Ebussuud Efendi tarihi değerlerimizdendir...

Ebussuud Efendi ile Elbette iftihar Ediyoruz. “Hitit Üniversitesi İskilip Ebussuud Efendi Enstitüsü” Kurulmalıdır.

Osmanlı Devleti döneminde yaklaşık 80 yıl gibi uzun bir süre hukuk alimi olarak vazife yapan Hemşerimiz Ebussuud Efendi’yi maalesef üzülerek ifade edeyim ki bazı alevi kimlikli yazar söyler vatandaşlarımız ve Emine Ülker Tarhan gibi CHP’li siyasetçiler haksız ve dayanıksız iddiaları ile gündeme taşımaktadırlar. Ebusuud Efendi kendi zamanının yetişmiş birinci sınıf hukuk âlimidir. Bir rivayete göre insanların hukukuna katkıdan öte cinler taifesinin bile hukuk sistemine katkı sağlamış değerli bir şahsiyettir. Günümüzde Ebussuud Efendi’yi yeterince akademik anlamda incelemeden üzerinde derinlemesine bir çalışma yapmadan bir takım insanların Alevilerle ilgili verdiği iddia edilen fetvalarını gündeme getirmek suretiyle bu büyük âlime haksızlık yapmaktadırlar.

Dersim olaylarının gündeme geldiği şu günlerde hiç alakası olmayan; Başbakanımızın Ebussuud Efendi ile iftihar etmesini Dersim olaylarına malzeme yapan CHP milletvekili E.Ülker Tarhan’nın yaklaşımı toplumda bölücülüğe davetiye çıkaracak yaklaşımdır. Halbu ki Başbakanımızın Dersim olaylarına yaklaşımını teşekkür ve takdirle karşılamaları gerekirken, Tunceli’den aldığı oyları sorgulaması siyaseti kin ve nefret duyguların hakim olduğu zemine çekmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Daha önce kaleme aldığım bir yazımda da belirttiğim üzere Ebuussud Efendi’nin günümüz Alevi vatandaşlarımıza uyarlamaya çalışılan ve henüz bilimsel olarak ıspat edilmemiş fetvaları sebebiyle bu büyük hukuk âlimini milyonlarca sevenini rencide edecek şekilde gündeme getirilmesini doğru bulmuyorum. Ebussuud Efendi ile ilgili geniş çaplı bir çalışma yapan Erciyes Üniv.İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden merhum Prof.Zahid Aksu’nun çalışmalarının gün yüzüne çıkarılmasına şiddetle ihtiyacımız var. Merhum Hocamız 1997 yılında İskilip’te düzenlenen “İskilipli Âlimler Sempozyumu”nda yaptığı sunumda Ebussuud Efendi’nin bilhassa da “alevi” lerle ilgili fetvalarında bulunan imzalarının kendisine ait olmadığını bizzat tespit ettiğini ifade etmektedir. Diğer taraftan bugün nasıl ki Devlete isyan eden PKK’lı Kürt militanları ile Kürt kimlikli vatandaşlarımızı aynı kefeye koyamayacağımız gibi Osmanlı’nın bir döneminde o gün ki rejime karşı bir takım sıkıntılar çıkarmış “Alevi kimlikli militanlar” ile bugün ki Alevi kimlikli vatandaşlarımızı aynı kefeye koyamayız. Bu durumun tarihçiler ve ilim adamları tarafından bilimsel olarak araştırılmadan peşin hükümlü olarak bu insanı ve sevenlerini rencide edici politikalar ortaya koymak bu toplumu bölmekten başka bir işe yaramaz.

Tarihçilerin ve ilim adamlarının yapacağı çalışmalar neticesinde gerçekten insan hak ve ihlallerine aykırı bir takım fetvalar vermişse o yönünü birlikte tenkit edelim. Kendisinden sonra bile yüzyıllarca Osmanlı Devletinin en yüksek kademelerinde görev almış ilim ve hukuk adamları yetiştiren bu insanı toptan reddetmek ne vicdana ne izana sığar.

Bu gibi konuların aydınlanması için vakit geçirmeden İskilip’te Hitit Üniversitesi’ne bağlı Ebussuud Efendi Enstitüsü açmalıyız. Bu Enstitü sayesinde Ebussuud Efendi ile ilgili bilimsel çalışmalar hemen başlamalıdır. Bu vesileyle İskilip’te Ebussuud Efendi Enstitüsünün kurulması için Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Osman Eğri Hocama da buradan çağrı yapmak istiyorum.