Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Farklı bir bakış açısı.....

Farklı bir bakış açısı.....
 

Nerdeyse ki hepimizin e-mail adreslerimize gelen, çoğu zaman amacı arkadaşların birbirine destekleyici özellikleri olan mailleri hepimiz biliriz. Geçenlerde bunlardan bir tanesi bana da geldi. Adı “Strese dayanma gücünüzü azaltın”. Bende aynı maili diğer arkadaşlarıma gönderdim, hatta altına “sanki bunu yapabilmek elimizde de!…” diye yazacaktım, ama içinde geçen bazı bölümler bana başka bir bakış açısı verdiği için, bunu yazmaktan vazgeçip öylece gönderdim.

Hemen ardından bir arkadaşım, “yaa bu ne kadar saçma bir yazıydı, ben bu düşünceye hiç katılmıyorum, stresli olmak elimizde olan bir şey değil ki!” diye karşılık gönderdi. Haklıydı da, ama ben önce bu yazıdan bazı paragrafları, sonra da kendimce içinden çıkardığım kısımları aktaracağım.

“……
Neyse ki duygusal çevremizde hüküm süren ve hiç ihlal edilemeyen bir yasa vardır;

Mevcut durumumuzdaki stres düzeyimiz, strese dayanma gücümüze eşittir. “Ağır strese katlanabilirim” diyen insanların her zaman ağır stres altında olduklarını fark edeceksiniz.

Demek ki insanlara strese dayanma gücünü arttırmayı öğretirseniz o oranda stresleri artacaktır.

Stres düzeyleri artan kapasitelerine erişene kadar daha çok gerilim ve sorumluluk üstleneceklerdir.
…..

Yapmamız gereken ilk şey, başlayan stresi kontrolden çıkmadan fark etmektir. Aklınızın gerektiğinden hızlı çalıştığını fark ettiğiniz an orada durup tekrar doğru rotaya geçmenin zamanıdır.

…..

İşlerin tamamını yapamayacaksınız diye kaygılanmak gereksizdir. Zihniniz açık, huzurluysa ve stres düzeyiniz azaltılmışsa işiniz çok daha verimli olur, çalışmaktan keyif alırsınız.

Unutmayın strese dayanma gücünüz azaldıkça stresin kendiside azalacaktır.

Stressiz bir yaşam dileği ile…”

Yapmamız gerekenler konusundaki kısımlarda arkadaşım çok haklıydı, zaten bana da saçma gelen kısım orası olmuştu. Fakat yazının ilk bölümü çok ilgimi çekmişti, ağır strese dayananların zaten ağır stres altında oldukları!!!!!!!!!!

Çoğu zaman kendi kendime bu kadar yükü, sıkıntıyı, sorunu nasıl kaldırabiliyorum diye soruyordum. Hatta kendimin ne kadar dayanıklı ve güçlü olduğunu düşündüğüm zamanlarda çok olmuştu. Ama keramet bende değilmiş, yaşadığım onca ağır yüklerin azar azar gelmesindenmiş.

Peki bu kadar yük, bu kadar stres altında olunca ne oluyordu; ufak tefek şeyleri kafamıza takmamayı öğreniyor, kimseyi değiştirmeye kalkmamayı, herkesi olduğu gibi kabul etmeyi, küçücük imaları, surat asmaları, birde bunlar için canımızı sıkmamayı öğreniyorduk. Hatta halâ kendimizde isek (burada kendimi örnek verebilirim), başka uğraşlar bulup zihnimizi dağıtabiliyor, bir çoğuna göre “nasıl bu kadar geniş karınlı olabiliyorsun?” duk.

Tüm bu yaşananların üzerine, çevremizden birileri söylediğimiz küçük bir sözün sitemini yaparken, onun ne kadar ufak şeylerle uğraştığını düşünüp, bazen sinirlenip, bazen boş veriyor, bazen de gereksiz yere kalp kırıyorduk. Bu kimseler kimlerdi, genelde ununu elemiş eleğini asmış, hiçbir maddi manevi sorunu olmayan kişilerdi. Tek düşünceleri gezmek eğlenmek olan ve buna da hakkı olan, kendilerinden başka hiç kimse için bir şey yapmak zorunda olmayan insanlardı. Zamanında tüm görevlerini yerine getirmiş, artık sadece kendilerini düşünmeleri gereken zamanda olan insanlar.

İşte tam olarak burada, artık o insanları anlayabiliyorum. Stres seviyeleri çok düşük olduğu için onların seni anlayabilmelerine imkân olmadığını ve onlarında senin söylediğin bir söze neden bu kadar çok takılıp, üzülüp, bozulduklarını.

Eminim zamanında onlarda çok ağır stres altında kalmışlardır (tabi o zamanlar bunu adı stres değildi), ama zamanla azalan stresleri, şimdi en ufak olayda, onları kendilerine göre çok büyük stres altına sokuyor ve kaldıramayacaklarını sanıyorlar. Çok uzağa gitmemize gerek yok, eminim hepimizin anne babası artık stres seviyesi düşmüş insanlardır. O yüzden onların bizlere karşı olan ufak tefek yakınmalarını, sitemlerini anlayışla karşılayalım. Bizler için çok küçük olan meseleler onlar için çok önemli sorunlar demek. Nasıl olsa yüklenmişiz dünyanın yükünü, anne babamızın o küçücük sitemleri bizlere vız gelir….tırıs gider….Lütfen onların az biraz nazlarını hiç hayıflanmadan çekelim, aile olduğumuzu hiçbir zaman unutmayalım. Elbet bizlerde o rahat stressiz günlere bir gün erişeceğiz….

**********
Çok mu iyimser oldum ne? J
Yoksa bende mi yaşlanıyorum? J
Ama yazıyı okuduğum anda aklıma ilk gelen inanın bunlar oldu.....








http://isteoylebirseyy.blogspot.com/

 
Toplam blog
: 41
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.06.08
 
 

Çoğu zaman düşündüklerimi, gördüklerimi, hissettiklerimi dile getirmekte zorlanıyorum. Çünkü o an..