Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '10

 
Kategori
Deneme
 

Fransızvari giyinip İngiliz gibi düşünür bizim aydınımız...

Fransızvari giyinip İngiliz gibi düşünür bizim aydınımız...
 

bu resime açıklama yazısına ne gerek var...


Aydınlanma sürecindeki aydınlarımız ve Türkiye:


Aydın olmak ve aydını takip etmek bir ülkenin vazgeçilmezidir. Öyle ya aydın olmasa aydınlanma süreci nasıl olurdu? Yeni fikirleri ortaya atan ve toplum önderi denilen bu yapısal kişilikler toplumun önderi ve toplumun harçlarıdır.

Toplum önderi dediğimiz bu kişilerin evrensel ölçütlerde kendi yapıları içerisinde ne bulundurmaları gerekir?

Toplum önderi denilen aydınlar toplumda ne gibi işlevsellikleri yerine getirmelidirler?

Aydın etiketini üstüne yapıştırırken kişilerin ölçütleri ne?

Parayla satın alınır mı, aydınlık etiketi?

Aydın kimliğini kendi yaşam tarzlarımı belirler yoksa toplumsal söz sahipli mi?

Topluma yön verişte kullanılan aydın kimliği çatışmaları körüklemeli mi, uzlaşmaları mı yapmalı?

Aydın insan toplumu için mi var olmalı yoksa belli bir zümre için mi?

Aydın insanın bilgi birikimi ve bilgi kültünün içinde evrensel değerlerin yanında kendi öz kült değerleri olmalı mı?

Hangi alanlarda sivrilmiş insanlar aydındır?

Dünyayı at gözlüğüyle gören ve kendi doğrularının yanlış yanılsamalar olacağını kabul etmeyen insandan aydın olur mu?

Herhangi bir külltün aydını aynı zamanda evrensel bir aydın mıdır?

Aydın kimliğini taşıyan veya bu yönde bir kabul edilişliği olan insanlara somut birer kimlik dağıtılmakta mıdır?

Eğer bu kimlik dağıtılıyorsa ederi nasıl ölçümlendiriliyor?

Bu kimlik üzerinde hangi ifade geçiyor – aydındır-?

Aydın insan zenginliği aydın olunca buluyor mu?

Aç insandan aydın olur mu?


Bu soruları kendi içsel dünyanızda yanıtlamanızı sizden bekliyorum. Bu sorulara vereceğiniz cevap sizin aydınınızın ölçütünü oluşturacaktır. Bu ölçüt içerisinde aydın yaftası takılmış insanların üzerine yapmış olduğunuz şablonu koyduğunuzda şablonla uzaktan yakından ilgisi olmayan insanların sizin adınıza aydın yaftası ile yaftalanmış olduklarını göreceksiniz.


Ben yukarıda sormuş olduğum soruları kendi düşünsel kimliğim, edinimsel bilgim ve bana toplum tarafından bireyselleşme ve toplumsallaşma sürecinde eklenenler ışığında cevapladım. İnsan kendi edinimselliğiyle çevreyi olayları ve kişileri anlar ve algılar.

O halde insanın değerlendirme ölçütü görecelidir. Göreceliğin en üst noktasında toplum bireyleri tarafından bir yargı oluşuyorsa o zaman bu yargıya ait olan toplum için doğrudur.


Aydının sosyoloji olarak toplum içinde yapı taşı değil yapı taşları arsındaki harç olması, yeri gelip demiri olması gerekir ki toplum bir üst gelişim seviyesini yakalayabilsin. Tabi bu harç meselesinde toplum taşlarının arasına muntazam yayılmalı ki taşlar yerlerinden oynayıp ta çökmesin. Ayrıca harç deniz kumuyla da olmasın ki en küçük sarsıntıda yer ile yeksan olmasın.

Kendi süzgecimden geçirip şablonlaştırdığım aydın kimliği – yaftasını- günümüz Türkiye’sinde yaftalanmış aydınlara uyguladığımda komik hatta anlamsız alelade insanlar olduklarını görmekteyim. Bırakın benim şablonu doldurmaya şablon ölçütlerimi kıssam da adam yaftası bile yapıştırasım gelmiyor. Evrim teorisinde dört ayak üstündeki evrim sürecinde kalmış canlı olarak görüyorum. İronikte olsa inanmama rağmen bu teoriyi çıkaranı onun için takdir ediyorum.

Bu kadar katı mı olmalıyım diye düşündüğüm de evet. Çünkü topluma yön veren ve yafta olarak aydın yaftasını edinmiş kişiler. Benim yaşadığım toplumu etkilemekte ve topluma önderlik, mihmandarlık yapmaktadır. Bu toplumun bir ferdi olarak önderim olan insanların da bana bende, bizde, bizden olmasını beklemek en doğal bireysel hakkımdır. Hakkım olduğunu, bu doğal bir sürecin ve sürece katılan insanların eleştirilmesi ve değerlendirilmesi toplum bireylerinin bu hakka sahip olduğunu kabul etmeyi gerektirmektedir.

Yakalarında, Türkiye Cumhuriyeti cüzdanı ve bu cüzdanın yanında aydın yaftasını da takıyorsa benim yapı taşlarımın arasına harcım olması gerekir.

Türkiye aydınları denilen kişilerin isimlerini zikretmek bir fayda sağlamayacaktır şüphesiz. Bu kişilerin genel yargı tarafından yaftalanmadığı açıkken onları eleştirmenin bir faydası olmayacaktır. Kendi kült içindeki aydın kindi kültün en iyi değerlerini evrensel bir modellemeye ulaştırmış insan demektir. Aynı zamanda da evrensel kültün içindeki toplumuna değer katacak kült değerlerini topluma içselleştirten insan demektir.

Baktığımızda günümüz Türkiye’sindeki aydınlarımıza bize ait olan her kült her değer tüü kaaka iken yabancı kültlerin tamamını muhteşem olarak yansıtmaktadır. Bu şekilde toplumun paydası nasıl olunur. Topluma payda olamayan bir insan nasıl aydın olur.


Tabi burada daha geniş ölçüde eleştirel bir yaklaşım tarzı ile yazı yazmak isterdim Ancak eleştiri olarak yazıların tamamının editorya dan geçmeyeceğini diğer yazılarımda gördüğümden yüzeysel cümlelerle yetinmek zorunda kaldım. Bu da bana haksızlık gibi gelmekte ve özgürlüğümün kısıtlanmış hissini uyandırmaktadır. Aydınlık Türkiye’nin aydınlık bir gazetesinin bir bloğunda dahi eleştirini ve hicvin yeri yoksa o ülkede ne aydından bahsedilir ne da aydınlanma sürecinden. Sadece kısır döngü içinde kel topal birbirini ağırlar halde aydıncılık oynamaktan öteye gidilmez.


Aydın kimliğinin içini avrupalılar doldurup bize bu sizin aydınınız ve yaftasını biz koyduk diyorlar. Peki gelişkin avrupa hangi ölçütlerle aydınınız bu diyor. Baktığımızda aydın kimliğinin evrimsel sürecinin olması gerekirken evrimin en alt basamağından en üst basamağına bir çırpıda çıkarılmış ve aydın olunmuş. Yukarıda belirttiğim soruları bu aydınlar üzerinden değerlendirmeye kalktığımda ve arzı endamın balonlaştırıldığını alameti farikasının kendi halkına aşağılama olduğunu görüyorum. Hem beni, bizi, sizi, ve yaşadığı toplumu aşağılayacaksın hem de o toplumun önderi olacaksın ve bu şekilde kabullenileceksin. İlginç bir yaklaşım benim anlamam mümkün de değil o kadar gelişkin bir beyine ve kaburgaya sahip olamadım (!) ne kadar tuhlanıyorum bu eksikliğimden ötürü ve ne kadar kızıyorum kendime.


Yukarıda eleştirdiğim aydın kisvesinin it kılı postal bağı olan yapısından öte nasıl bir aydın yapısı üretilmesi gerekmektedir. Sonuçta toplumun ürettiği bu yapısal kişilikler toplumun sentezinden oluşmaktadır. Hangi okullar açılmalı ki aydın yetişsin veya böyle bir okul kurulabilir mi?(!) Yaşamsal edinim toplumsal bağlamda aydını oluşturur bunun okulu olmaz kanısındayım. Eğitimsiz – bazı cahil- insan dediğimiz kişilere baktığımızda derya deniz dediğimiz insanlar olduğunu görüyoruz o halde aydın bir bakış tarzı bir görüş ayrımı. Bunun eğitimle kültle değil de anlamayla izanla ve yorumlamayla alakalı olduğu kanısındayım. Kendi çevresel kimliğinin içinde diğer toplum bireyleri tarafından kabullenişlik düzeyiyle bu yaftayı ediniyorlar.

Bizim ülkemizde boynuna eşarp aksesuarı takan fransızvari bir tarz giyimi olan entel olanlar aydın kimliği taşırken bu topluma Fransız kalmaktan öteye nasıl gidebilir ki.

Aydın toplumsal travmaları en iyi şekilde irdeleyen ve buna çözüm yolları bulması gereken kişi iken İngiliz gibi düşünüp Fransız gibi giyinen adam bunu nasıl başarır ki.

Veya alman gibi veya amerikan gibi olup ta bu toplumu nasıl anlar ki .

Hem topluma ilaç olacaksın hem topluma harç olacaksın ki aydın olasın. Fransız kaşığı ile...ingiliz .. olan adam mı aydın maalesef evet bizim aydınımız bu.

.

 
Toplam blog
: 84
: 575
Kayıt tarihi
: 11.09.08
 
 

Yaşamak; herhangi bir amaç taşımadan sadece insan olmanın bilincine vararak yaşamak. Tek cümlelik..