Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

09 Nisan '08

 
Kategori
Futbol
 

Fener'le Finâl Şansı Başka Bahara Kaldı!

Fener'le Finâl Şansı Başka Bahara Kaldı!
 

Olmadı!.. Yarı finalin eşiğinden döndük!.. Böyle bitmemeliydi!..

Tabii ki buraya kadar gelmekte bir başarıydı ve bunu gerçekleştiren Kanaryalara teşekkürler ediyorum öncelikle. Fakat daha ileri gitme şansımız da varken bunu değerlendirmek yerine, kulbu görünen kupayı unutup Chelsea' ye "al kardeşim, ben yoruldum sen oyna" demek niye?..

Turnuva bu, yenmek de var yenilmekte... Lâkin, beni üzen ve kızdıran bu şekilde olması. Eğer biz geçmiş maçlardaki oyunu sahaya koysak, buna karşılık rakip Chelsea namına yaraşır, mükemmel bir oyunla kazansa gıkım çıkmayacak. Sahada, İstanbul' dakinden daha iyi olmayan bir Chelsea var, bir de onlardan daha iyi olamayan, Kadıköy' de yenilen o kaza golünün karşılığı olan tek golü atamayan Fener' im.

6000 taraftarımızın susmak bilmeyerek İngiliz seyircileri susturduğu Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçında, 422 milyon euroluk Chelsea takımına, üstelik İngiltere' de kafa tuttuk, başa baş oynadık. Evet, başa baş oynadık ama çok da iyi olmayan bir oyun tarzıyla. Buna rağmen o büyük Chelsea aciz kaldı, her an gol yeme korkusuyla süre çalma oyunlarına girdi. Bu bile büyümemiz yolunda bir işaretti. Ne var ki, bizim kilit adamlarımız arıza yapmış, açarları bozulmuştu. Hadi biri neyse de, ikisi, üçü birden bu maçı mı bulmuştu teklemek için?.. Sanki birileri, "bu sene bu kadar yeter" demişti.

Zico için, bu maç ustalığının belgesi olur demiştim, öyle oldu... O halâ öğreniyor, "tuğla koyuyoruz" diyor. Sahaya sürülen ilk 11 için yanlış diyen arkadaşlar var... Bunu ancak oyun sergilenince hepberaber görebilirdik ve gördük. Bence yanlış fazla değildi, sadece tutmadı. Maldonado yerine Selçuk iyi seçim olmazdı bence... Selçuk böyle maçlarda kendini Avrupa' ya pazarlama adına gereksiz hareketlerle çok hata yapıyor. Bu durumda, sağlama oynayan Maldo daha akıllıca bir seçimdi.

Deivid sıfırın altı bir oyunla maçın en büyük hayâl kırıklığı oldu. Neredeydi topla rakip ceza sahasına dikine dalan, adam eksilten, mesafeyi önemsemeden şut çıkaran Deivid? Sahada gördüğümüz Deivid ilk geldiği zamanlardaki halinden farksızdı. Ceza sahasında önüne gelen topu kaleye vurmak yerine, pas vermeyi tercih ederek pozisyonu harcadı.

Ya Alex' e ne demeli?.. Top cambazı dediğim Alex, rakibi fırıl fırıl döndüren Alex... Top ayağındayken, rakip oyuncuyu kendi ekseni etrafında iki defa döndürüp, bir de kendisi rakibin etrafında turlayan, ardından da ya asist ya da gol yapan Alex... Defalarca top kaptırdı, ne ara pasıyla adam kaçırdıı, ne de ceza sahasına nokta atış yaptı.

Kezman ise halââ aynı telden çalıyor... Maç sonunda göndermeler yapıyor, alakasız savunmalar yapıyor, medya ya taş atıyor... Yahu birader, sen harikalar yarattın da medya sana çamur mu attı, yarım saat oynadın, olumlu hangi hareketi yaptın. Tabi haklısın, Alex arıza yapınca sana kim al da at diyecek değil mi? Yıldızsın ya kardeşim, al topu, sür, çalımla, kır belini rakibin, at golünü, medya ya ders ver, sözle cevap verme. Sana verilen para, Avrupa tecrüben için verildi, yâni bu günler için... Yoksa kendi evlatlarımıza da yedirirdik biz o serveti!

Bir Wederson' un, Carlos' un yerini dolduramayacağı malum... Gelgelelim, sakatlığı nedeniyle bu hayati maçta olmaması bize bu sonu hazırlamakta etkili oldu.

Volkan, Edu, Gökhan, Aurelio ve oynadığı zaman zarfında Uğur, her zamanki gibi ellerinden geleni yaptılar. Lâkin bir Lugano vardı ki sahada alnından öpülesii... Neredeyse sıfır hata ile oynayıp asli görevini yerine getirdiği yetmedi, bir de gol yolları aradı, çırpındı durdu... O Lugano ki, bence takımın değil sahanın yıldızıydı.

Semih ve Kâzım meğer ilk 11' de çıkmamalıymış... Eğer bu ikili ikinci yarı oyuna alınsa, eminim oyunun kaderi değişecekti ve bir kez daha maçı döndürüp, şimdi de yarı final çığlıkları atacaktık. Meğer Semih o şekilde motive olup daha verimli oluyormuş. Gerçi Kâzım biraz varlık gösterdi fakat bu enerjiyi, ikinci yarı ağırlaşmış bir Chelsea' ye kullanmak daha akıllıca olacaktı.

Velhasıl elendik... Bütün bunları yazarken acımasızmıydım, sanmıyorum... Dost acı söyler misali, iyi oyunu nasıl övdüysem kötüsünde de eleştirim olacak tabii... Üstelik turu kaybetmedik, Chelsea' ye hediye ettik... Şut atma çabamız bile çok azdı... Mücadele vardı ama kazanma hırsı, gol atma çabası yoktu maalesef.

Yol açıkken yürümek taraftarıydım... Seneye artık diyoruz ya hani, hadi gruptan çıktın, çok güçlü bir takımla eşleşip çeyrek finale bile gelememek ihtimali yok mu?.. Yarı final garanti mi? Haa, bu tecrübe oldu diyenler madem öyle seneye bu hataları yapmayacak, daha ileri gidecek.

Çalışıp didinen oyuncularımıza sevgilerimle, sahada yatanlara kırgınlığımla, bu yazıyı sonuna kadar sabırla okuyanlara saygılarımla...

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..