Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '07

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Foça' yı seyir

Foça' yı seyir
 

2002 yılı yazında, emekliliğimizde yaşanacak bir sahil köşesi arayışımız döneminde, Ankara’ya dönerken birkaç saatliğine uğradığımız Foça’da ilk izlenimim hayal kırıklığı olmuştu. Kısıtlı zamanda, sıcak ve nemli bir gezmeye çalıştığımız Foça’ya ne kadar haksızlık ettiğimizi bir sonraki yıl tatilimizi geçirmek için tekrar gittiğimizde anladım. Nitekim emekli olduğumuzda yaşamayı hayal ettiğimiz yerin burası olduğuna hep birlikte kıldık.

İzmir – Çanakkale yolunda giderken Menemen ve Buruncuk sonrasında sol tarafa doğru Foça tabelası görünür. Daha sonra, hafta sonları oldukça yoğun, ancak diğer günlerde sakin olan 26 km’lik bir kasaba yolu sizi oraya ulaştırır. Foça’ya yaklaşırken içinden geçilen Bağarası’nın sakin ve kendi halinde düzeni sizi adeta Foça’ya hazırlar niteliktedir. Ayrıca, antik Taş Ev (bir Pers anıtı), tarihi Foçakarası üzümünün yeniden hayat bulduğu bağlar, yolda seyrederken dikkatinizi mutlaka çekecek ve gideceğiniz yere dair hayallere yol açacaktır. Bir tepeye kıvrılarak sizi ulaştıran yol bir anda Foça’yı ve onu çevreleyen adaları bütün güzelliği ile gözünüzün önüne serer. Bu manzara adeta ressam eliyle çizilmiş bir tablo gibi hafızanızda yer eder. Bu andan itibaren tek istediğiniz bir an önce bu güzelliğe kavuşmaktır.

Doğal ve arkeolojik koruma alanı içerisindeki Foça şehri (Eski Foça) M.Ö. 11002lere uzanan antik bir şehri bağrında saklamaktadır. Bu nedenle efsanevi Phokaia şehrinin ve bu bölgedeki medeniyetlerin izlerini ilk bakışta göremezsiniz. Bunun için biraz çaba ile bilgilenme ve hayal gücü gerekmektedir.

Yasal koruma alanında bulunmanın ve bölgedeki askeri yerleşimin de etkisiyle olagelen bazı hatalı uygulamalara karşın Foça, adeta doğal bir barınak ve yaşayan bir müzedir. Bu bölgede inşaat yapımı önemli ölçüde sınırlandırılmıştır. Bu sayede şehirdeki yoğunlaşmanın da önüne geçilebilmiştir. Yine bu sayede Foça’nın içinden ve her kıyısından denize girmek lüksü bulunmaktadır. Sabah şehirde bir geziye çıktığınızda burnunuza artık bir mucize gibi gelen nefis deniz kokusu dolar.

Tarihten gelen balıkçılık geleneğinin sürdüğü Foça halen bu bakımdan en bereketli yörelerimizdendir. Tüm bu güzelliklere ve korunmasına rağmen çevresiyle kötü sanayileşmenin ve globalleşmenin pençesindeki Foça'nın, Aliağa’daki kirli sanayileşmeden ve adeta zehir akıtan Gediz Nehri’nin artıklarından nasibini almaması olanaksızdır. Ancak her şeye rağmen hayatı kolaylaştıran çağdaş bir belediyecilik anlayışı ile yönetilen Foça, çevre illerden akımın olduğu hafta sonları dışında benim için dünyada huzurun adresidir.

Hakan Kildokum

15.08.2007

Eski Foça

 
Toplam blog
: 129
: 1104
Kayıt tarihi
: 12.06.06
 
 

Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F mezunuyum. Yüksek Lisans diplomalarımı G.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü'nd..