Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Eymir' i anlatmayacağım!

Eymir' i anlatmayacağım!
 

Orada olan dostlar biliyorum ki, kendilerine özgü gözlem ve yorumlarıyla en güzel biçimlerde anlatacaklar 26 Mayıs Eymir buluşmasını...

Eymir gölü ve çevresinin güzelliklerini, Bağ Evi'ni, göle uzanan iskeleyi, kuşların cıvıltılarını, kurbağaların akşam seranatını, gelirken yaşanan maceralarını...

Bir önceki blog toplantısında ilk kez merhabalaşan "eski dostların" karşılaşmaları, sarılmaları, sohbetleri...

Rüzgarda devrilen şemsiyeleri, servisi yetiştirmek için çaba gösteren Bağ Evi çalışanlarını, özellikle de gamsız ve güleryüzlü garsonumuz Yüksel'i mutlaka anlatacaklar.

Ve herbirinin kendi pencerelerinden gördükleri daha pek çok güzel şey yer alacak o yazılarda...

Bu kadar ustanın yanında bana kelam etmek düşmesin artık...

En iyisi ben Eymir'i değil de Eymir 'de bana olanları anlatayım;
Sevgili can dostum Barış'ın yanında ilk buluşma yerine giderken hiç tanımadığım insanların arasına girmekten hoşnut olup olmayacağım konusunda kuşkuluydum doğrusu...(Bir miktar asosyal olduğumu da o arada keşfetmiş oldum). Hani sevgili Akdenizli'ye kendimi zorla davet ettirmiş olmasam yoldan geri dönmeyi düşünmek pek de utandırmayacaktı beni.

Otel in önünde bize ilk " merhaba" yı diyen Neşe Evrim hanımefendinin güleryüzlü ve sıcak tavrı o an beni biraz olsun rahatlatan ilk umut ışığıydı... Sonra otelden çıkan kır saçlı sempatik beyefendinin Barış'la sarılmaları... Sevgili Akdenizli, Hakan... Ve lobide, hiç görmediğim halde " tanıdığım" güven veren babacan tavırlı "abi" nin " hoşgeldin"i... İşte çok merak ettiğim Pirmete İbrahim bey le sohbet ediyoruz...

Biraz sonra " miting arkadaşım" Tuğba'da gelince bende de yavaş yavaş sosyalleşme isteği uyanmaya başlamıştı doğrusu.
Taksilere binip Eymir'e vardığımızda herkesin birbirini sevgiyle ve özlemle kucakladığı blog grubuna " kaynama " sorununu yaşamaya başladım yine... Herkesin daha önceden " kaynaşmış" olduğu ortamlarda özellikle benim gibiler için " kaynamak" pek de kolay değildir doğrusu.

Barış ve Tuğba nın tanıştırma fazlıyla birlikte yeni bir stres....Yine isimleri aklımda tutamıyorum...

Kenara çekil... Bekle ve tanıdığın insanlarla gözgöze gelerek onlardan yardım iste... İstemesine iste de....gözüne bakan olursa! Barış, Tuğba özledikleri arkadaşlarıyla sohbete dalmışlar... Pirmete ve Akdenizli gelenleri karşılamak ve günün güzel geçmesi için çaba göstermekle meşgul...

"Otur bir kenara bekle Levent" diye düşünüp masanın iç köşesine konuşlandım.
Benimle o karışıklıkta ilk ilgilenen rüzgar ve onun uçurmaya çalıştığı şemsiye oldu. Ve gün batana kadar da beni oyalamaktan vazgeçmediler. Neyse yavaş yavaş herkes yerlerine oturuyor. Yaşasın Tuğba, Barış, Akdenizli, Pirmete yakınımdalar!Garson Yüksel'in aldığı yemek ve içki siparişleri " sizin istediğiniz değil" O'nun" aklında kalan" şekliyle masalara geliyor.

Akdenizli'nin merhaba konuşması ve sohbete devam...

Düşünmeyi ve düşündüklerini yazarak paylaşmayı seven sıcakkanlı, güleryüzlü, birbirlerini anlamaya çalışan ve ve hayata benzer pencerelerden bakan insanların yanyana geldiklerinde oluşturdukları sinerji alıp götürüyor beni biryerlere. Bir kaç saat sonra etrafıma baktığımda bir sürü arkadaşımıla birlikte olduğumu görüyorum. Arkadaşlarımla özel bir günü paylaşmanın mutluluğunu duyumsuyorum.

O günü bana anımsatacak güzel anları fotoğraf makinama " özel" anları hafızama kaydediyorum.

Akılma ve gönlüme yani dostların, arkadaşların adlarını yazıyorum teker teker...
Pirmete...
Akdenizli...
İlyas Bayram...
A-siyazar
Yağmur zamanı...
Guguk kUşu...
Celal Çelik
Neşe Evrim...
Ayrıntıda gezinmek...
Ayda...
Solohan...
Ahmet Aydın...
Mehmet Eren...
Deniz...
Feyhan..
Düş..
Nezom...
Meltem...
Seda
Fulya...
Barış
Alev hanım...
Tuğba

Ve ne kadar "zenginleştiğimi" görüyorum sevgili Pirmete nin deyimiyle.
Gece yarısını geçen saatte oradan ayrılırken aklımda bir şey vardı....Bu yazıyı böyle yazmak!

Herkese tekrar merhabalar olsun!
Bizlere bu günü yaşattığın için sevgili Akdenizli sana da aşkolsun, helal olsun...

 
Toplam blog
: 64
: 627
Kayıt tarihi
: 09.03.07
 
 

Kamu ve özel sektörde geçen yıllar... Halkla ilişkiler, kalite yönetim sistemleri, kültür sanat orag..