Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Temmuz '10

 
Kategori
İnançlar
 

Fitre miktarı açıklandı. Ya o belediye başkanının yaptığı?

Fitre miktarı açıklandı. Ya o belediye başkanının yaptığı?
 

Din İşleri Yüksek Kurulu, fitre miktarını açıkladı!

Evet, fitre miktarı asgari 7 lira olarak belirledi...

Kurul, ancak herkesin kendi hayat standartlarına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağ vermesini de tavsiye etti.

Yüksek Kurul'un bu yılki fıtır sadakası (fitre) miktarının saptandığı kararında, fitrenin Ramazan bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velayetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü oldukları mali bir ibadet olduğuna işaret etti!

Fitre ile her Müslüman’ın, ihtiyacı olan yoksullara az da olsa bir şeyler verebilmenin ve yardımlaşmanın sevincini yaşamak herkese nasip olabilecek bir yardım şekli.

Bildiğiniz gibi fitre, zekâttan farklı olarak daha geniş bir kesim tarafından yerine getirilir…

Fitrenin Müslüman toplumların neredeyse tamamına yakın bir kesimi tarafından veriliyor olması ve miktarının belli seviyede olması bu yönde hayır yapacaklara kolaylık sağlıyor.

Tabi verilecek bu tutar ''asgari miktar'' olduğundan, fitrede verilecek meblağ konusunda bir üst sınırın olmadığı da gerçek. Herkesin kendi hayat standartlarına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağı vermesi tavsiye edilen miktar.

Fitre; gıda gibi ayni olarak veya para şeklinde nakdi olarak da ödenebilir.

Hayır yapacaklar için tarihi bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Dini siyasete alet edenlerin bu tarihi olayı göz önünde bulundurmalarında yarar var. Ne de olsa onların padişahlık özlemi gittikçe kabarıyor!

Fatih Sultan Mehmet ne demişti;

“Yardım gece karanlıkta kimse görmeden yapıla...”

“Bir elin verdiğini diğer el görmeye...”

İşte bu tarihi bilgilerin ışığında ülkemizde yapılan yardımlara bakalım. Elektriği ve suyu olmayan köylere, buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtmak, yazın kavurucu sıcağında evlerin önüne, tırlarla kömür çuvallarını fırlatıp atmak, ardından günü geçmiş gıda maddelerini kapıların önüne herkesin göreceği şekilde koymak gibi…

Ya gece yarısı şehidin ailesine mağaza açtırtıp giydiren ve bunu toplumla paylaşan belediye başkanı...

Oğlu kefeni giymiş! Sen ona altın işlemeli kaftan giydirsen ne yazar?

Ya kümes gibi evi görünce ailesine ev bağışlayan TOKİ...

Bu yardımları toplumla paylaşmak zorunda mısınız?

Yaptığınız yardımı neden reklâm ediyorsunuz?

O babanın toplum içindeki konumunu niye düşünmüyorsunuz? Neden o babaya; “Bizi çok burdular” dedirtiyorsunuz?

Utancın uçurumunda elsiz ayaksız bırakıyorsunuz?

O şehit babası veya diğer şehit babaları; “Evimiz olması için oğlan mı vermeliyiz” dese; ne cevap vereceksiniz?

İnsan onurunu, kalbini, vicdanını, gururunu yerin dibine batırıyorsunuz?

Neden bunu sessiz sedasız yapmıyorsunuz?

Şimdi vereceğiniz fitreleri ve zekâtları da toplumla paylaşacak mısınız?

Yardımın saygı ve sessizlik içinde yapılacağını ne zaman öğreneceksiniz?

Çuvalla kömürü, kamyonun arkasından ekmek dağıtıp, halkın birbirini ezmesini zevkle seyredenler, bu alışkanlığınızdan ne zaman vazgeçeceksiniz?

Öteki ele dikkat edip, kırıp dökmeden, o yardımı alanın, yardımın ağırlığı altında ezilmesinin, burulmasının, tükenmesinin önüne ne zaman geçeceksiniz?

Bu yazıyı niye kaleme aldım? Şehit ailesine giyecek yardımı yapan Kozan Belediye Başkanı AKP’li Kazım Özgan'ın basına söylediklerini görünce, bir anda kendimi şehit babasını, ailesinin yerine koydum. Ben burada yerin dibine geçip, o yardımları belediye başkanının yüzüne çarpmayı düşündüm!

Bu konuda blog yazıp, şehit ailesine yardım kampanyası başlatmak isteyen Yurdagül ALKAN’ı tüm kalbimle destekliyorum. Ve her türlü katkıyı yapmaya hazırım.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara