- Kategori
- Sosyoloji
Football

Football' un tam karşılığı "ayak topu " demek..
Türkler biraz düzenleyerek ve birazda okunuşundan faydalanarak " Futbol " olarak sokmuşlardır bu kelimeyi dilimize.
Peki Futbol, nedir ? Çok saçma bir soru olabilir.
Elimizi yanağımıza koyup, direseğimizide masaya yaslayıp düşünün..( Arsitoculuk oynamıyoruz. )
Şu anda yaşı 11 civarında olan bir çocuğa futbol nedir dediğimizde, bizim bile hayretlere düşeceğimiz cevaplar verirler.. Belki size REal Madridin ilk 11'ini bile sayabilirler.
Ganali, Nijeryalı, Şilili, Meksikalı vs .. Usta kramponları size tek tek anlatabilirler. Afrikalı bir atlet söylermisin dediğimizde, gözlerimizin içine bakarak; kendisi ile dalga geçtiğimizi bile düşünebilirler...
Ama bilmezler ki, yani öğretememişiz ki, sporun yanlızca futbol'dan ibaret olmadığını!
Hayır, biz bireyler olarak öğretememişiz belki değişik spoarları ! hadi utanalım, sıkılalım, bozulalım.. Hala futbol sahalarında çirkin görüntülerle karşı karşıyayız!..
Maç başladığında, takımın en gözde oyuncaların dan ( kavgacı olandan bahsediyorum ) :) birisini görürüz.
Aklımıza gelen soru, şu olabilir mi ? Kaçıncı dakika da kırmızı kart görecek ? Yada nerede çirkeflik yapacak ?
Üzülüyoruz..
Dünyaya hükmeden bir imparatorluğun torunları olarak, utanmıyorumuyuz ?
O zaman, kılıç, kalkan, top, tüfek, tank..
Savaşırlardı..
Kan akardı..
Canlar alınırdı..
Şimdi savaş, terle oluyor..
Bilimle oluyor..
Kalemle oluyor..
Biz alışmışız, hazıra konmaya.. Hazırı sevdirilmişiz..
Ne kötü..
Konuyu Futbol ile açtım, aslında fikrim başka bir yerde seyir defterinde..
Türkiyenin maçı varya.. Bahanesi hazır oldu işte..
Yani TÜRKLER parmakla gösterilmeli ! ...
Yaptığı sahtekarlık yada vurgun gibi kötü yönlerden değil, Millet için, Vatan için, Dava için yaptığı başarılarla gösterilmelidir..
ve imkan kapıları isteyenlere, yapabilirim diyenlere sonuna kadar açılmalıdır..
" Bir TÜRK dünyaya bedeldir " sözü, işte o zaman günümüz için geçerliliğini yitirmez..
Karşımda oturup sohbet ettiğim Başbakan olsaydı eğer, Ses tonumu ona olan saygımdan dolayı ayarlayamazdım bile..Çünkü o kadar doluyum ki..
Söyleyemiyorum işte...
Bir çok şeyi boşvermişliğimiz gibi, bunu da boş veriyoruz aniden..
Üşüyoruz..
Hala çatımız yok ..
Türkler biraz düzenleyerek ve birazda okunuşundan faydalanarak " Futbol " olarak sokmuşlardır bu kelimeyi dilimize.
Peki Futbol, nedir ? Çok saçma bir soru olabilir.
Elimizi yanağımıza koyup, direseğimizide masaya yaslayıp düşünün..( Arsitoculuk oynamıyoruz. )
Şu anda yaşı 11 civarında olan bir çocuğa futbol nedir dediğimizde, bizim bile hayretlere düşeceğimiz cevaplar verirler.. Belki size REal Madridin ilk 11'ini bile sayabilirler.
Ganali, Nijeryalı, Şilili, Meksikalı vs .. Usta kramponları size tek tek anlatabilirler. Afrikalı bir atlet söylermisin dediğimizde, gözlerimizin içine bakarak; kendisi ile dalga geçtiğimizi bile düşünebilirler...
Ama bilmezler ki, yani öğretememişiz ki, sporun yanlızca futbol'dan ibaret olmadığını!
Hayır, biz bireyler olarak öğretememişiz belki değişik spoarları ! hadi utanalım, sıkılalım, bozulalım.. Hala futbol sahalarında çirkin görüntülerle karşı karşıyayız!..
Maç başladığında, takımın en gözde oyuncaların dan ( kavgacı olandan bahsediyorum ) :) birisini görürüz.
Aklımıza gelen soru, şu olabilir mi ? Kaçıncı dakika da kırmızı kart görecek ? Yada nerede çirkeflik yapacak ?
Üzülüyoruz..
Dünyaya hükmeden bir imparatorluğun torunları olarak, utanmıyorumuyuz ?
O zaman, kılıç, kalkan, top, tüfek, tank..
Savaşırlardı..
Kan akardı..
Canlar alınırdı..
Şimdi savaş, terle oluyor..
Bilimle oluyor..
Kalemle oluyor..
Biz alışmışız, hazıra konmaya.. Hazırı sevdirilmişiz..
Ne kötü..
Konuyu Futbol ile açtım, aslında fikrim başka bir yerde seyir defterinde..
Türkiyenin maçı varya.. Bahanesi hazır oldu işte..
Yani TÜRKLER parmakla gösterilmeli ! ...
Yaptığı sahtekarlık yada vurgun gibi kötü yönlerden değil, Millet için, Vatan için, Dava için yaptığı başarılarla gösterilmelidir..
ve imkan kapıları isteyenlere, yapabilirim diyenlere sonuna kadar açılmalıdır..
" Bir TÜRK dünyaya bedeldir " sözü, işte o zaman günümüz için geçerliliğini yitirmez..
Karşımda oturup sohbet ettiğim Başbakan olsaydı eğer, Ses tonumu ona olan saygımdan dolayı ayarlayamazdım bile..Çünkü o kadar doluyum ki..
Söyleyemiyorum işte...
Bir çok şeyi boşvermişliğimiz gibi, bunu da boş veriyoruz aniden..
Üşüyoruz..
Hala çatımız yok ..