Fransız kaldık

Tarihçilere bırakılması gereken bir konu, Fransız siyasetçileri tarafından dün senatoda onaylandı.

Kararın kısa özeti ise;

Türkler 1915 yılında Anadolu’da yaşayan Ermenilere soykırım yapmıştır.

Şayet “Hayır Türkler 1915 de Ermenilere soykırım yapmamıştır, o dönemin savaş şartları gereği tehcir uygulamıştır” derseniz bundan sonra Fransız yasasına göre “suç işlemiş” sayılacaksınız ve bilmem kaç yıl ve bilmem kaç Euro para cezası ödemek zorunda kalacaksınız.

İnsan haklarına, düşünce özgürlüğüne ve Büyük Fransız Devrimlerine aykırı bir karar olduğunu savunsanız da nafile. Fransızlar bu kararla yine “Fransız” kaldılar.

Bu yasanın Fransa Hükümetince hazırlanması, meclise sevk edilmesinin arkasında Fransız halkının iradesi ortaya konulmaktadır.

Bu kararın perde gerisinde ise, Fransızların Sevr’den kalan haçlı zihniyetinin hortlamasından başka bir şey gözükmemektedir.

u kararla Türklüğe karşı, Türk Devletine karşı yüz yıllık bir kinin ortaya konması, Lozan’dan intikam alınmasıdır.

İşte bugün gelinen bu noktada Türkiye ve hatta Türk Dünyası İktidarıyla, muhalefetiyle milletini ve şanlı tarihini savunmak zorundadır. Şanlı Türk Tarihine yapıştırılmak istenen bu kara lekeyi def etmek zorundadır.

Özelliklede on yıldır iktidarda olanlar bu saldırıya karşı top yekûn savunma yapmak zorundadır.

AKP iktidarı Fransa’nın aldığı bu kararla Cumhuriyet Tarihimizin “en aşağılık, en karanlık lekesiyle” baş başa kalmıştır.

Hükümet bugüne kadar yürüttüğü dış politikalarda “gelecekte neler olabileceğinin öngörülerini” iyi hesaplayabilseydi, gerekli tedbirleri zamanında alabilseydi bütün bu olaylar engellenebilirdi.

Fransızların aldığı bu kararla Atalarımız katil ilan edilmiş,

“Hayır, bizim atalarımız katil değildir” demeyi bile suç sayma cesaretini göstermiştir.

Maalesef bugünün gelişi dünden belliydi. Şöyle bir geçmişe baktığımızda;

Fransızların ta Osmanlıdan kalma Türklere karşı düşmanlıkları hep vardı.

Daha dün emperyalist güçler Anadolu topraklarını Sevr’le birlikte işgal ederken, Fransızlarda Maraş, Antep ve Çukurova’yı işgal ederek bu milleti esaret altına almak isteyenlerin başını çekiyordu.

90 lı yıllarda Ermeni Terör örgütü Asalaya destek verenlerin en önde gidenleriydi.

PKK kurulurken kurucu iradeyi ortaya koyarken açıkça destek veren, Güneydoğudaki Kürt kökenli kardeşlerimize el altından destek veren ve ayrılık tohumlarını ekenlerin başında Fransızlar vardı.

Daha dün AB, ABD ile birlikte Türkiye’ye ve Türk Hükümetine baskı yaparak “Ermenistan’la anlaşın, sınır kapılarınızı açın” diye baskı yapan, sonuçta “Komşularla sıfır sorun” politikasını ağzından düşürmeyen Dışişleri Bakanımıza Sarkozinin, Hillaryi Clıntonun, ve daha bir çok AB liderinin önünde zorla imza attıran bu zihniyettir.

İşin acı tarafı ise Ermenistan’la yapılan imza töreninin özellikle Papa bilmem kimin dev resminin altında yapılmasıdır.

Dün AB uyum yasalarının gelecekteki sonuçlarını, öngörülerini iyi tahlil edemeyenler,

Dün 2006 yılında “Sarkozi bize söz verdi” deyip Sarkozinin sözlerine güvenenler,

Dün “Dersimde Devlet suç işlemiştir, katliam yapmıştır gerekirse Dersim Halkından özür diliyorum” diyebilenler,

Dün “Hepimiz Ermeniyiz “diye yürüyenler,

Dün “stratejik ortaklarımıza güveniyoruz “ diyenler,

Bugünün gelişini ve Türk Tarihine kara bir leke yapıştırılmasına sebep olanlardır.

Dün “Hepimiz Ermeniyiz” diye yürüyenlerin “kendi halkına bunu yapanlar, Ermenileri doğaldır ki geçmişte de katletmiştir” noktasına getirenlerdir.

Şimdi buradan âcizane bir önerim olacak. Dün “Hepimiz Ermeniyiz” diye yürüyenler bugünde ellerine o yuvarlak kazıklı pankartlara “Hepimiz Fransızız” yazarak yürümeleridirler.

Fransa’nın suç sayacağı yeni yasasına ben buradan “ Türk milleti tarihinin hiçbir döneminde Ermenilere soykırım uygulamamıştır, benim atalarım hiçbir zaman katil olmamıştır” diyerek suç işliyorum ve şanlı tarihimize atılmak istenen bu kara lekeyi kabul etmiyorum.

Sonsuzluk ( Osman Özeker ) 24.01.2012