Fenerbahçe Hacettepe'den rövanşı aldı..

Belediye maçının kaybedilmesindeki hatalar zincirini bu hafta kendi evinde yapmayan Aragones Hacettepe maçında Alex ve Semih'i yanyana mecburen oynatınca, genç ve zayıf rakibi karşısında Alex'in iki gollü ile 2-0 öne geçti. Semih alda at dercesine çıkardığı topu filelere gönderirken beraber oynamanın takıma ne kadar yararlı olduğunu gördük. İlk golde tüm futbolcular yedek arkadaşları ile gol sevincini paylaşınca son haftalardaki kayıp puanların sıkıntısı belliki onlarında birbiri ile kenetlenmelerini sağlamış oldu. Beklenene ve özlenen tablo bu idi..

Maçın ilk dakikasından itibaren yağmurdan bozulan zeminde, herkes üstüne düşeni yaptı diyebiliriz. Mecburen oynayan Ali Bilgin, mecburen oynayan Semih, Emre, Alex üstüne düşeni yapıyorlardı.. Tam dakikalar otuzu gösterdiğinde Uğur, soldan aldığı topu kaleye yerine boştaki Semih'e çıkarsa 3. golü boş kaleye yuvarlayacaktı.Zemininde biraz azizliğine uğrayan Uğur, ayğını cimlere takması belkide 3. gol erken gelecekti..

Bence bu maç Fener için bir idman ve moral maçı oldu, zayıf Hacettepe Fener karşısında hiçbir varlık gösteremedi. Genç ve yetenekli futbolcuları var, ama daha takım olmayı becerememişler. İleride bu takımı bozmayıp, (düşse bile) bir kaç takviye ile yine can yakan bir ekip olurlar diye düşünüyorum.

Maçın 35. dakikasındaki Lugano'un golünü adeta kaleci Ulaş hediye etti. Kaleci Ulaş biraz dikkatli olsa lex'in ikinci golünüde çelebilirdi. Bu gibi maçlarda kaleci çok önemli, maç ortak olman için kalecin maça çok iyi başlaması gerek. Ulaş ise bu maçta tam tersi oldu..Ne hikmetse Erdoğan Arıca'da adeta Ulaş'ın bozguna uğramasına seyirci kaldı. Halbuki Lugano'nun golünde topu adeta rakibine yumrukla indiren Ulaş'ı değiştirse maç bu kadar farklı olmayabilirdi.

Ah be, keşke ilk yarıda atılan beş golün bir kaçını ikinci yarıdaki ilk maçlarda, yok yok, geçen hafta Belediyeye atsalar bir iki tanesini ne olurdu. İlk yarıdaki ilk maçlardaki formsuzluk, ikinci yarıdaki şu maçtan itibaren biterse, çok kütü başlanılan ligin ilk yarısı ve ikinci yarısındaki maçlara rağmen başarı gelebilirmi? diye kendi kendime sormadan edemiyorum. Ama Aregones yeter ki gölge etmesin, yoksa yapacağı hatalar yine seyirciye saç baş yoldurur. Tabi görüne o ki, deplasman derbilerinden galibiyet şart.. Bu Fenerbahçe herşeyi yapacak güç futbolcularda var, yeterki istesinler..

İkinci Yarı

Fenerbahçe ikinci devre de de gol atmaya devam etti.Hacettepe’de açık oynayarak Fenerbahçe kalesine gol atmak istemesi, oyunun açık ve güzel olmasına neden oldu. Hakem Aytekin Durmaz sahada varmı yokmu, düdük çaldımı, çalmadımı belli olmadı. Geçen haftaki Cüney Çakır’a bakınca Aytekin hocayı alkışlamamak elde değil. Türk futboluna Cüneyt Çakır gibi değil, Aytekin Durmaz gibi hakemlere ihtiyaç var.

Hacettepe için söylenecek tek şey, şimdiden senenin Bank Asya ligindeki takımlarını oluşturmak zorundalar, eğer ellerinde sihirli bir değnek yok ise..

Maç ta 7 gol atan Fenerbahçe bu haftadan sonra ileriye güvenle bakmak için her maçına böyle istekli ve arzulu çıkmalı, başka yolu yok.. Seyirci bu sene karma karışık başlayan takımlarının düzlüğe çıkmasını ve hedefe kitlenmesini isitiyor. Seyirci haykırmak isitiyor.Bağırmak istiyor avazı çıktığı kadar..

”Kanaryam güzel kuşum ben sana vurulmuşum...