- Kategori
- Futbol
Galatasaray iyi yolda demek istiyorum..

OFK Beograd, Kızılyıldız veya Partizan değil..
Galatasaray OFK Beograd'ı eler demiştik. Ve arkasından ilave etmiştik: "Tabii deplasmanda oynanacak maçta en az iki gol atmak kaydıyla. Atılacak tek gol bu takıma yetmez çünkü en az bir tane gol yeme hastalığı devam ediyor. Galatasaray fenerbahçenin yaptığı kadar skoru korumayı beceremiyor."
Şimdi" bunu az çok hepimiz tahmin etmiştik" diyeceksiniz, haklısınız. Kırk yılın başı güzel bir tahmin yaptık, bırakın da tatını çıkaralım. Tadı biraz da şuradan geliyor: Bir arkadaş yorum yapmış ve GS'nin 2-1 yeneceğini söylemişti. Ben de "daha farklı olacağını bekliyorum" demiştim.
Kehanet lafları bir yana, maçı kısaca değerlendirelim:
Galatasaray maça yine iyi başladı. Ancak bence bunda en büyük etken yine Galatasaray'ın isminden korkan ve ilk maçın avantajını korumaya çalışan bir rakibin olmasıydı. Geçen yazımızda maçın 2-1 yerine 2-2 bitmesinin daha iyi olduğunu yazmamızın temel sebebi de buydu.
Aykut'un kolunun altından yediği gol sonucu işler yine ilk maça benzemeye başladı. İlk maçın kopyası gibi, bu golün etkisiyle ikinci yarı kendisine güveni gelen rakibin orta sahada ve biraz ilerisinde presi başlayınca geriden etkili pas çıkmaz oldu. Rijkaard bunun çaresini bulmalı diyoruz ama eldeki kadroyla pek mümkün gözükmüyor. Skoru koruma telaşına düşen Galatasaray yine "beceriksiz ayaklarının çırpınma futboluna" sarıldı.
M.Sarp'ın gösterdiği mücadeleci futbola ve Ayhan'ın katkısına rağmen orta saha yol geçen hanı gibi. Bu kadar değerli kadronun değerli olduğunu gösterecek, oyunun iki yanını oynayabilecek "çok iyi" bir orta saha oyuncusu ihtiyacı hala bağırmaya devam ediyor.
Bu kadar zayıf olduğu konuşulan bir takıma karşı Galatasaray gibi Avrupa'da zirveyi hedefleyen bir takım nasıl bu kadar gol pozisyonu verir? İşin kötü yanı; bu gol pozisyonlarını 10 kişi kalmalarına rağmen bulmaya devam etmeleri.
Galatasaray kalesinde Aykut'un oynayamayacağını defalarca yazdık, bu maça rağmen ısrar ediyorum! Bir çok eleştirmen Aykut'un güzel oynadığından bahsediyor. İlk golü hatalı yediği gibi, bir kaç kere yan toplara çıkıp çıkmamakta kararsız kaldı. Rakibin bunları değerlendirecek becerisi olmadığı için şimdi bunları konuşmuyoruz fakat becerisi yüksek kaliteli takımlara karşı oynadığımızda bu pozisyonlar golle neticelendiğinde yine kafamızı taşlara vuracağız.
Kewell ligimiz için iyi bir yedek olur demiştik, biraz mahçup etti bizi. Ancak şunda ısrarlıyım; Kewell GS için Avrupa maçlarında iyi bir yedek olur. Kewell'ın ilk 11 oynadığı bir Galatasaray Avrupa'da zirve için oynamıyor demektir.
Lorik Cana ve Pino soru işareti olmaya devam ettiler. Serdar Özkan'ın kendi kuyruğunu yakalamaya çalışan bir kedi görünümü sürüyor.
Sonuç olarak;
Ben Galatasaray'ın İstanbul'da oynadığından daha iyi oynadığını düşünmüyorum.
Daha önce de yazdığım gibi Galatasaray'a ilk 11'de direkt oynayabilecek, orta sahada kaleye etkili gelecek, gol pası verecek, topu kaleye yönlendirecek, kaçan adamları etkili alanda topla buluşturabilecek bir orta saha oyuncusu ve forvette bir tane "kaliteli" oyuncu şart.. Bu durumda Galatasaray'ın başarılı olabileceğine inanıyorum.
Kalede Ufuk oynamalıdır. Eğer Ufuk tecrübesiz görülüyorsa, maç 3-1 olduğunda neden oyuna alınmadı?
Arda Turan yine iyi oynadı. İsterse vasat oynasın, o bu takımın ruhu.
...........
Yazarın notu: Fenerbahçe'nin elenmesine üzüldüm. Aykut Kocaman'ın maç sonrası futbolcularını suçlamasına ve "enkaz edebiyatı" yapmasına şaşırdım ve ona yakıştıramadım..