Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '15

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe’de sakatlar çok, ama goller de çok!..

Fenerbahçe’de sakatlar çok, ama goller de çok!..
 

Bir takım için birkaç önemli sakatlık, kuşkusuz, sorun yaratabilir.

Kadrosu sınırlı takımlarda, bu sorun, daha da büyüktür, Ama Fenerbahçe gibi takımlar için, olumsuz bir durumda olsa, bunun bir “bahane” olmaması gerekir.

Kuyt, Meireles, Diego, Egemen, sakat oldukları için kadroda yoktular. Skor, Fenerbahçe’nin aleyhine olsaydı, sanıyorum, bu “yok”lar üzerinden yola çıkılacak, neler söylenecekti neler!.

“Yok”ların çok olduğu maçta, onların yerini dolduranlar, gördük ki, rahat bir maç oynadılar.

Hoş, hiç sakat olmasa, futbolcuların hepsi “zehir” olsa bile, ne değişecek?

Fenerbahçe’de, maç dışındaki sakatlara, bir de maç içindeki sakatlar eklendi. İlk onbirde sahaya çıkanlardan Volkan Demirel, Alves, Alper Potuk, sakatlandılar. Son 13 dakikada ise perdeyi açan golü atan Mehmet Topuz sakatlandı, Fenerbahçe kaldı 10 kişi...

Kadroda olmayan 4 sakat, sahadan çıkan 4 sakat ve yenen 1 gole karşılık atılan 5 gol...

****

Fenerbahçe, yakaladığı gol pozisyonlarının yarısını gole çevirdi.

Doğrusu, Rizespor maçının bu kadar kolay geçeceğini çoğu kişi tahmin etmemiştir. Ama maç, Fenerbahçe açısından çok kolay oldu. İlk 8 dakikada art arda gelen iki gol, Fenerbahçe’yi rahatlattığı gibi, Rizespor’u yıktı!. Yıkılan Rizespor, sonrasında toparlanmadı.

Rizespor, Volkan Demirel’in sakatlandığı pozisyon öncesi ve sonrasında golü bulsaydı, belki toparlanabilirdi.

Kolay maç yok; kolay kazanılan, yitirilen maç/lar var.

Sakatlıklar, bazen olumsuz yönde etkiliyor; bazen, bu maçta olduğu gibi, sahaya çıkanların iyi, dirençli, akıllı oyunuyla önemsiz oluyor.

Günlerdir üstüne üstüne gidenler bir Emre vardı sahada. Emre isteyince, rakip de top oynayınca, sahada olumsuzluklar olmuyor.

İki tarafı da, rakibine saygılı gördük.

Mehmet Topuz, iyi işler yaptı; eski günlerini anımsattı.

Sow’un “gol kısırlığı” yerini “üretkenlik”e bıraktı. Webo’yla iyi bir ikili oluşturdu.

Alper Potuk, dirençli, ortalığı karıştıran, dağıtandı.

Kısacası Fenerbahçe’de o kadar aksayan yoktu.

5 golden sonra, yeter denmeli ki, başka gol atmak için görüntü olsa da, o kadar çaba yoktu.

*****

Emenike’nin ilk onbirde olması hep eleştiri konusu oluyor/du.

Eleştirilere hak vermemek olmaz. Emenike, daha çok, uygun skora ulaşıldığında, oyalayıcı, top taşıyıcı, dağıtıcı yönüyle takıma daha yararlı olacak tipte bir futbolcu gözüküyor.

Emenike’nin olmayışı, Webo-Sow ikilisinin ne yapacağı, nasıl etkili ve uyumlu olacağı konusunda bir daha “fikir” vermiş olmalı.

Fenerbahçe, zorlu sayılacak bir deplasmanı geride bıraktı.

Günler uzarken haftalar kısalıyor.

Yazılı ve görsel yayınlarda bütün gözler, “yaşam mücadelesi” veren takımlarda değil de, şampiyonluğa oynayanlarda.

Adaylar belli; “üçlü yarış”ta şimdilik kopma yok. Yarış, “burun buruna”, “tekerlek farkı”yla gidiyor!.

Son söz:

Sakatlıkların olması doğal, ama sakatlık, “kafa”da olmasın yeter!


Ek/ Açıklama:

Geçen hafta yazdığımız, Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırı üzerine yayımlamaktan vazgeçtiğimiz bu yazıyı bizde değil, sayfamızda kalsın diye, bir hafta sonra yayımlıyoruz.

“Saldırıyı kim/ler yaptı?” sorusunun yanıtı hâlâ yok.

Bir “faili meçhul”  daha mı olacak yoksa?

Saldırının üzerinden bir hafta geçti. “Silah değil, taş” dendi, saldırı önemsenmedi.

Futbol aleminde, bir “geçmiş olsun” demeyi bile çok görenler, “geçmiş olsun” ziyaretinden kaçanlar; saldırıya uğrayanların öfkesini, olağan koşullardaki tavır olarak görenler varken, “Futbolumuz, kişisel, kulüpsel çıkarlar uğruna öldürülmüş, ağlayanı yok” demek kalıyor bize de.



tp://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com



 

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..