Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

05 Eylül '09

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe Galatasaray ve Frank Rijkaard

Fenerbahçe Galatasaray ve Frank Rijkaard
 

2008–2009 sezonu hem Galatasaray hem de Fenerbahçe için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Parmak ısırtacak bir futbol oynamayan Beşiktaş'ın şampiyon olduğu sezonda ancak ilk üçün ardında kendilerine yer bulan bu iki futbol lokomotifimiz için aynaya bakma zamanı çoktan gelmişti.

Hoş, sene sonu değerlendirmeleri ve takıma takviyeler büyük takımlarımız için her sene yaşanan rutinler ama bu sene Galatasaray'ın yıllardır hem Avrupa hem de Türkiye'de çizdiği istikrarsız çizgi ve Fenerbahçe'nin de onca yatırıma karşın istediği hedeflere ulaşamaması bu seneki kararların çok daha radikal olmasına neden oldu ve hem Fenerbahçe hem de Galatasaray geçen sene ile arasında dağlar kadar fark olan iki takım oluşturmayı başardı.

Sezona çok uzun zaman sonra seri galibiyetlerle başlayan Fenerbahçe ve Galatasaray'ın futbol anlayışları aslında yüz seksen derece ters. Detaya girmeden söylemek gerekirse Fenerbahçe yıllardır benimsediği iki geri orta sahalı ve Alex artı tek forvetli anlayışı ile yoluna devam ederken -ki bu sistem önceliğin savunmaya verildiği bir sistemdir-, Galatasaray yeryüzünde çok az takımın icra ettiği ama klasik bir Hollanda ekolü olan üç forvetli ve tek geri orta sahalı bir anlayışı sahaya yansıtıyor -ki elbette bu da önceliğin hücuma verildiği bir sistemdir-. Bu nedenle iki takımın puan kaybedecekleri ya da zorlanacakları rakipler çok farklı olabilir. Örneğin Fenerbahçe iyi hücum eden bir İ.B.Belediyespor karşısında zorlanabilecekken, Galatasaray iyi savunma yapan Gençlerbirliği'ne puan kaptırabilir.

İki takımın mukayesesinde, çoğu futbol adamının düşündüğü gibi, Galatasaray'ın öne çıktığına katılıyorum. Ancak bu düşüncemin nedeni ne oyun sistemleri ne de futbolculardan kaynaklanıyor; tek neden F.Rijkaard. Zira gerek oyunculuğu gerekse teknik adamlığı sırasında edindiği tecrübeler ile tam bir futbol entelektüeli olan Hollandalı çalıştırıcı, sadece bir teknik direktör değil fikirleri, sistemi ve vizyonuyla örnek bir futbol adamı. Bir kişinin futbolculuk yıllarında Leo Beenhakker, Arrigo Sacci ve Louis van Gaal gibi dev isimlerle çalışma fırsatı bulmuş ve yüzlerce yıldızla aynı sahayı paylaşmış olduğunu; aynı kişinin Hollanda milli takımı ile Barcelona'ya uzun yıllar teknik direktörlük yaptığını düşünün. Sizce de tüm bunların bu kişiye müthiş bir katkısı olmaz mı; hele ki bu insan Rijkaard gibi açık fikirli bir aydınsa? Sahip olduğu bilgi ve birikimle henüz kısa sayılabilecek teknik direktörlük kariyerine İspanya şampiyonlukları ve Şampiyonlar Ligi kupası gibi unutulmaz başarıları eklemeyi başaran Hollandalı teknik adam kendi ifadesiyle "göze hoş gelen bir futbol" için artık Galatasaray'ın başında ve sarı kırmızılılar, mevcut kadrosuyla tam da Rijkaard'ın istediği türden bir ekip durumunda. Zira oyunu mutlak suretle rakip yarı sahada oynamak isteyen ve bu nedenle orta alanda yetenekli oyunculara sahip olması gereken Hollandalı'nın elinde bu işi hakkıyla yerine getirecek usta ayaklar fazlasıyla bulunuyor. Bir yıldız çıkarmaktan ziyade oyuncuların yeteneklerini sahaya yansıtmalarına zemin hazırlamayı amaçlayan Rijkaard sistemi elbette Rinus Michels ya da Johan Cruijff'dan izler taşıyor ama genç teknik adamın iddiası kimseyi taklit etmeden kendine has ve zamana göre esneklik gösterebilecek bir oyun planına sahip olmak.

Neticede bu sene lig yarışını kızıştıran öğe, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın normalde ligi nispeten kolaylıkla şampiyon tamamlayabilecek kadrolarının aynı sezona denk gelmesi oldu. Elbette şampiyonluğun dinamikleri çok farklı ve bu dinamikler uzun vadeden ziyade daha çok sonuç odaklı. Bu nedenle her ikisi de güçlü kadrolara sahip Fenerbahçe ile Galatasaray’ın sezon sonunda mutlu sona ulaşma şanslarını eşit görmek gerekir. Ancak Galatasaray’ı öne çıkaran nokta, şayet Rijkaard ile uzun süre yola devam edilirse sarı kırmızılıların alt yapıdan kulüp yönetimine kadar futbolun her alandaki ilerlemenin ülkemizdeki en büyük adayı olacağını olmasıdır.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara