Fenerbahçe'de Alex De Souza, Aykut Kocaman, Aziz Yıldırım üçgeni: İstifa ve gidiş...

Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye'de de futbola olan ilgi malumunuz, futbol denince akan sular durur. Bazen yabancı bir ortamda bir muhabbete başlama konusudur futbol: "hangi takımı tutuyorsun?" ya da tanıdık bir ortamda rakip takımlı arkadaşı kızdırma konusu: "bu hafta sizi nasıl yendik ama" gibi veya derbi maçlarda "Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzon" maçlarının heyecanı da başkadır hani. Derbi maçlarında favori kim diye hesaplarken favori olan takımın yenilmesi de her zaman ayrı bir tartışma konusu olmuştur.

Kadınlar futbola pek ilgi göstermiyor desek bile, Fenerbahçe'nin "sadece kadınların ve çocukların" izlediği cezalı maçlarında gördük ki, "kadınlar futboldan anlamaz" gibi görünse de "kadınların maça gitmesi" aslında futbola olan ilginin ne kadar çok olduğunu göstermiyor mu?

Bazen "ülkede bu kadar çok sorun varken, milletin aklı fikri futbol" diye düşünüp ver yansın eden köşe yazılarının şikayetlerini okuruz...

Her ne olursa olsun futbolla ilgili ne kadar olumsuz düşünülse de, bunların hiçbiri futbolun hayatımızın içinde olduğu gerçeğini değiştiremez.

Neyse asıl konumuz futboldan çok başlıkta da yazdığımız gibi Fenerbahçe...

Gelelim Fenerbahçe'ye...

Son zamanlarda özellikle Alex gitti, Alex'in heykeli, Alex'in heykeli dikilsin mi dikilmesin mi, taraftar heykeli dikti, gitsin mi gitmesin mi,.. derken Alex olaylı bir şekilde gitti...

Aynı zamanlarda Aykut Kocaman istifa, gitsin, gitmeli, derken "Aykut Kocaman istifa etti" haberleri ortalıkta dolaşmaya başladı ancak Aykut Kocaman gitmedi...

Taraftarların Alex'in gitmesinin sebebi olarak Aziz Yıldırım'ı görmesi ve yönetim istifa sesleri arasında başkan, bir maçta aldı mikrofonu eline "kimse Fenerbahçe'nin üstünde olamaz" diyerek taraftara bir mesaj vermek istedi. Başkan hala yerinde duruyor...

Fenerbahçe Spor Kulübü gücünü taraftardan aldığı bir gerçektir. Her ne olursa olsun taraftarın düşüncesi, duyguları, sözleri ve tepkisi bu anlamda yönetim açısından önemlidir.

Olaya taraftar açısından bakarsak...

Taraftar olarak kapalı kapılar ardında yaşanan olayların iç yüzünü, yaşayanlar kadar bilmek mümkün değil. Alex De Souza, Aykut Kocaman, Aziz Yıldırım arasında neler geçtiğini elbette en iyi kendileri bilir. O yüzden konuya yakın ve ilgili spor yazarlarının yorumlarını okumakla yetiniyoruz.

Diğer taraftan fan sayfaları ya da şahısların kendi twitter hesaplarında yazdıkları mesajlar bize biraz fikir veriyor. Ancak onlar da biraz duygusal, biraz kendi yorumları olduğu için yazdıkları her mesaj ne kadar olsa da kendi fikirleri. Konuya tam bir netlik kazandırmak için karşı taraf açısından da değerlendirmek gerekli.

Peki bu kadar olay yaşanırken Aziz Yıldırım bu olayların neresinde?

Bana sorarsanız elbetteki şüphesiz tam ortasında.!
Neden mi?

Fenerbahçe başkanı olması zaten bunun cevabı için yetiyor. Ancak Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe için bazı hedefleri ve projeleri olduğu anlaşılıyor. Bu hedefleri gerçekleştirmek ve Fenerbahçe'nin başarısı için önünde bir engel varsa, hiç düşünmeden bunları safdışı bırakmak istiyor. O yüzden taraftarın kendisine olan güvenini ve sevgisini düşünerek bazı adımlar atmaya özen gösterse de, yapacağı şeylerin bunun önüne geçmesini istemeyen bir duruş sergiliyor. Eğer engelin kendisi olduğunu düşünürse, kendisi bile hiç çekinmeden istifa edecek kadar kararlı görünüyor.

(Başkan taraftarı rahatlatmak adına Alex'ten daha iyi bir transfer yapmayı düşünecektir.)

Alex ve Taraftar ilişkisi

Bir futbol takımında golcü ve kaleci en çok dikkat çeken oyunculardır. Atılan veya kurtarılan goller her zaman paylaşım konusu olmuştur. Bu anlamda şunu rahatlıkla söylemek mümkün, Alex iyi bir golcüdür..

Son günlerde Alex'in takımdan gidecek olması taraftarlar arasında tartışma konusu oldu. Fenerbahçe taraftarı Alex'i kişiliğini, efendiliğini, oyun şeklini, attığı golleri, takıma kazandırdıklarını görüyor ve Alex'i seviyor. Hatta "heykeli dililecek adamsın" sözünde olduğu gibi Alex'in heykelini dikecek kadar seviyor...

Alex De Souza'nın Fenerbahçe gündemini meşgul etmesinin başlıca sebepleri bunlardır.

Alex gitmeli diye düşünenler olduğu gibi "Alex gitmesin" diye düşünen bir çoğunluk olduğu da gerçek. Sosyal medyada bu konuda yapılan tartışmalar da zaten bu gerçeği gözler önüne sermeye yetiyor.

Alex'in gitmesinin nedenleri

Alex neden gitti diye düşünürken doğal olarak akla ilk olarak Teknik Direktör Aykut Kocaman geliyor.

Taraftarlar "Alex Aykut'un gol rekorunu kıracak" düşüncesiyle, kıskançlık yaptığı konusunda neredeyse hemfikir durumda, tartışmalar çoğunlukla bu konu etrafında toplanıyor.

"Başkan Aziz Yıldırım gitmesini istedi" diyenler de hiç azınlıkta değil elbette.

Fenerbahçe taraftarı "Peki Alexin heykeli ne olacak! Onu da yıkacak mısınız!" diyecek kadar kızgın bir durumda.

Alex'in gönderilmesini Aykut Kocaman mı istedi?

İşte bu soruya cevap vermek için biraz geçmişe gitmek gerekiyor...

Eski Fenerbahçeliler bilir bir zamanlar oyuncuları arasında Aykut Kocaman'ın olduğu 4 futbolcuyu (Aykut, Oğuz, Turan, Serdar) Fenerbahçe transfer edip renklerine bağlamıştı.

Aykut o dönemlerde uzun bir süre Fenerbahçe'de futbolcu olarak oynadı. Fenerbahçe tarihinde attığı gollerle başarılı olmasının yanı sıra, yuvaya tekrar dönen Aykut Kocaman son yıllarda yine Fenerbahçe'de teknik direktör olarak kariyerini devam ettiriyor.

Taraftarın merak ettiği konuya gelirsek Aykut Kocaman kimdir dediğimizde en azından Fenerbahçe'nin başarısı için çalışan biri cevabını verebiliriz.

Benim futbolcu olarak transfer edildiği günden bugüne kadar izlediğim Aykut Kocaman için egosuna yenik düştü ve Alex'i sırf bu yüzden rekorunu kırmasın diye göndermek istiyor demem mümkün gibi görünmüyor.

Ancak Aykut Kocaman yaşanan bu olayın sorumlusu olarak faturanın kendisine kesilmesinden rahatsız olduğu ve istifa etmeyi düşünmesi de gayet olağan görünüyor. Fakat Aziz Yıldırım'ın gerçekleştirmeyi düşündüğü projelerinde Aykut Kocaman'ın da bir yeri olduğu gözden kaçmıyor.

Peki Alex niye gitti?

İşte bu soruyu cevaplamak çok zor ama yine de düşünmeye değer...
Biraz değerlendirme yapalım.

Alex De Souza kısaca Alex hakkında,

1995 yılında Coritiba FC takımında futbola başlamış, 2000 yılında evlenmiş, 2001 yılında Brezilya Brezilya Milli Takımı'nda oynamış. 2004 yılında bir çocuğu olmuş ve aynı yıl Fenerbahçe'ye transfer olmuş...

Fenerbahçe'de 2004-2012 yılları arasında başarılı bir futbol hayatı geçirmiş.

Herkes Alex olayına taraftar olarak bakmak istese de Alex'in de bir hayatı var. Ülkesinden 2004 yılından beri uzak, çocuğu şu anda 8 yaşında, kendisi gibi eşi de bizim tabirimizle gurbette. Ailesini ve yaşadıklarını ya da psikolojisini bilmiyoruz.

Aynı şekilde 8 yıldır Türkiye'de, neden hala "Türkçe" konuşmadığını düşünüyorduk ve "Alex Türkçe bilmiyor" diye düşünmeden edemedik. Ancak Alex ayrılacağı zaman Türkçe konuşunca, "neden Türkçe konuşmadın hiç?" sorusuna verdiği "O zaman tercümanım gönderilirdi, işsiz kalmasını istemedim" diyerek duygusal bir cevap vermesi anlayanlara bir cevap niteliğindeydi.

Alex'in vedası sırasında...

"14 Eylül 1977'de Curitiba'da dünyaya gelen kaptan Alex dün 35. yaş gününü kutladı. F.Bahçeli taraftarlar Alex'e doğum günü hediyesini Kadıköy'de bulunan Yoğurtçu Parkı'nda verdi. Taraftar gruplarının yaptırdığı Alex'in heykeli açıldı. Heykel, efsane Lefter Küçükandonyadis'in 2009'da dikilen heykelinin 50 metre yakınında yer alıyor. Taraftarın I love you Alex (seni seviyorum Alex) tezahüratları futbolcuyu duygulandırdı"

Haberine baktığımızda ve Alex'in "neden heykelim dikildi hala anlamıyorum, ben Fenerbahçe'nin başarılı olması için çalıştım" demesi de şaşkınlığını, heyecanını ve sevgisini anlatmaya yetiyor sanırım...

Aziz Yıldırım'ın "Ben ancak Atatürk'ün heykelini açarım" demesi, ardından "Alex bir efsane değil, efsane olan kulüptür" şeklinde beyanları da her ne kadar taraftara hoş gelmese de Fenerbahçe hakkında Alex'e karşı sert duruşuna bir bahane aradığı sonucu çıkartılabilir.

Hatırlarsanız geçmişte Alex'le yaşanan sözleşme krizinin de Aziz Yıldırım açısından Alex'in gönderilmesi konusunda bir sebep olduğu söylenmişti.

Sonuç olarak;

Alex futbol oynamadığında futbola küsen bir yapısı var. Eğer sonradan oyuna girmişse, oynaması için coşması veya kızması gerekiyor. İşte o zaman seyrine doyum olmuyor... Alex ülkesinden uzakta yaşıyor; bir ailesi, eşi ve geleceğini düşünmesi gereken bir evladı var.

Aziz Yıldırım her ne kadar sözleşme konusunda kendisine kızgın olsa da Fenerbahçe'yi ve taraftarı sevdiği için gönderilmesini istemediği halde olayların bu boyuta gelmesinden rahatsız ama biraz da mecbur kalmış gibi görünüyor.

Aykut Yıldırım, bir "Türk Teknik Direktör" olarak Fenerbahçe'nin başarısı için çalışıyor.

(Buraya kadar yazdıklarım doğrultusunda hala "Alex neden gitti?" diye düşünenler varsa, baştan bu yazıyı tekrar ve dikkatle okumasını tavsiye ederim...)

Peki şimdi ne olacak?

Muhtemelen eğer taraftar memnun değilse Aziz Yıldırım sağlam bir transfer yaparak zaten onların gönlünü alacak kadar bu işi biliyor.
Aykut Kocaman takımdan ayrılabilir ama bu da ne kendisine, ne de Fenerbahçe'ye, ne de Türk Futbolu'na bir yarar getirmez.

(Hatırlarsanız Rıdvan Dilmen örneğinde bir dönem Van'ı şampiyon yapıp birinci lige çıkardı. Ardından Fenerbahçe'ye Teknik Direktör oldu ama duygusal karakteri sebebiyle baskılara dayanamayıp ayrılmak zorunda kaldı. Yine de futboldan kopamadığı için yorumcu olarak kariyerine devam ediyor.)

Başta Galatasaray ve Beşiktaş olmak üzere rakip takımlar bu durumdan memnun oldu diyebilir miyiz? Pek sanmıyorum, çünkü onlar da Alex'i izlemeyi seviyorlar diye düşünüyorum...

Alex De Souza ülkesine gider. Fakat Fenerbahçe taraftarının sevgisine kayıtsız kalamayacak. Tıpkı geçmiş dönemde Fenerbahçe'de oynayan eski futbolcular gibi O da mutlaka dönem dönem gelecek. Belki de kendisi için yapılanlara bir vefa örneği gösterip, eğer istenirse Fenerbahçe'de bir takım görevler bile alabilir...

Peki ben bu konuyu niye bu kadar uzattım?

Özellikle son yıllarda oynadığı son 1-2 maçta Şampiyonluk ünvanı kaptırdığı için Fenerbahçe'ye kırgın, bu yüzden son birkaç yıldır Fenerbahçe'nin lig maçlarını izlemeyen, biraz kızgın bir Fenerbahçe taraftarıyım.

Ancak yine de gündemi takip ettiğim için, Fenerbahçe hakkında çıkan haberler dikkatimi çekiyor.Çevremde bu konuda yalan yanlış bazı konuşmalar duyuyorum.

Büyük kızım Elif de koyu bir Fenerbahçe taraftarı.

Bana söylediği bazı sözlerden sonra kendisiyle bu konuda bu yazıda yazdığım gibi konuştuğumda bana "baba bunları hiç düşünmemiştim" dedi. Ben de genç ve duygusal taraftarların düşüncelerini göz önüne alarak onlara biraz bilgi vermek istedim.

Bu arada bundan birkaç ay önce kızıma "Bak Alex gidecek" dediğimde bana inanmaması ve bugün "gördün mü işte" dediğimde de ... farkettim ki genel olarak da taraftarlar böyle düşünüyor.

Konuyu kendi açımdan biraz açıklama ihtiyacı hissettim...

Sürçü lisan ettiysek aşkola,

Yazar: Bir Dost
Kaynak:  BirDost "Fenerbahçe'de Alex De Souza, Aykut Kocaman, Aziz Yıldırım Üçgeni"