Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '10

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray'ın Rijkaard'ı varsa Fenerbahçe'ninde artık Aykut'u var

Galatasaray'ın Rijkaard'ı varsa Fenerbahçe'ninde artık Aykut'u var
 

Sonunda Fener teknik direktörünü buldu. Geçen yıl Rijkaard farkından bahsetmiştim; Aykut için de aynı şeyleri söyleyebilirim. Aykut Türkiye'nin şansıdır. Fenerbahçe'deki oyunların üstesinden gelebilirse dünya alternatif yeni bir teknik direktör tanıyacaktır.

Aykut kendisi ile yapılan bir söyleşi de; liglerimizde oynanan futbolu bir kaos, bir karmaşa olarak tanımlıyor, çözümü ise herkesin kendi gücünü maksimum seviyede kullanabileceği bir organizasyon oluşturmak olarak öneriyor: Öğrenen organizasyon....

Sürekli şişirilen toplar, sürekli sert hamleler, taktik fuller. Ama oyun yok. Asıl çözmemiz gereken şey bu. Kulüpler şu andaki yapılanmalarını acilen terk etmeli, profesyonelce yönetilen kurumlar haline gelmeli ve antrenörlere de kafasındaki oyun planını uygulamak için zaman tanımalı. Ama antrenörlerin kafasında da bir oyun olmalı. Bizde durdur, vur, koş, durdur, vur, koş. Belki biraz abartıyorum ama bir şeyin altını çizmek için söylüyorum. İnsanlar da haksız değil, kendilerini korumak istiyor. Zaten ben de birilerini eleştirmek için değil, tespit yapmak için söylüyorum. Ben her şeyden önce bir futbolseverim. Kendi takımımın dışındaki maçları da seyrediyorum ama oyun göremiyorum. Kanat bindirmeleri, çalımlar, ikiye birler, driplingler, futbolu futbol yapan değerler yok. Bu tespiti yaparken, bizi bu ortama sürükleyenin Türk futbolunun içinde bulunduğu durum olduğunu söylemeye çalışıyorum. Sürekli bir kaos ortamının içinde sadece antrenörün "Biz oyuna bakacağız" diye düşünmesi mümkün değil.

Oyun tarafından bakmaya çalıştığım zaman, organizasyon gücümüz ve becerimiz çok zayıf. Oysa bu anlamdaki yetenek ve güç oyuncularımızda var. Eskiden bu kadar güçlü değildik. İkili mücadelelerde çok zayıftık, savunma ve kademe anlayışımız düşüktü, kolektif bilinç yok denecek kadar azdı. Bunlarda artış sağladık ama tümünü bir araya getirecek organizasyonu başarmak önemli. Oyundan kastım da bu. Oyun organizasyonumuz yok. Bütün güçlerimizi bir araya getirerek herkesin kendi gücünü maksimum seviyede kullanabileceği bir organizasyon oluşturamıyoruz.

Aykut'un hedefleri konusunda Ankarasporda iken verdiği cevabı da ilginç: "Hiçbir hedefim yok! Şu anda başında bulunduğum Ankaraspor'un, bulunduğu yerden daha ileriye gitmesindeki dişlilerden birisi olabilirsem kendimi mutlu sayacağım. Bunu özellikle bu şekilde söylüyorum. Çünkü dilin kemiği yok, her şeyi söyleyebilirsiniz. Ama o konuşmaların paralelinde davranabiliyor musunuz? Zor. Bu nedenle, konuşmaktan ziyade yapmaya önem veriyorum. Beş sene sonra hedefim Milli Takım, Fenerbahçe diye bir şey yok. Eğer hedefin bugün değilse ve bugün bir şeyler yapamıyorsan, beş yıl sonra "Çok büyük hayallere sahipti ama…" olursun. Yolumu uzattığını biliyorum ama süslü laflar ederek, "Misyonu, vizyonu ne geniş" dedirtmek bana aykırı geliyor. Bugün Ankaraspor'da görev aldım. Takımın ve kulübün gelişiminde bir dişli olabilirsem en büyük hedefime ulaşmış olacağım. Bunu başardıktan sonra başka bir şey olur mu? Su yolunu bulur diyorum. En büyük hedefim hep tercih eden antrenör olarak gidebilmek. Allah göstermesin, tersi olduğu zaman benim adıma sona gelinmiş olur. "Su yolunu bulmak üzere...

Aykut Kocaman'ı Trabzon şampiyon olduğunda gösterdiği tavırdan beri seviyorum belkide Fenerbahçeli kalmamı sağlayan Aykut ve Oğuz gibi futbol kişilikleridir. Aykut başarılıdır. Fenerbahçe'de başarıyor artık diyebilirim.

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..