- Kategori
- Haber
PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ'NDE SALDIRI
Yazar, şair, felsefe öğretmeni A. Galip Kabasakaloğlu saldırıya uğradı.
Şair, yazar ve felsefe öğretmeni A. Galip Kabasakaloğlu, Cuma günü akşam saatlerine doğru saldırıya uğradı. Bugüne kadar, "Müntehir Aşklar", "Tartışılan Roman", "Minimal Öykü Nedir", "Müteakip Aşklar", Tartışılan Alevilik" kitapları, dergi ve gazetelerdeki sanat, edebiyat, politika üzerine yazıları, panel ve açık oturumlardaki konuşmalarıyla tanınan A. Galip, bu kez de uğradığı saldırıyla gündeme geldi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi’nde gerçekleşen saldırının faillerinin Dernek Genel Başkanı Kemal Bülbül, Genel Başkan Yrd. Oktay Kandemir ve Hülya Havva Aslan olduğu ileri sürüldü..
Akşam saat beş sularında Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’ne gelen ve derneğin basın yayın sekreterliği görevini de yürütmekte olan A. Galip Kabasakaloğlu, belirlenemeyen bir nedenle kendinden geçinceye dek dövüldü. Alınan bilgilere göre, olayın ardından, yerde baygın yatan A. Galip’i, cep telefonunu da parçaladıktan sonra, odada bırakıp kapıyı kapatan üç saldırgan dernek binasını terk etti.
Polisin ve 112 Acil Servis’inin Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’ne gelmesiyle açığa çıkan olayda, şiddetli bir biçimde darp edilmiş olan A. Galip Kabasakaloğlu hastaneye kaldırıldı. Kafasına ve bedeninin çok sayıda bölgesine şiddetli darbeler alan A. Galip Kabasakaloğlu, gece saat iki civarına dek gözlem altında tutuldu. Kafasına aldığı darbelerle yarılan başına dikiş atılan ve kendisine iş göremezlik raporu verilen A. Galip Kabasakaloğlu, geç saatlerde taburcu edildi.
Saldırıyı gerçekleştirdiği belirtilen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, Genel Başkan Yrd. Oktay Kandemir ve Hülya Havva Aslan’dan davacı olduğunu belirten yazar, şair ve felsefe öğretmeni A. Galip Kabasakaloğlu, “Bu basit bir saldırı olayı değildir. Dernek Genel Başkanı Kemal Bülbül ve ekibinin, maddi ve manevi kazanımlar sağlamak için kurdukları çıkar çarkına sokulan çomağa duyulan öfke ve kinin dışavurumudur. Yoksa hiçbir insana bu denli öfkeyle saldırılıp sonra da sanki ölsün diye üzerine kapıyı kapatarak çekilip gidilmezdi” dedi.