Fenerbahçe Young Boys maçlarından ders çıkarmış

Fenerbahçe 2010-2011 futbol sezonunun ilk maçında Antalyaspor’u 4-0 gibi farklı bir skorla mağlup edince ortalık şenlendi, TV lerde eğlence başladı.

TV lerin ünlü, ünsüz, futbol oynamış, oynamamış, ön yargılı, ön yargısız ne kadar yorumcusu varsa kontrapiyede kaldı. Bu soruya ne cevap vereceğinin şaşkınlığı içinde lafı geveleyip duruyorlar. Sözü şuraya getiriyorlar;

Fenerbahçe mi iyiydi, Antalya mı kötüydü?.

Bir maçın yorumu bu kadar dar bir çerçevede yapılmamalı. Futbolun içinde sonucu etkileyecek o kadar çok faktör var ki?.

Bakınız maçın içinde bile koskocaman bir tezat var. Antalyaspor’a 28 dakikada 4 gol atan Fenerbahçe, geri kalan 60 dakikada neden başka gol atamadı?.

Mesela Rıdvan Dilmen, Fenerbahçe’nin oyununu beğenmiş ama diyor ki, Antalya’da kaleci acemi, ayrıca geri dörtlüsü yeni ve oturmamış!. Karar verilemiyor... 4 farklı bir maçtan sonra bile net düşünemiyorlar. Halbuki Fenerbahçe geçen sezon İstanbul Belediyespor’dan, Kasımpaşa’ya kadar kimlere yenilmemişti?

Anlı şanlı spor otoritelerinin şaşkın ve belirsiz, dinleyeni ikna edemeyen yorumlarının sebeplerinden en başında gelen ise Semih ve Alex’in beklenenin aksine iyi oyunları ve attıkları, attırdıkları gollerdi. Eminim ki aynı ikilemi ve çözümsüzlüğü taraftar da yaşadı.

Kanaltürk ekranı maçtan sonra Ş.Saracoğlu stadının önünü gösterdi. Hiçbir tane taraftar yoktu. Ramazandı, sıcaktı, gece geç saatti, yarın mesai vardı falan diye mazaret arandı ama hikaye. Bugün havaalanında Senegal’li Nıang’ı karşılayan coşkulu taraftar kitlesi neyin nesiydi?..

Fenerbahçe’nin yetenekli ve çok kaliteli oyuncuları var. Bunlar forma girdikçe elbette Fenerbahçe böyle gollü maçlar kazanacaktır. Yeni yabancı transferleri yerinde ve kaliteli, Lugano’nun takımda kalması sevindirici. Geçen sezon hem ligi, hem kupayı son maçta kaybedip, çok şey kazanması gerekirken, hiçbir şey kazanamayan Fenerbahçe için en doğru yorumu dün Ahmet Çakar yaptı;

‘’Fenerbahçe final takımı olamıyor’’ Young Boys maçı ile bu Fenerbahçe’nin kaybettiği 4. final.’’

Diğerleri belli belirsiz yorumlar yaparken, bu yorum bana en doğrusu olarak geldi.

Sanırım Aykut Hoca bunun bilincinde bir şeyleri değiştirmeye çalışıyor. Bu, geçen sezonda pek göremediğimiz göze hoş gelen futbol, bir şeylerin başlangıcıymış gibi sanki.

Klasik, ezberlenmiş Fenerbahçe yorumlarının, dün, yerini kontrapiyede kalmış spor otoritelerinin çelişkili cevaplarına kalması eğlenceliydi. Semih’in, Alex’in ve Fenerbahçe’nin yaptığı ayıp gibi geldi. Onlara, çok bilinmeyenli bir denklemi çözme cezası vermiş gibi yaptılar. Çözemediler.

Bir müsibet, bin nasihata bedeldir.

Fenerbahçe’nin Young Boys maçları bir dönüm noktası olmuştur. Kendileriyle maddi olarak kıyaslanamayacak bir genç ekibe elenirken, futbolun nasıl oynanması gerektiğini ve öyle oynayınca sonucun ne olduğunu hocaları ile hep beraber gördüler. Maçı forma'nın değil, kendilerinin kazanacağını anlamışlar.

Antalya gibi bir çok takımı Fenerbahçe 4-5 golle geçecektir, geçmiştir de.

Ama ısıran bir takım olamamıştı hiç.

Fenerbahçe’nin dünkü futbolu bana skordan daha önemli geldi. Futbol otoritelerinin bir türlü söyleyemediği buydu bence. Birkaç maç daha seyretmeden karar vermek istemediler.