- Kategori
- Futbol
Fenerbahçe mi, Spartak Moskova mı? (Yola devam ya da makas değiştirmek!)
İki yol var: Şampiyonlar Ligi’nde yola devam etmek, makas değiştirerek UEFA Avrupa Ligi’ne yönelmek!...
Hangi “yol”da gidileceği bu akşam belli olacak.
İlk yarı Moskova’da bitmişti; ikinci yarı Kadıköy’de başlayacak.
Moskova’daki maçı, öyle kazanılamayacak bir maç değildi. Fenerbahçe, fırsat ayağına gelince, fırsatı tepmeyecek düzeyde olduğunu gösterdi. Eksik olan, gole gideceklere etkili/ yerinde pas dağıtacak birinin olmayışıydı.
O biri kim olabilirdi?
Bu, akla ilk gelen, ilk kez yedek kulübesinde maçın bitimini bekleyen Alex olacaktı.
Alex’in varlığı da yokluğu da sorun gibi algıladı hep!
Alex, nerede, ne zaman yapacağını bilen bir futbolcu. Oyunda yokmuş gibi gözüken Alex, bir de bakmışsınız golde adı/ payı var. Alex’in, sahada olmasına karşın takımı 10 kişi bıraktığını söyleyenler az olmadı. Alex, Moskova’da sahada yoktu. Onun yokluğu, dillere dolandı. Sahada dolananların varlığı, gole yönelik etkili pasların olmayışı, Alex’i arattı kuşkusuz.
Aykut Kocaman, Moskova’daki skordan memnun olmalıydı. Çünkü “iki ayaklı” diye adlandırılan maçlarda ikincisini düşünmek gerekiyor/du.
Düşünmesi gerekiyor/du da, ikinci maçta Alex’i düşünüyor muydu?
Aykut Kocaman, son antrenman öncesi yaptığı basın toplantısında soruyu yanıtladı:
“Şu anda Alex, kafamın içinde yarınki maçın kadrosunda yok. Ama bir antrenman daha yapıp ondan sonra karar vereceğiz.”
Antrenman sonrası gelen haber, “şu anda”, yerini “18 içinde”ye bıraktığını gösteriyor.
*****
Kadıköy’de hedef, kazanmak!
Aykut Kocaman, kesinlikle kazanmak gerekeceği için öyle, Moskova’daki gibi savunma ağırlıklı bir onbirle sahaya çıkmayacaktır.
Fenerbahçe’de, gol atmak için hızlı, vuruşu iyi futbolculara gereksinim de var. Spartak Moskova’nın, ilk maçta elde ettiği üstünlüğü korumak için daha çok, savunmada kalacağı, fırsat kollayacağı kesin. Bu durumda oyunu Spartak Moskova sahasına yıkacak Fenerbahçe’nin fırsatları iyi değerlendirmesi gerekecek.
Fırsat, her zaman ayağa kadar gelmez!
Ayağa gelen fırsatlar, harcanabilir de...
Bu, tribünlere nasıl yansıyacaktır?
Aykut Kocaman, taraftardan sabır bekliyor:
“Gol yemeden maçı götürdüğümüz takdirde, 90. dakikada dahi kendi sahamızda tura tutunduğumuz anlamına gelir. Maçın nasıl gelişeceğini bilemiyoruz, futbol ekstra bir oyun. Pek çok sürprizi içinde barındırıyor. Kendi senaryomuzu içinde, gol yemediğimiz her dakika, tur bize daha yakın olacak. Bu bilinci takıma iletmeye çalışacağım. Bu demek değil ki işi ağırdan alacağız. Yanlış anlaşılmasın, ama bu tur aşamasında gol yememenin ne kadar önemli olduğunu, bu şekilde maçı sürdürebilmenin altın değerinde olduğunu taraftarlarımızın da bilmesini istiyorum.”
Sabır, Spor Toto Süper Lig için anlaşılır da, bu, Şampiyonlar Ligi’nde yola devam için nasıl olacak?
Aykut Kocaman, son düdük çalana kadar, tribünleri ayakta, alkış almak için tutabilir mi?
Çıkış yolu, kazanmaktan geçiyor da ondan sorduk son soruyu. Sorunun içinde, “tribünler”in son düdük çalmadan boşalmaya başlayabileceği olasılığı sezilmiş olmalı. Tribünlerin, son düdükle futbolcuları, Aykut Kocaman’ı alkışlamak için bekleyeceğini umalım
Elenmek, Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalamamak, “dünyanın sonu” değil kuşkusuz. Şampiyonlar Ligi olmazsa, UEFA Avrupa Kupası var. Ama olumsuz bir sonuç, Fenerbahçe taraftarının beklentisiyle hiç de bağdaşmaz. Geçen yıl, “malum” nedenden Şampiyonlar Ligi dışında kalan, bir önceki yıl, yolda “kazaya uğrayan” bir Fenerbahçe var. Bu “var”ın arkasında özverili, olumsuzluklara karşı dirençli duran bir taraftar da var.
Taraftar, çoktandır, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki önemli maçlarda sevinerek evine dönemedi. Şimdi sevinerek evine dönmek istiyor. Aykut Kocaman’ın sahaya süreceği onbir, sonradan oyuna girecekler, artık, taraftarı sevindirmeli.
Fenerbahçe, Spartak Moskova’yı saf dışı bırakabilir mi?
Niye bırakmasın ki?
Fenerbahçe'den beklentiler, “yola devam” etmesi, “makas” değiştirmesi değil!
Fenerbahçe, Spartak Moskova’ya geçecek güçtedir!
http://www.facebook.com/turgutcelik
https://twitter.com/#!/turgutcelik