Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '11

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray ES-ES'in havasını aldı

Galatasaray ES-ES'in havasını aldı
 

Pitbull ısırmaya devam ediyor! Ya sonra?


Öncelikle maçın hafta içi bir gün oynanmasına ve TT Arena’ya giderken ve stattan çıkarken yaşanan eziyetlere rağmen maçı tribünlerden seyreden 31 bin taraftarı tebrik edelim. Bu öyle burnunun dibindeki sorunsuz stada gitmeye benzemez, yaşayan bilir.

Sonra da Türkiye’de futbolun çağ atlamasına öncülük eden Jupp Derwall ve ultrAslan’ın kurucusu Alpaslan Dikmen’i saygıyla analım.

Maça gelince..

Maç öncesi tahminim Galatasaray’ın bu maçı daha rahat alacağı yönündeydi ama yanılmışım. Bir sürpriz de gol yememesi oldu. Özlemişiz..

Galatasaray oyuna beklendiği gibi iştahlı başladı. Ancak bu iştah gol yollarında verimli olma sonucunu getirmedi. Takım oyununda devam eden sıkıntılar ve gol için organize ataklar yapabilme problemleri maç boyunca kendini gösterdi.

Galatasaray maçı bir futbol “takımı” gibi oynadığından değil, rakibine göre daha çok istediğinden ve daha kaliteli ayaklara sahip olduğundan kazandı.

Bu sezon Galatasaray’ın geçen sezondaki durumuna düşmeyeceğini ancak başa güreşmede sıkıntılar yaşayacağını düşünüyorum. Umarım Fatih Terim hakkında da yanılırım.

Maçın sonlarında Terim’in Kazım’ı çıkarıp yerine Ceyhun’u almasındansa, daha çok kendi yarı alanına çekilmiş olan takımı rahatlatmak ve defansta açıklar veren Eskişehirspor’un bu durumundan yararlanmak için, çok yorulan Elmander’i çıkarıp Sercan veya Baros’u almasının daha doğru olduğunu düşünüyorum.

Galatasaray’dan Melo, Ujfalusi ve Reira, Eskişehirspor’dan ise Sezgin ve Veysel iyi oynadılar.

Gökhan Zan maçtaki ilk golü atmasına rağmen, seyrettiğim en kötü futbolunu oynadı. Fatih Terim maçtan sonra “Gökhan Zan'a nazar değmesin. Çok sakatlanan bir oyuncuydu, şu anda sakatlanmıyor. En önemlisi bu. Bugün de sahanın en iyilerinden biriydi. İstikrarlı bir şekilde iyi oynuyor.” demiş. Yorum sizin..

Galatasaray’ın ikinci golünden sonra kameralar Ebue’nin olduğu tribüne döndü bir ara. Orada bir ayrıntı dikkatimi çekti: Dünkü Galatasaraylı Ebue ve herkes Galatasaray’ın gol atmasına çok sevinirken, arka planda Aydın Yılmaz adeta zorla götürüldüğü olabildiğince sıkıcı bir klasik müzik konserinde biten bir parçadan sonra adet yerine gelsin diye alkışlıyordu. Birbirine zor giden eller, donuk bir yüz ifadesi. Aydın Yılmaz bir Konyaspor maçında başladı ve orada bitti. Bugüne kadar bir kez iyi oynadı, o da İBB forması altında bir Galatasaray maçıydı.

Geçen sezon da Cumhur’la beraber defalarca yazdığım Emre Çolak.. Bu adamdan yıldız falan olmaz dediğimde birçok Galatasaraylı bana kızdı. Altyapıdan gelmiş olması, “bizim evladımız” düşüncesiyle daha sempatik bakılmasına yol açıyor ama bu gerçeği değiştirmiyor. Adam geçecek fizik yapısı yok, oyuna faydalı olabilecek futbol zekâsına sahip değil, sürekli geriye oynuyor. Emre Çolak olsa olsa bir halı saha yıldızı olabilir.

İkinci yarıda Engin Baytar'ın sakatlandığı pozisyonda Kazım da ona yardım ederken Eskişehirspor takımının bunu göre göre ve rakibi eksik adamla yakalamak gibi önemli bir pozisyonu bile yokken oyunu durdurmamasını hayretle izledim, hiç yakışmadı.

Bu pozisyon sırasında maç oynanırken Galatasaray ceza alanı içinde topsuz alanda Eskişehirsporlu Veysel'in, Selçuk'u futbol dışı bir hareketle itmesiyle başlayan mücadele, Selçuk'un da rakibine sert cevap vermesi ile alevlendi. Hakem ikisine de sarı kart gösterdi, bence doğruydu ancak pozisyonda ilk önce Selçuk’a faul yapıldığı için oyuna Galatasaray başlamalıydı. Maçı Lig TV’de anlatan sunucunun ha bire “Galatasaray iyi yırttı”ya getiren imalı yorumlar yapması tek kelime ile rezaletti.

Hakemin Sabri’ye gösterdiği sarı kart doğruydu ancak Diego'ya gösterdiği sarı kart kendince bir güç gösterisiydi. Engin'e faul bile olmayan bir pozisyonda sarı kart gösterirken de hatalıydı.

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..