Fethullah Gülen'den Beklenen Açıklama: SULH YAPIN!!!

Gülen “Sulh yapın!” dedi. Bu haberi, belki de “Flaş… Flaş… Flaş…” ibaresiyle vermek gerekir. Ama bir gazetede değil de bir blog da yazıyor olma bilinciyle, yalnızca başlık atıyorum yazıya.

M. Fethullah Gülen, geçtiğimiz günlerde yaptığı ve İstanbul’daki “Mehdi”yi krize sokup yataklara düşüren1 “Mehdi enflasyonu” açıklamasının ardından, Türkiye’nin en yakıcı tarihsel sorunlarından biri olan Kürt sorununa ilişkin konuştu.

“Mehdi enflasyonu” diye nitelediği konuya ilişkin olduğu gibi, bu kez de kendine özgü bir tarzda Kuran’a, Peygamber’e ve gündelik hayattaki ilişkilere atıfta bulunarak konuşan Gülen, “Hayır sulhtadır, sulh her zaman hayırlıdır” dedi.

M. Fethullah Gülen, “Mehdi enflasyonu” açıklamasıyla, başta İstanbul’daki ‘Mehdi’ olmak üzere, tüm ‘Mehdi’ adaylarını elinin tersiyle bir kenara itip onları hayal kırıklığına uğratırken, Kürt sorunu ve çözümü konusundaki “Sulh” tavrıyla, görünürde hükümete desteğini sundu. Bu destek elbette yalnızca hükümete için değil. Aynı zamanda ve esas olarak, bölgedeki planları ve ihtiyaçları açısından Kürt sorununun çözülmesini isteyen uluslar arası emperyalist güçlerin çıkarları ve hedefleri açısından da önemli. Hatta hükümetin önceliklerinden de…

Gülen’in sözlerini, güncel sorunlar eşliğinde çok boyutlu olarak ve göndermeleri eşliğinde değerlendirmek mümkün. Ama şimdilik bu yazıyı daha fazla uzatmamak için, “Milli onur, milli gurur ayaklar altına alınmama kaydıyla, o mefkureye saygı devam ettiği müddetçe -bence- el de öpülebilir, etek de öpülebilir. Heyet-i İslamiye, heyet-i milliye arasında huzurun temini adına katlanılabilecek her şeye katlanmak lazım.” sözlerini aktarmak yeterli.

Aslında burada on yıllardır devam eden ve onbinlerce insanın öldüğü bu soruna ilişkin, bunca yıl yukarıdaki sözlerinin yakınından bile geçmeyen Gülen’in neden böyle konuştuğu sorulabilir. Keza, bunca yılın ardından, ‘el etek öpme’yi bile mübah görecek bir açıklamanın aciliyetinin ne olduğu da sorulabilir? Ama şimdilik bunlara bir mim koyup, “Her şerde bir hayır vardır!” deyip geçelim. Elbette bu sözü bir de tersinden söylemek ve unutmamak gerek: Her hayırda da şer vardır.