Fenerbahçe ve Ukrayna kökenli yüzücüleri

Fenerbahçe Spor Kulübü 100. yılı nedeniyle ‘tüm branşlarda şampiyonluk’ parolasıyla çıktığı yolda oldukça başarılı oldu. Benim ilgi alanım yüzme olduğundan kulübün bu konuda yaptığı bir icraatı irdelemek istiyorum. Fenerbahçe yüzme takımında gerek teknik kadroda, gerekse sporcularda Ukrayna’dan transferler yaptı. Amatör branşlarda bu tür transferlere pek alışık bir ülke olmadığımızdan birçoklarınca yadırgandı bu uygulama. Biz hep futbol, basketbol ve biraz da voleybolda yabancı transferlerine alışkınız. Yüzmede nereden çıktı bu transferler diye şaşırıp kaldık.

FB’nin yüzme takımının teknik direktörü Olexandr Yaremenko, antrenörlerden Anna Klucnik, Sergei Sergiyev, Voldomyr Nikolaychuk, isimlerinden de anlaşılacağı üzere yabancı ülke vatandaşları. Ayrıca 10 Türk vatandaşı antrenör de var bu arada. Hadi teknik kadroyu yabancı antrenörlerle desteklediniz, tamam; peki devşirilerek Türk vatandaşlığına geçirilen yüzücülere ne demeli? Yine Türk doğulur mu yoksa sonradan olunur mu konusuna geliyoruz ki bu konuda spekülasyon yapmayacağım.

Ben konuya gayet soğuk kanlı yaklaşmayı tercih ediyorum. Elimizdeki gerçekler nelerdir? Türk yüzmesi hiç istediğimiz seviyede olamadı. Kendi aramızda yarıştıkça sorun yok da, uluslararası arenada istediğimiz yerlerden çok uzaktayız. Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nda bırakın madalya almayı yarı final yüzen sporcumuz başarılı sayılıyor.

Bence bir sporun gelişebilmesi için en önemli konuların başında rekabet geliyor. Eğer sizden hızlı yüzen rakibiniz yoksa nasıl ve niçin kendinizi geliştireceksiniz? Yaş grupları dahil olarak tek bir sporcunun halen 85 bireysel kategoriden 22’sinin rekorunun sahibi olduğunu biliyor musunuz? İşte devşirme sporcularımızın hiç değilse rekabetin kızışması ile yüzme sporumuza katkı yapacağını umuyorum. Yüzmenin ulusal sporlardan biri olduğu bir ülkede yetişmek önemli bir avantaj. Nitekim çeşitli kulüplerin rekabetinde geçen yarışlarda havuzdan rekor fışkırıyor. Devşirme sporcularımız da hem madalya alıp hem Türkiye rekoru kırıyorlar. Nitekim bu sporculardan Demir Atasoy 100 metre kurbağalamada (01:03:04), Serkan Atasay ise 200 metre ferdi karışıkta (02:06:04) 2007 yılı içinde Türkiye rekorlarının yeni sahibi oldular. Ayrıca bu sporcuların da dahil olduğu FB takımı 4x100 karışık bayrak yarışında 03:46:90 ile rekor kırdı.

Peki bu yeter mi? Elbette hayır. Hiç şüphesiz yapılması gereken birçok şey var ve umarız ki yüzme federasyonumuz yeni başkanıyla gerekli temel adımları atacaktır. Ama unutmayalım ki toplumun sadece binde birinin ilgi duyduğu, yüzbinlerce nüfusun olduğu illerimizde bir kapalı havuzun olmadığı bir ortamda yaşıyoruz. Biliyorum ki ülkemiz geliştikçe yüzme ve diğer amatör branşlara ilgi de artacak ve beraberinde başarılar gelecek.