Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '17

 
Kategori
Güncel
 

Frensiz Araba İle Yola Çıkarsan…

Frensiz Araba İle Yola Çıkarsan…
 

Tepeden yönetilen sistemler eninde sonunda yönetilenler aleyhinde sonuçlar doğuruyor. İnsanoğlu doğası itibari ile çıkarcı bir varlıktır. Koşullar elverdiği oranda çıkarını düşünecektir. Bu yüzden ona o koşulları sunmamak gerekir.

İnsanlığın ilk döneminden beri uyanıkların diğerlerini kullanması katlanarak devam ediyor. İnsanlar iyinin ve kötünün, güzelin ve çirkinin yani her şeyin Allahın denetiminde olduğuna inandırılmıştır. Başka bir deyişle ne olursa Allahtan dır. (Kadercilik anlayışı). Bu iş başarılınca devamının getirilmesi pek de zor olmamıştır. Peygamberler onun yeryüzü temsilcileridir. Ulular, veliler, halifeler, din adamları da alt kadroları oluşturmuştur. İnsanları yönetmeyi, onları sömürmeyi kafasına koyanlar da bu sitemi günlük hayata uygulamışlardır. Başa bir lider gelecek, o alt kadrolarını seçecek ve yönetecektir. Başta dediğimiz gibi çıkarcı insanoğlu bu durumu hemen çıkarı için kullanacaktır.

Artık herkes bilmelidir ki lidere dayalı sistem kesinlikle halka yarar getirmez. Zaman zaman toplumun başına bir lider tabii gerekebilir. Ama kısa bir süre için. Şöyle açıklayalım. Hasta iseniz bir doktora gidersiniz. İyileşene kadar onun verdiği reçete doğrultusunda hareket edersiniz.  Hanginiz mide ağrısı için doktorun verdiği ilacı ömür boyu kullanırsınız? Eğer ilaç yaramamışsa doktora gider değiştirttirirsiniz. O da olmazsa Doktoru değiştirirsiniz. Ama ilânihaye o ilacı kullanmazsınız. Eğer ilaç ile iyileşme olmuyorsa Ameliyat olursunuz. Ya iyileşir ya da ölürsünüz. Hiçbir zaman sürekli ameliyat olmazsınız.

İşte liderler ameliyat doktorlarıdır. Onlara ihtiyacınız ameliyat sürecinde ve varsa kısa bir süre gözetim dönemindedir.

Demokratik yönetimler bu konuya bir ölçüde de olsa çare getirmiştir. Bunun için nefesinize sahip çıktığınız kadar, kalbinize önem verdiğiniz kadar yönetiminize önem vereceksiniz. Seçimlerde oy vermek nasıl bir vatandaşlık görevi ise o kadroyu titizlikle araştırıp oluşturmak da bir vatandaşlık görevidir. Tabii ardından bir dahaki seçim dönemine kadar titizlikle denetlemekte. Bir fabrika işçisi, sendikası işverenle pazarlığa oturduğunda işverenin ne kadar verebilecek gücü olduğunu az çok bilecek. Zammı ona göre isteyecek. Gelecek dönem daha verimli çalışıp, daha fazla zam istemeye hakkı olacak.

Siyasette de durum aynıdır. Herkes ilinden yönetime girmek isteyen adayları tanıyacak. Hele kendi görüşünü temsil eden adayları çok iyi tanıyacak. Çünkü seçimden sonra ortaya çıkan tablodan seçilenler kadar da seçenler sorumludur. Ben oyumu verdim. Artık sorumlu değilim anlayışı tam da çıkarcıların sizden istediği anlayıştır.

Tabii bu zor bir iştir. Gününüzün ortalama bir saatini bu işlere ayırmanız gerekecektir. Bu zamanı ayıran bir kişi hırsızlığa da pirim vermez. “Çalıyor ama çalışıyor” lafı bu konuda tembel tembel yatıp liderden bir şey bekleyenlerin lafıdır. Unutmayınız ki, siyasetçileriniz sadece sizin izin verdiklerinizi yapar.

Bu yazım ile somut birilerini eleştirmiyorum. Sadece kısa bir sürede Karun gibi zenginleşen siyasetçilere, onların yandaşlarına bakın. İçinize siniyorsa aynen devam edin. Tabii arabanız bir yere çarptığında hiç yakınmayın.

İzmir 25/08/2017

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..