- Kategori
- Günübirlik Turlar
Eyüp-Pierre Loti

Pierre Loti tepesi
" tevekkül!
kısmet!
kafes, han, kervan
şadırvan!
gümüş tepsilerde rakseten sultan!
mihrace, padişah,
bin bir yaşında bir şah.
minarelerde sallanıyor sedef nalınlar,
burunları kınalı kadınlar
ayaklarıyla gergef dokuyor.
rüzgarlarda yeşil sarıklı imamlar ezan okuyor!"
Demiş ünlü şair Nazım Hikmet İstanbul’u anlatırken…
Ezan sesinin arşa kadar değdiği, kumruların elinizden yem yediği mistik bir atmosfer:
Eyüp Sultan…
Öncelikle şehirlerarası bir otobüste yolculuk yapıyorsunuz itiş kakış, bunun bile ceremesi güzel geliyor nedense insana o esnada… Hani gittiğiniz yeri ne denli çok sevdiğinize de bağlı bu düşünce. Belki hedefe ulaşmak için çekilen çileler kutsaldır onun güzelliği oluyor içinizde.
İlk girişte koca bir meydan ağırlıyor sizi, sol tarafta yemek yiyebileceğiniz küçük lokantalar, büfeler, simit evleri…
Her zamanki gibi simit yemeği tercih ediyorum, bir bardak çay ile simitin o eşsiz uyumu içinde lokmaları birer birer indiriyorum mideye. Belki de çok az yerde simit ve çayın bu denli lezzetli olusunu tatmışsınızdır; ama şüphesiz ki Eyüp simiti bir başka oluyor İstanbul şehrinde…
Hafif hafif yağmur çiseliyor bu mistik ortamda, saçlarınızın ıslanmasını istiyorsunuz yağmura inat; çünkü biliyorsunuz ki Eyüp’ün yağmurları da bir başka oluyor simiti gibi.
Yerinizden kalkıp bu itikat büyüsüne kapılmış yerden (Eyüp meydanından) ayrılıp içinde sayısız ünlünün yattığı Eyüp mezarlığından yukarı doğru çıkıyorsunuz, biraz ürperir gibi oluyor bedeniniz…
O ara annemin söylediği çok güldüğüm cümle geliyor aklıma:
-Sakın mezar taşlarını okuma emi yavrum, unutkan olursun büyünce…
Uslu bir çocuk gibi annemi dinliyorum ve mezar taşlarını okumamaya dikkat ederek Pierre Loti’nin yolunu tutuyorum…
Pierre Loti Eyüp’ün en gözde mekânlarından birisi… İsmini Fransız şair olan Pierre Loti’den alıyor… Loti hakkında birçok rivayet var, Pierre Türk dostu olarak 1876 yıllarında sık sık Eyüp’teki güzel bir sırtı şiirlerini yazmak için yer bilir. Buraya gelerek sık sık manzaradan esinlenerek şiirler yazar. Üstelik Pierre genç güzel bir Osmanlı kadınına asıktır… Türk dostu olduğu için de onun adı verilir bu tepedeki en güzel kahvehanelerden birine.
Oturuyorsunuz yağmurun ıslattığı sandalyelerden birine. Acının da acısı bir Türk kahvesi içme zamanı gelmiş gibi görünüyor… Garson orta kahvenizi getiriyor ve karsıda Galata kulesi, Süleymaniye cami, aşağıda çarşaf gibi haliç yudumluyorsunuz rüzgâr eşliğinde kahvenizi…
Zamanını yüksek sesle konuşanlardan uzak, sessiz bir gün geçirmek isteyenler için çok güzel bir mekân Eyüp ve Pierre Loti…
Saatlerce o eşsiz manzara karsısında oturabilir, sevdiklerinizle hoş vakit geçirebilirsiniz.
Sabahın ilk saatlerinde güneşin doğuşuna şahit olabilirsiniz ya da günün bitiminde güneşin şehrinizi terk ettiğine… Mistik olduğu kadar çok da romantik bir ortam sizleri bekliyor…
Eyüp-Pierre Loti
Tuğba ÇARDAKKAYA