- Kategori
- Futbol
Fenerbahçe- Galatasaray Derbisi üzerine

Fotoğraf www.milliyet.com.tr adresinden alınmıştır.
Kadıköy’deki Fenerbahçe- Galatasaray derbisi adına yakışır bir mücadeleye sahne oldu. Özellikle ilk 25 dakika Fenerbahçe, 25.dakikadan sonra ise Galatasaray etkili oldu.
Gerçekten de Fenerbahçe maça iyi başladı. 9.dakikada da Sow ile golü buldu. Bu, oldukça dikkat edilmesi gereken bir goldü. Galatasaraylı futbolcuların çıktı diye bıraktıkları topu Ziegler takip ederek önemli bir ders verdi. Nitekim topa çıkmadan sahip olan Ziegler’in ortasına Sow röveşatayı mükemmel vurdu ve takımını 1- 0 öne geçirdi.
15. dakikada bu sefer Alex mükemmel bir gol attı ve skoru 2- 0’a taşıdı. Galatasaray böylece hem skor hem de moral olarak çöktü.
Bu dakikaya kadar dikkat çeken temel olay Fenerbahçe’nin presiydi. Dönen toplar sürekli sarı- lacivertlilerde kalıyordu. Kanatların çalışmadığı Galatasaray’da defans ve orta alan arasında da büyük boşluk vardı. Selçuk ve Melo etkili olamıyorlar, Emre ve Engin de kanatları kullanamıyorlardı.
Pek çok kimse maçın farka gidebileceğini düşünürken durum bir anda değişti. Sarı- kırmızılılar her türlü olumsuzluğa rağmen sakin oynamanın da verdiği avantajla toparlanmaya başladılar. Oyunu giderek rakip yarı sahaya yıkmaya başladılar.
Fenerbahçe ise giderek dağılmaya başladı. Orta alan üstünlüğü Galatasaray’a geçmeye başladı. Nitekim sarı- kırmızılılar 36. dakikada Elmander ile golü buldular.
Bu golden sonra devrenin sonuna kadar yine etkili olan ve golü arayan taraf Galatasaray’dı.
İkinci yarı görüntü değişmedi. Oyunun kontrolü artık tamamen Galatasaray’daydı. Fenerbahçe daha çok geriye yaslanmak zorunda kaldı. Yaslandıkça da hatalar yaptı.
Aykut Kocaman 62. dakikada Stoch- Selçuk değişikliğini yaptı. Fenerbahçe böylece 4- 3-3’e geçti. Selçuk ile ön libero üçlenirken Sow sol kanada alındı. Alex ise en ilerideki adamdı.
Kanımca bu çok yanlış bir taktikti. Sow sol kanatta, Alex ise ileride kayboldu. Alex’in en uçta yapamadığını artık cümle âlem biliyor. T.T. Arena’daki ilk maçta da bu görülmüştü. Buna rağmen Aykut Kocaman’ın böyle bir değişikliğe gitmesi ilginçti.
Fatih Terim ise Emre’yi Aydın ile değiştirerek daha hızlı bir oyuncuyu sahaya sürmüş oldu. Özellikle Sow’un sol kanada geçmesiyle Eboue ve Aydın o kanadı resmen çökerttiler.
Fatih Terim bütün değişikliklerini maçı kazanmak adına yaptı. Hatta kanımca Melo- Baros değişikliği yapacaktı ama kararsız kaldı ve Baros’u Necati’nin yerine oyuna aldı.
Sonuçta Galatasaray mücadelesinin karşılığını Hakan Balta’nın attığı golle aldı.
Uzatma dakikalarında direğe çarpan top Galatasaray’ı üç puandan etti. Esasen eğer Engin özellikle son bölümlerde aldığı topları doğru kullanabilseydi iş o son topa kalmazdı. Engin kendine hiç yakışmayacak şekilde toplar ezdi.
Bu arada Elmander’e ayrıca değinmek gerekiyor. Elmander her yönüyle mükemmel bir santrafor. Vuruş becerisi çok iyi. Pivot özelliğini de çok iyi kullanıyor. Hakan Balta’nın attığı golde topu Hakan’ın önüne indirişi görülmeye değerdi. En önemlisi de son dakikaya kadar mücadele ediyor.
İki takım adına da derbiye yakışır bir mücadele oldu. Galibiyeti kaçıran taraf Galatasaray’dı. Sahada futbolcular arasında anormal bir sertlik olmadı. Kavga yoktu. Sahanın bu kadar temiz olmasına rağmen bazı kendini bilmezler sahaya yabancı maddeler attılar. Hasan Şaş kafasına isabet alırken Fatih Terim kaşından yaralandı. Allah korusun biraz aşağıya gelse kör bile olabilirdi. Aynı şekilde golden sonra Hakan Balta da aynı tehlikeyi yaşadı. Bunlar hangi statta ve hangi takım taraftarı tarafından yapılırsa yapılsın doğru değil. Biliyorum, pek çok statta bunlar yaşanıyor. Dileğimiz bu tür olayların en aza inmesi ve giderek yok olması.
Galatasaray bu sonuçla şampiyonluk avantajını iyice arttırdı. Futbolda kesin diye bir şey yoktur ama sarı- kırmızılılar şu anda ligin en iyi futbolunu oynuyorlar.
Fenerbahçe için ise haftaya oynanacak olan Bursaspor maçı büyük önem taşıyor. Hatta diyebilirim ki, önümüzdeki hafta oynanacak en önemli karşılaşma Fenerbahçe- Bursaspor maçıdır.