Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Facebook kapatılırsa…

Geçenlerde açıklanmıştı, Türkiye Facebook kullanıcıları arasında dördüncü sıradaymış, hatta kurucularından biri “Demek ki çok sosyal bir ülke Türkiye” demişti de, içimden “Yok canım, sosyal yaşam yetersizliğinden!” diye geçirmiştim…

Şey gibi… Hani porno izleyenlerin de sayısının bizim ülkemizde çok olması gibi…

Sayısal veriler her zaman doğru yere götürmüyorlar, mesela bir Avrupalı sanıyordur ki eşler birlikte izliyorlardır; ne bilsinler burada adamların izleyip de bebekler, eşekler, hatta keçiler üzerinde gördüklerini uyguladıklarını…

******

Arkadaşlar ile bir yerde bir araya gelip de birkaç sohbet istemenin bedeli bizim ülkemizde epey pahalı, gelir düzeyini göz önüne alırsak!

İlle de kafelerde mi oturmak gerekir diyenler olabilir, bir parka oturup da ellerine birer şişe bira alıp da sohbet etme gibi bir lüksleri kalmış mıdır?

Hadi, diyelim bira da içmiyorlar, üç-beş genç bir parkta sohbete başladığında “Şişşttt! Aile var burada!” nidaları yükselmiyor mu?

Gençler aileleri ne şekilde tehdit ediyorlarsa artık!

Tahminen evin genç kızı falan vardır, ırz düşmanlarını acilen püskürtmek lazımdır!

Gençler kız cinsinden olursa zaten etiket hazırdır: Alooo, parkta fuhuş yapılacak, yetişin!...

******

Telefon faturaları bir ayrı durum, sabit vergiler, yok bilmem neler…

Bilgisayar ve internet evimize girmiş, bedeli de para cinsinden ödeniyorken fazlası ile iletişim bedeli ödemeye gerek yok mantığı ile arkadaşları ile facebook üzerinden haberleşiyor insanlar…

Çok mu sağlıklı?

Pek değil, bence…

Göz göze gelip, gerektiğinde konuşurken elini koluna dokundurmak, canı çok sıkkınsa boynuna sarılmak gibi olmaz elbette bir gülücük, bir üzüntü işareti…

Neylersiniz ki şartlar bunu gerektirmekte…

Hiç yoktan iyidir, ekrandan dahi denmesi: “Öptüm seni…”

“Takma kafana be kanka!”

******

Sonuç itibari ile kişilerin özgürce ve ekonomik olarak iletişim kurduğu bir site, özgürlük bölümü mü can sıkıyor dersiniz?

Ama… Daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi istemiyor muydu hükümet, hem halkın tercihi öncelikli değil miydi?

Sorsak, mesela, halkın yüzde kaçı facebook kapatılsın ister?

Youtube’un kapatılmasını kaç kişi alkışladı, mesela?

Avrupa bu konularda referandum yapıyor, misal, hani… Hiçbir partinin yönlendirmesi olmasa, ki referandumun aslı budur, kaç kişi kapatılsın der?

******

Yasaklar aslında hiç de hoş şeyler değiller!

Güvenilmeyen insanlara ancak yasaklar getirilirler…

Neden güvenilmez bir insana, mesela: Bir suçu sürekli işleme eğilimindeyse! Yoksa, ilk seferinde gösterdiğimiz hoşgörümüz hep mevcuttur!

Peki: Kullanıcılar ne gibi bir suç işlemişler?

Kullanıcılar değil de, siteyi sağlayıcılar bunca davalara karşılık bir eylemde bulunmamışlar!

“Cahil olan kendini aklar, kamil olan kendinde hata arar” diyor bir türkü, adamlar bundan dolayı suskun kalmayı yeğlemiş olamazlar mı yani?

Hadi, diyelim, başbakanın deyimiyle “velev ki”, siteyi sağlayan mıdır esas alınacak olan yoksa kullanan halk mı?

Hangisinin önceliği söz konusudur, önce onu belirlemeli!

Yoksa, elde sihirli değnek varken hop kapat, hop aç demek pek kolay…

Önemli olan öncelikler!

******

Gerçekten daha fazla özgürlük ve demokrasi mi isteniyor, cidden halk mı önemseniyor, halkın sesi işe gelmediği anda da bir şey ifade ediyor mu, bakalım…

Facebook ülkesel krizlere merhem değil elbette, ne işsizliği çözer, ne asgari ücrete yarar; bir lokma aş da olmaz ihtiyacı olanlara…

Bir paylaşım sağlar ancak, ben bunu düşündüm diye… Bak, bu yazarı beğendim! Ne yazmış, okudun mu?

Canım sıkkın da der…

Atatürk’ü seviyorum da…

******

Neyse…

İleri demokrasiyi, ilginçtir ki, facebook ile test edecekmişiz!

Hadi bakalım, hayırlara vesile olsun!

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..