Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

20 Nisan '08

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray hedefe kilitlendi

Galatasaray hedefe kilitlendi
 

Galatasaray Büyükşehir Belediyespor'u 3-0'la geçti.


Şampiyonluk yolunda ezeli rakibi Fenerbahçe ile amansız bir şampiyonluk mücadelesine giren Galatasaray, 31.haftada Atatürk Olimpiyat Stadında İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile karşılaştı. Maça hızlı bir giriş yapan sarı-kırmızılı takım ligde kimi maçlarında şahit olduğumuz tempolu futbolunu maç başlar başlamaz uygulamaya koydu. Yaklaşık on dakika devam eden bu tempodan 3.dakikada bir de gol çıkaran Cevat Güler’in talebeleri, Belediyespor karşısına taktik anlamda bir metamorfoz geçirerek çıkmışlardı. Lig başından bu yana çift santrforlu sistemden asla taviz vermeyen Galatasaray’da bu başkalaşımın mimarı Cevat Güler midir yoksa “Adnan&Adnan” ortaklığı mıdır bilinmez ama sahada açık seçik belli olan sarı-kırmızılıların hafta içi derslerine çalıştıklarıydı. Çift ön libero ve tek santrforla sahaya yayılan Galatasaray’da ilk kez uygulamaya konan bu sistemin orta sahada ortaya konan direnişte büyük payı olduğunu söyleyebiliriz. Ayağa top yaparak çıkan ve pas yüzdesi yüksek oyunculardan kurulu Belediyespor’a orta sahayı bırakmanın ne gibi sonuçlar doğurduğu, turuncu-mavililerin bu sezon büyük takımlarla yaptığı maçlarda sıkça görülmüştü. Sarı-kırmızılı takım kalabalık orta sahasıyla kendi klasiği olan 4-2-3-1 sistemindeki Belediyespor’u bozmayı başardı.

İlk on dakika tempo yapıp skor üstünlüğünü de ele geçiren Galatasaray, ilk yarının kalan dakikalarını dengeli oynamaya çalıştı. Belediyespor, her maçında olduğu gibi ataklarını Efe ve Tjikuzu’nun patronluğundaki orta sahasında pişirmeye çalışırken, sarı-kırmızılı takım canlı ve hareketli bir takım savunması uygulayarak kazandığı toplarda orta alanı çabuk geçmeye gayret etti. Bu noktada Galatasaray’daki doğru tespit ve uygun stratejiye dikkat çekmekte fayda var. Neticede Kalli döneminde pek de göremediğimiz taktik bir açılım, sarı-kırmızılı takımın da önünü açmış oldu. İkinci yarı da ilk yarının 35 dakikasında olduğu gibi dengeli başladı. Oldukça istekli bir görüntü çizen Lincoln’ün gezgin oyunu Belediyespor savunmasını oldukça zorladı. 61’de bu oyuncunun attığı ikinci gol, maçın hareketlenmesine yol açtıysa da Belediyespor çok ciddi denebilecek bir gol pozisyonu üretemedi.

Galatasaray’ın aldığı bu üç puanda spotları tutmamız gereken iki önemli nokta var. Bunlardan birincisi, sarı-kırmızılı takımın performansında moral değerlerin oldukça etkili olduğu gerçeği. Bir diğeri de ligin sonu gelmesine rağmen tempo çıtasının bir türlü sabitlenememiş olması. Galatasaray moral motivasyon kaybı yaşadığı maçlarda son derece zorlanırken, takımın dingin bir atmosferde gereği gibi hazırlandığı karşılaşmalarda bir tempo canavarına dönüştüğüne de zaman zaman şahit oluyoruz. Ancak bu temponun ne kadar sürdürülebilir olduğu da tartışma konusu. Ligdeki kimi rakipler karşısında 15 dakika tempo yapmak 3 puan almaya yeterli olduğu gibi bazen de uzun süre yüksek tempoda kalmak gerekebiliyor. İşte Galatasaray açısından da sorun bu noktada başlıyor. Takım olarak temponun düştüğü anlarda Galatasaray’ın tam anlamıyla etkili bir takım savunması yapabildiğini söylemek zor. Şampiyonluk yolu büyük ölçüde Fenerbahçe derbisinden geçtiğine göre, sarı-kırmızılı takımın bu maça fizik ve moral açıdan çok sıkı hazırlanması gerektiğini söyleyebiliriz.

Önümüzdeki hafta oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe derbisi deyim yerindeyse “yürek dayanmaz” bir 90 dakikaya sahne olacak. Zico’nun taktiksel tutuculuğunu bildiğimize göre, bu maçta belirleyici olan elbette sarı-kırmızılı takımın stratejisi... Galatasaray bu dev derbide çift ön libero-tek santrforla mı yoksa hepimizin bildiği 4-3-1-2 düzeninde mi çıkacak? Yoksa Kalli’nin Fenerbahçe’ye karşı tercihi olan alan daraltmalı 4-4-2’mi uygulamaya konulacak? Bu sorunun cevabını şimdiden vermek imkânsız gibi ancak kesin olan bir şey var ki, Galatasaray Fenerbahçe’yi yenmek istiyorsa bu maçta 15-20 dakika yaptığı tempoyu 60-65 dakika seviyesine çıkarmak zorunda.

Son bir not olarak da şunu söyleyelim, Galatasaray’ın performansında moral değerlerin ne denli önemli olduğunu anlatmaya çalışmıştık. Bu yüzden hafta içinde spor sayfaları üzerinden yürütülecek akıl oyunlarını herkesin dikkatle izlemesini tavsiye ediyorum.
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara