Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '16

 
Kategori
Futbol
 

Fatih Terim’in yakınmaya hakkı var mı?

Fatih Terim’in yakınmaya hakkı var mı?
 

Bizde işler, tersten işliyor!

Sorgulanması gerekenlerin yakınmalarına alıştırıldı bu toplum! Güç sahipleri, aksayan işler konusunda öyle bir söylem benimsiyor ki, Türkçe bilen, ama kimin kim olduğunu bilmeyen, konuşanın yetkisiz, muhalefetten biri olduğunu sanır.

Sonra?

Sorgulanması, doyurucu açıklama yapması gereken/ler, yakınan oluyor. Önlem alması gereken/ler, işin dışındaymış gibi konuşuyor. Özür dilemesi gereken/ler, başkalarından özür bekliyor.

Futbola gelince...

Futbolcu seçmede geniş hakka/ özgürlüğe sahip olan/lar nasıl olur da yakınırlar?

Olur işte, olmaması gerektiği halde, olur!.

İşleri, yakınılan konulara çözüm getirmek olanlardan, ileriye ve geriye dönük “flaş açıklama”lar duymak hüzün verici olmaz mı?

*****

Kulüp teknik direktörü ile Milli Takım teknik direktörünün farkı ne?

Bu, bu alana uzak birinin soracağı sorudur.

Ama Milli Takım teknik direktörü, belli “yer”lere futbolcu bulamadığından, çağırdıklarının yetersizliğinden söz ediyor, ona görevini anımsatacak birileri çıkmıyorsa, düşünmek gerekmez mi?

Takım teknik direktörü, sözgelimi Mustafa Denizli yakınabilir.

(Mustafa Denizli, istediği her yerli oyuncuyu, önlerine para dökülse de alamaz/dı. Ama Denizli, Milli Takım teknik direktörü olsa/ydı, geniş seçme özgürlüğü/ hakkı, onun elini kolunu bağlamaz, rahatlatırdı.)

Bakıyorsunuz, Türkiye Futbol Direktörü unvanıyla geniş yetkilere sahip Fatih Terim, biz ona Futbolun Cumhurbaşkanı diyoruz, “şu yok, bu yok” diye yakınıyor.

*****

Fatih Terim’in, Türkiye- İsveç maçından sonra söylediklerine bakalım:

“.... maalesef orta saha oyuncumuzun biraz daha fazla olması lazım. Kenar fazla, onları orta saha olarak kullanıyorum. Burada bir sıkıntı çekiyoruz.”

(Yakınma, muhalefete muhalefet etmek misali...
“Az”sa, çoğaltmak yakınanın elinde. ”Kenar” oyuncularını “orta saha”da kullanıyorsa, onu zorlayan olabilir mi? Sanki futbolcuları seçen/ sahaya süren bir başkası, “sıkıntı çekiyoruz” diyen bir başkası. Sanki kimi kulüp başkanı misali TFF Başkanı, futbolcuları seçmiş, al bunları oynat, demiş!)

“Gerçek orta saha olarak Ozan var, Selçuk var, o kadar. Oğuzhan önde oynuyor. Genç oyuncuların oynadıkları mevkiye adapte olmak gibi bir zorunluğu var. Bu benim kendi felsefemdir. Oğuzhan da alışacak."

"Hakan da sonradan stoper, Topal da. Ama ikisi de maşallah iyi oynuyorlar.”

*****

Fatih Terim’in, kulüp teknik direktörü gibi yakınmaya hakkı var mı?

İstediğini aday kadroya alan, sahaya süren, başkalarının beğendiğini beğenmeyen, o kadar futbolcu varken yakınıyorsa, demek ki, bir “seçememe sorunu" var.

Fatih Terim, bunu kendine özgü “felsefe”yle açıklayabilir mi?

(“Fernandao'nun A Milli Takım'da oynama isteği ile ilgili “Kendisini gerçekten Türk hisseden olsaydı, düşünürdük" demesine bakarak, yarın öbür gün doğuştan TC kimlikli bir futbolcuya nasıl baktığını açıkladığı zaman, ayrı bir “felsefi bakış"ı olduğunu görür müyüz?)

Son söz:

Fatih Terim’i “mesleki açı”dan sorgulamak kimsenin haddi olmasa da, söylediklerinden/ yakınmalarından yola çıkarak onu eleştirmek, her futbolseverin hakkıdır, görevidir.

 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com


 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..