Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '16

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe, 5-0 kazandı; kimi “kanallar” yasta sanki!.

Dün gece kimi “yorumcu”ların doldurduğu “kanal”larda büyük bir hüzün vardı.

O derin hüznü anlatmak, gerçekten beceri ister!. Kimi futbolcu ve yöneticiler desen bir başka alem; maç sonu konuşmalarında takım seçiyorlar. Başka maçlarda derin hoşgörülü gözükmelerine karşın, rakip Fenerbahçe olunca, hoşgörünün kırıntısı bile kalmıyor.

“Kanallar”dan yansıyan hüzne ve öfkeye bakanlar, "5 can" gitmiş sanır!.

Kimilerindeki hüznün ve öfkenin tek nedeni Fenerbahçe-Karabükspor maçının o 5-0‘lık skoruydu.

İlk gol, 18. dakikada penaltıdan geldi. Skulason, Mehmet Topal’ın omuzuna basarak yükselmesini engelledi, ardından ayağına bastı, dengesini bozdu. Ceyhun, 29. dakikada  büyük bir hızla orta alanı geçen ve giden Lens’i devirdi. Penaltı sonrası itirazdan “sarı”sı olduğu için “kırmızı”dan atıldı.

Ceyhun, sessiz sedasız, soyunma odasının yolunu tuttu. Ama Ceyhun’a “kanallar”dan kimilerince öyle bir destek geldi ki.... Ceyhun da buna şaşırmış olmalı!. “Sarısı” olan, rakibine öyle girer mi deneceğine, “sarısı” olana hakemin hoşgörülü davranması gerektiği söylenmek istendi.

Yani, ikinci “sarı”, ağır!

(Futbolculuktan “yorumculuk”a terfi eden bir “eski topçu”, penaltıya ve Ceyhun’un atılmasına o kadar üzülmüş ki, 29. dakikadan sonra maçı alıcı gözle izlemediğini söylüyor. Yayıncı kuruluş adına yorum yaptığını unutuyor.... Sanki “hane halkı” için yorum yapıyor.)

*****

Maç ne güzel başlamıştı.

Dirençli bir Karabükspor, Konya’dan alınan 3 puanla “çıkışa geçeceği” beklenen bir Fenerbahçe...

Advocaat, Konya’da oynattığı İsmail ile Emenike’nin yerine Volkan Şen ile Aatif Chahechouhe’yu yeğlemişti. Volkan Şen, o bildiğimiz Volkan Şen’di. Yine gol atamadı, ama asıl yapması gereken işi yaptı, 3 golün pasını verdi. Lens ise, ele avuca sığmaz “afacan” gibiydi. Van Persie desen, orta alanda mücadele ediyor, pas almayı beklemek yerine pas/lar atıyordu. Mehmet Topal, ileri daha çok çıkıyordu.

Penaltından yenen gol, kısa bir süre sonrasında Ceyhun’un atılması, Karabükspor’a “doping” etkisi yaptı sanki. Eksik Karabükspor, ilkyarı sonuna kadar bir kişi eksikliğini sahaya yansıtmadı. İlkyarı bitmek üzereyken Skrtel’in ayağında gelen gol, Karabükspor’u üzmüş olmalı.

İkinci yarıda 48., 52., 53. dakikalarda gelen 3 gol (Van Persie, Aatif, Lens) Karabükspor'u birden çökertti. 5 dakika gelen 3 golü, bir eksik oynamayla açıklamak zor. Bu, olsa olsa, bir anlık “gaflet” ve “ayağa geleni” değerlendirmekle açıklanabilir.

*****

Zorlanarak bir yenme, açık farklı yenilme ve yenmeler...

Gelecek haftalarda değişecek hava ve saha koşulları..

Olası cezalar ve sakatlıklar...

Bütün bunlar, kuşkusuz hakem kararları, olağan işlerden sayılmalı.

Demek istediğimiz ne mi?

“Şampiyonluk geliyor”, “Şampiyonluk gitti, hayal” demelerin ne kadar boş laflar olduğu... Çünkü  tökezleme ya da toparlanma sanılan durumlar, bir iki maça bakarak hemen “bitti”, “tamam”, “bu gidişle olmaz”la açıklanamayacak kadar zordur.

Ne yazık ki, bütün değerlendirmeler, “3 Büyükler”in penceresinden yapılıyor.

Son söz:

Baktığını göremeyen, söyleneni anlamayan ya da eksik anlayan, buna karşın hemen hükmü verenlerin, “ağır çekim”i bile aklı başka yerdeymiş havasıyla değerlendirmelerinde “yol göstericilik”, “bilgilendirme” aramak boşunadır.

 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..