Futbol dünyasındaki toplu ölümler...

Geçen hafta İngiltere’de oynanan Manchester City-Manchester United maçında, United takımı 50 yıl evvel bir uçak kazasında kaybettikleri futbolcular anısına, o zamanki formaları olan, isimsiz ve armasız 1-11 numaralar arası formalarla sahaya çıktılar.

Benim bir müşterim vardı. Çocukları evlenme çağına gelene kadar eşiyle bir yere giderlerken hiçbir zaman ikisi birlikte aynı uçağa binmemişler. Seyahata çıksalar bile ayrı uçaklarla seyahat ettiklerini söylüyorlardı. Eğer bir uçak kazası olsa, hiç olmazsa anne veya babaları çocuklarının başında kalacakmış düşüncesi hakimdi kendilerinde. Ancak çocuklar kendilerine bakabilecek duruma geldiklerinden sonra birlikte seyahat etmeye başlamışlardı.

Dünyada her hafta binlerce futbol takımı ağırlıklı olarak uçaklarla deplasmana gidiyorlar. Zaman zaman düşünmüşümdür. Bir uçak kazası olsa takım bir anda yok olacak diye. Ve bunun geçmişteki örneklerini ölen futbolcular anısına yazmak istedim.

Toplu uçak kazalarından aklımda kalan ilk kaza, Torino takımının başına gelmiş. 1947 yılında İtalya’nın en popüler takımı olan Torino, o zamanlar milli takımın temelini oluşturuyormuş. Hatta 11 Mayıs 1947 yılında oynanan İtalya-Macaristan maçında sahaya çıkacak 12 oyuncudan 11 i Torino’luymuş. Bu maç Torinolulara zahmet olmasın diye Torino’da oynanmış. Bir sezonda 125 gol atan takımın beş sezonda attığı gol sayısı ise 408 imiş.

Ancak bu rüya 4 Mayıs 1949 yılında sona ermiş. Bir jubile maçı olan Benfica-Torino maçı Lizbonda oynanmış. Maçı Portekizliler 4-3 kazanmış. Ertesi günü binilen uçak bir Fiat uçağıymış. İçinde 18 futbolcunun bulunduğu uçak dağa çakılması sonucu adı Il Grande Torino olan takımın sonu olurken şehrin diğer takımı olan Juventus’un önü bundan sonra açılmış. Cenazelerine yarim milyon insanın katıldığı bu trajedi, İtalya futbol tarihinin en üzücü olaylarından biridir.

Bu hafta 50. yılı anılan futbol kazasında ise 6 Şubat 1958'de, Belgrat’da yapılan Avrupa kupası mücadelesinden dönerken Münih de kalkış esnasında kaza yapan uçakta sekizi Manchester Unitedli oyuncu olmak üzere 23 kişi hayatını kaybetmişti. Belgrat’dan havalandıktan sonra Münih’e yakıt almak üzere inen uçak, iki kez kalkış denemesinin ardından üçüncüsünde yeterince hıza ulaşamayarak, havalimanının bitişindeki korumalara çarpmıştı.

Mücadelesini paf takımı oyuncularıyla sürdüren takım, o yıl ligi dokuzunculukla kapamıştı.

Türkiye’de ise en üzücü kaza bir uçak kazası değil, ama bir otobüs kazasıydı. Tarihler 20 Ocak 1989 yılını gösteriyordu. Malatyaspor deplasmanına giden Samsunspor kafilesini taşıyan otobüs bir kamyona çarpmış, kazada teknik direktör Nuri Asan, futbolculardan Muzaffer, Mete ve şoför Asım Özkan olay yerinde hayatını kaybetmiş, Yugoslav futbolcu Zoran, haftalarca komada kaldıktan sonra o da hayatını kaybetmiş, futbolcu, Emin, Erol ve Yüksel’in ise futbol hayatları bitmişti. Kaleci Fatih ise bu olaydan sonra kendini toparlayamamış kısa zaman sonra o da futbolu bırakmıştır.

O yıl Samsunspor takımı, maçlarını tamamlamamış ancak ligden de düşürülmemiştir. Ertesi yıl 1 takım fazla olarak devam eden liglerde ise o yıl Samsunspor takımı ikinci lige düşmüştür.

Geçen hafta izlediğim maç, bana bu acı geçmişleri hatırlattı. Allah, hepimizi beklenmeyen kazalardan korusun.