Fatih Terim'in Eserinin Son Finali

Akşam basketbol takımımızın muhteşem oyunu ile Polonya'yı yendiği maçla başlamıştı. 12 Süper Adam olağanüstü güzel, akıllı, ne istediğini bilen ve o şekilde oynayarak rakibini sahada çaresizleştiren bir oyunla yenerken, futbol takımımız bu söylediklerimizin hepsinin tersini yaparak Bosna Hersek'te çok önemli iki puan bıraktı.

Estonya maçının kahramanları Arda, Emre, Tuncay, iyi niyetlerinden hiç şüphem yok, Bosna'da sahada neredeyse yok oldular.

Cumartesi - Çarşamba periyodundan bugüne kadar 6 puan çıkaramadık zaten. Ancak Estonya maçındaki gösterişli futbol, bu sefer olabilir umudunu taşıyordu.

Bu maçın kazanılamamış olmasının bir kaç tane temel nedeni var.

1. Maça 1-0 önde başlıyorsun. Ancak saha kenarındaki Sinirli Adam'ın gol sevincinden anlayabiliyoruz ki inanılmaz bir stresle yüklenmişti takım. Oysa Estonya karşısındaki beraberlik sayısında ve sonraki galibiyet gollerinde bile öylesine bir yüz görmemiştik; hatta galiba olgunlaşıyor diye içimizden geçirmiştik. Sinirli Adam daha maçın başından itibaren hakemlerle oynarken, kendisini Arda'nın sakinleştiriyor oluşu da bizim açımızdan trajikti.

2. Golü atan Emre'yi anlayabilmeye imkan yok. İlk yarı boyunca Sinirli Adam'ın yeşil saha şubesi gibi çalıştı.

3. Arda ve Tuncay birbirlerinden en uzak noktalarda oynadı durdu. İkinci yarı Tuncay'ı libero bölgesinde gördüğümde artık takımımızın ne oynuyor olduğunu anlamaya imkan kalmadığını fark ettim.

4. Hamit'in takımı kurtarırsam ben kurtarırım anlayışındaki futbolu da takımımıza kocaman bir 45 dakikayı kaybettirdi.

5. Orta sahada Emre dışında oyunu yönlendirecek adam yoktu. Estonya maçının kahramanı Arda resmen boşluklara saklanıyordu. Sanırım nasıl olsa biz bu maçı kazanacağız gibi yalancı bir özgüvene kapılmıştı. Ancak maçın 70. dakikasından takım tamamen dağıldıktan sonra biraz oynayayım bari dedi.

6. Uzun zamandır ilk defa defansın bu kadar birbiriyle kopuk ve uyumsuz oynadığını gördük. Bu maçı Bosna ile değil de biraz daha güçlü bir takımla oynamış olsaydık büyük bir ihtimalle iki farklı bir yenilgi alırdık, o da şansımız yaver giderse. Volkan takımımızın en iyisiydi. Bir takımın en iyisi kalecisiyse zaten çok laf etmenin de anlamı kalmıyor değil mi?

<ımg border="0" alt="Bosna Hersek-Türkiye (2010 Dünya Kupası Elemeleri) / 14" src="http://imggaleri.hurriyet.com.tr/LiveImages/Spor%20Foto/Bosna%20Hersek-Türkiye%20(2010%20Dünya%20Kupası%20Elemeleri)/S09215204.jpg">

Fatih Terim bir kere daha çok kolay bir gruptan milli takımı çıkaramıyor. Bosna asla bizim ayarımızda bir takım olamaz. Ancak bu akşam izlediğimiz milli takım da asla finallere gitmeyi hakedecek bir takım olamaz. Biz bu finali zaten İstanbul'da Belçika karşısında kaybetmiştik. O Belçika bugün Ermenistan'a da yenildi.

Hep şu sorumuz var.

"Tamam Fatih Terim çalıştırmasın ama onun yerine kimi getirelim?"

Gerçekten böyle bir şey de var. Hakem Fatih Terim'i sahadan atınca bir ara başbaşa kalan Metin - Oğuz - Müfit üçlüsünün görüntüsü gerçekten seyirlikti. Ben o görüntüye aynı zamanda çok üzüldüm.

Bugün Tanyeviç'i de bir başka gözle izledim. Sanırım biraz sonra izleyeceğim Fatih Terim'le kıyaslamaya hazırlanıyordum. Tanyeviç'le bir türlü yıldızlarımız barışmasa da oynattığı oyuna ve oyuncu seçimlerine gerçekten saygı duyuyorum. Milli Takım bu gidişle bir jenerasyonu daha yok edecek. Bunun için belki de yabancı hoca tercihi denenmeli. Zico veya Scolari alternatifleri de çok sıcak.

<ımg border="0" alt="Bosna Hersek-Türkiye (2010 Dünya Kupası Elemeleri) / 50" src="http://imggaleri.hurriyet.com.tr/LiveImages/Spor%20Foto/Bosna%20Hersek-Türkiye%20(2010%20Dünya%20Kupası%20Elemeleri)/S09232015.jpg">

Son söz Arda, Tuncay ve Emre için...

Emre'nin gerçekten desteğe ihtiyacı var.

Tuncay ile ilgili düşüncelerim ortada. Çok yazdım, durdum. Estonya maçında değil, Bosna'da Tuncay lazım bize.

Arda'nın devamsızlığı var ya da gerçekten maç seçiyor.

Artık önümüzdeki maçlara ve finallere bakacağız. Önümüzdeki sene Dünya Kupası'nda hangi ülkenin takımını destekleyeceğimizi tartışacağız. Büyük bir ihtimalle de Elano ve Santos'lu kadrosu ile Brezilya favorimiz olacak.

Çok yazık, çok... Koca bir ülke sinirlerine hakim olamayan ve yaptığı işin hala ciddiyetini anlamamış bir iki kişinin ellerine mahkum durumda.

Uzay Gökerman