Fenerbahçe’nin telaşı, final kapısını kapattı!..

Fenerbahçe, “üç kulvarda” mücadele ediyordu; bunlardan ikisi elden gitti.

En önemlisi, UEFA Avrupa Ligi’ydi. İlk maçta İstanbul’da elde edilen 1-0‘nın verdiği üstünlük, finale kalmak için umut veriyordu. Gel gör ki, Lizbon’da Fenerbahçe’den beklenmeyen bir futbol izledik.

Yenen üç gol...

Savunma bu kadar etkisiz, savruk olursa...

Fenerbahçe, böyle golleri acaba kaç maçta yedi?

Yakalanan beraberlik, tek farklı yenilgi, final kapısını açar derken... Anlaşılmaz bir telaş vardı. Oyunu soğutmak, yavaşlatmak, işi ağırdan almak, Benfica’nın çabuk oyunu karşısında olmayanlardı.

Final kapısından dönüldü.

İş işten geçtikten sonra, uzun boylu şöyle şöyle olsaydı, denebilir. Bu saatten sonra öyle demelerin de bir anlamı kalmıyor.

Fenerbahçe adına akıllarda kalan pozisyon neydi?

Önce Sow’un, devamında da ise Kuyt’un gol atma durumu varken, boşa giden pozisyon...

Bencifa, kazanmak için bastırdıkça bastırdı; çok rahat goller attı. Ayrıca, sert oynamaktan da kaçınmadı. Bunun sonucunda, ilk yarıda Selçuk Şahin, ikinci yarıda da Gökhan Gönül sakatlandı. Sakatlar ve cezalılar yetmezmiş gibi, bunlar da kötü/ etkisiz oyununun üzerine tuz biber ekti.

*****

Fenerbahçe’nin “3 kulvar”dan ilki, Spor Toto Süper Lig şampiyonluğu, önceki hafta Ankara’da bitmişti. UEFA Avrupa Ligi de Lizbon’da sona erince, elde kala kala Ziraat Türkiye Kupası kaldı.

Giden gitti, kalana, “son kulvar”a bakmalı.

Bakalım, Fenerbahçe, Ziraat Türkiye Kupası’nda ne yapacak?

Final kapısından dönmek de Fenerbahçe açısından bir başarıdır.

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com