Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Nisan '11

 
Kategori
Spor
 

Galatasaray başladığı gibi bitiremiyor.

Galatasaray başladığı gibi bitiremiyor.
 

Karşılaşmanın hemen başındaki baskılı oyunu, erken golü sanki Galatasaray’ın maçı çok farklı kazanacağı yönünde bir illüzyon yaratmıştı ki Kayserispor’un eşitlik sayısı geldi.

Bundan sonrası Galatasaray taraftarı için eziyetten ibaretti.

Bir pozisyonda Arda’nın Baros’un önüne yuvarladığı bir top vardı. Çek oyuncunun topun peşinden koşmak yerine, yetişemeyeceği düşüncesiyle mücadeleyi bıraktığı an Arda’nın ekranlara yansıyan görüntüsü çok şey anlatıyordu. Oysa aynı Arda maçın sonlarına doğru kendi kalesine doğru atılacak taç atışına savunma yapmak üzere koşarak görev bölgesine geliyordu.

Galatasaray’ın başladığı gibi bitiremiyor oluşu incelenmesi gereken bir durumdur. Geçen hafta Manisaspor karşısında izlediğimiz Galatasaray da maçı az kalsın elindeki maçı kaybedecekti.

İkinci yarının hemen başında Servet, Mustafa Sarp ve golün sahibi Gökhan Zan rakip ceza sahanın içinde gol ararken o gol paslarının büyük bölümü henüz maçın 60’lı dakikaları ilerlemişken şişirme toplardan oluşuyordu.

Kayserispor ligden erken kopmuş olmanın dezavantajını haftalardır yaşıyor. Teknik ve idari kadro sakatlıkların takım üzerindeki etkisinden söz ediyor olsa da bu kadar keskin bir düşüşün beklenmediği de ortadadır.

Kayserispor’un yeni transferi Amrabat’ın tek başına Galatasaray’ın üç defans oyuncusunu meşgul eden görüntüsü aslında her iki ekibin de takımsal kimliğini ortaya koyuyordu.

Amrabat çok özel bir oyuncu ve sanırım önümüzdeki sene bu ismi sıklıkla duyacağız ve izleyeceğiz.

Galatasaray’ın hatları arasındaki iletişim bozukluklarına karşın Kayserispor’un özellikle ileride hızlı çoğalarak ayağa yapılan toplarıyla ikinci ev sahibi takımı çok zorladı. Kaçan gollerden bir tanesi olgunlaşmış olsa Galatasaray için bir başka ağıt yakılası bir maç yaşanmış olacaktı.

Stancu’nun bu kadar uzun süre oyunda kalması, Çağlar’ın maçın sonlarına doğru girmesi çok fazla anlam veremediğimiz detaylardı. Emre Çolak gibi genç oyuncunun kulübede oturtulması bir teknik adamlık unutkanlığıydı.

Baros kanatlardan gelen topları çok seviyordu. Bu nedenle Rijkaard döneminin parlayan yıldızıydı. Galatasaray’ın bu maçta özellikle ikinci yarı hiç kanatları kullanamamış olması Baros hamlesini boşa çıkaran bir şey oldu.

Maç sonunda taraftarın takımı ıslıklaması ve yuhalamasını anlamak mümkün değildi.

Galatasaray kazanabileceği bir maçı yine berabere tamamlandı. Başladığı gibi oyunu sürdürebilse çok keyifli bir maç izlemiş olacaktık.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara