Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '11

 
Kategori
Eğitim
 

Ezber ve taklit

Teknoloji günden güne ilerliyor, insanlar günden güne bilinçleniyor!

Hayır efendim!

İnsanlar günden güne köreliyor. Geçmiş dönemde yaşayan insanlar daha fazla bilgili ve kültürlüydüler.

Günümüz dünyası, gerekse yaşam koşulları önceki yıllara göre çok daha farklıdır. Geçmiş dönem insanı, günümüz teknolojisinin çok gerisinde olması halinde, hayal gücü olsun, düşünce şekli olsun günümüz insanlarından çok daha modern bir yapıdadır. O dönemde yaşayan insanlar konuşabilmeyi, yorum yapabilmeyi ve düşünce savunmayı gerçekten çok iyi biliyorlardı.

Peki, günümüz insanı bunu yapamıyor mu?

Tabi ki hayır!

Zamanı geri çevirdikçe insanların huzur ve aile yapısına baktığımızda çok daha iyi konumda olduğunu görebiliyoruz. Günümüz dünyasına baktığımızda beş yaşındaki bir çocuğun bile birçok sorunu vardır. Şöyle bir kaç yüzyıl geriye gittiğimizde ne şimdiki kadar hastalık ne de şimdiki kadar huzursuzluk vardı. Söz konusu eğitim şart diye seslendirdiğimiz slogan bile o dönemlerde daha çok önemseniyordu. Bunu anlamanın en kolay yolu da insanların kelime dağarcığıdır.

Eskiden internet, televizyon, balolar, gece eğlenceleri yoktu ama o dönemde insanların gece sohbetleri vardı. Geçmiş yüzyıllarda insanlar konuşabiliyordu. Günümüz dünyasında ise bırakın konuşmayı insanlar birbirini görünce yolunu değiştiriyor, sırf iki kelime konuşmamak için. Geçmiş yüzyıllarda normal bir insanın kelime dağarcığı iki yüz elli ile üç yüz sözcük arasındayken, günümüz dünyasında normal bir insanın kelime dağarcığı yüz sözcüğü geçmiyordur. Hep aynı davranışlar, hep aynı işler yapılarak bir önceki gün taklit ediliyor. Herkes birbirine: “Günaydın, nasılsın, gel buraya, git şuradan……” ifadelerini kullanarak, aynı sözcükleri taklit edip duruyorlar.

Oysa eskiden böyle miydi?

Tabi ki hayır!

İnsanlar sohbet ederlerdi, savundukları düşünce hakkında yorum yaparlardı. Her olaya farklı bakış açılarından bakarlardı. Sohbetten kastım, dedikodu değil tabi! İlimden, fenden, bilimden bahsederdi. Düşünürdü ve düşündüğünü rahatça yorumlardı. Günümüz dünyasında ise karşıdaki insana bir soru sorulduğunda, cümle kurabilmek için kırk dereden su getiriyor. Buda bize, günümüz dünyası insanlarının daha fazla köreldiğini gösteriyor.

Sokakta karşılaştığınız herhangi birine divan edebiyatı nedir diye sorun? İnsanlar hemen “failatun, mefailün” sözcüklerini söyler ve orada kalır. Divan edebiyatı denilince sadece “failatun” sözcüğüyle sıkışıp kalırsınız. Ondan başka bir sözcük bilmezsiniz. 7. Yy. boyunca yazılan şiirler, şairler hepsi aklınızdan gitmiştir. Sadece aruz vezninin kalıp isimlerinden biri kalır. 7. Yy. boyunca devam eden bir edebiyattan sadece bu sözcüğün geri kalması körelmeye verilecek en güzel örnektir. Bu da bize gösteriyor ki yeterince kitap okumadığımız, yeterince geçmişimizi bilmediğimiz, yeterince yorum yapmadığımızdır.

Günümüzün eğitim sisteminden zaten bahsetmek bile istemiyorum.

İnsanlar ezbere yöneltilmiş ve insanları tembelleştiren teknikler.

Mesela okullardan tutun, üniversitelere kadar insanlar testlerle büyüyor. Yahu test nedir ki? Test seni nereye kadar götürebilir? Test seni yanıltmaktan, seni ezbere yöneltmekten öteye gidemez. Ezber demek, taklit demektir. Yahu insan birkaç sözcüğü yan yana getirip bir cümle oluşturamıyorsa, herhangi bir konu hakkında yorum yapamıyorsa o insandan ne beklersiniz?. 

Dediğimiz gibi taklit edilmeye alıştırıldığımız bu dönemde insanların birazcık olsun okuyup düşünebilmesi şart. Bunun üstesinden gelirsek her şeyi aşabileceğimiz görüşündeyim. 

 
Toplam blog
: 8
: 1286
Kayıt tarihi
: 11.07.11
 
 

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesinden Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezunum. Sosyal Bilimler E..