Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '11

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray Manisa'da nefes aldı: 2 - 3

Galatasaray Manisa'da nefes aldı: 2 - 3
 

Yaşayan tek afsane adayı Büyük Kaptan!


Her iki takım için de önemli bir maç olmakla birlikte özellikle küme düşme hesapları içine çekilen Galatasaray için nefes alma gecesiydi. 

Sabri'nin nihayet sağ bekte başladığı maçın başında Galatasaray daha hareketliydi. 

6. dakikada Arda'nın kullandığı köşe vuruşunda Stancu'nun aşırdığı topu arka direkte Mustafa Sarp'ın 15. cm.den göğsüyle kale yerine yandan dışarıya göndermesiyle çok net bir gol kaçtı. 

Bu dakikadan sonra Galatasaray'ın baskısı ve üst üste kullandığı tehlike yaratan köşe vuruşlarıyla geçen bir maç izledik. Bu bölümde özellikle Aydın çok önemli atakları başlatan isimdi. 

Yine onun başlattığı bir ataktan kazanılan köşe vuruşunda 14. dakikada "kaptan" Arda Turan'ın kafasından gelen golle Galatasaray 1-0 öne geçti. 

16. dakikada gole giden Stancu'yu düşüren Kalabane'nin görmesi gereken kart sarı değil kırmızı olmalıydı. Bu hareketin sonucunda kazanılan serbest vuruşun barajdan dönmesi neticesinde Sabri'den aldığı pasla bir anda kaleciyle karşı karşıya kalan "kaptan" Arda Turan önce topu kalecinin üzerinden aşırıp sonra kafayla boş kaleye topu gönderdi: 0-2 Bu gole Manisaspor'lu oyuncular ofsayt gerekçesiyle itiraz ettiler ancak yardımcı hakem pozisyonu iyi süzmüştü ve ofsayt yoktu. 

Arda'nın gol sonrası kendini tebrik edenlerden Culio'ya bakışlarını ve onun sırtını sıvazlamasını gördüyseniz, nasıl kaptan olduğunu anlamışsınızdır. 

Fenerbahçe maçının ilk yarısı hariç, Galatasaray'ı bu sezon hiç böyle iyi oynarken görmemiştik desek yanlış olmaz sanırım. 

Galatasaray'ın 28. dakikada geliştirdiği ani atakta 2'ye 1 gole giderken Arda Turan için kalkan ofsayt bayrağı hatalıydı. Yardımcı hakem 2. goldeki ofsayt itirazlarının etkisinde kalmış olmalıydı. 

Bu dakikalarda Galatasaray defansta da oldukça dikkatliydi. Oyunu iyi tuttular, iyi yönlendirdiler. 

42. dakikada kaleciyle karşı karşıya kalan Stancu kalecinin üzerine doğru "abanınca" Galatasaray adına çok net bir gol pozisyonu daha kaçmış oldu. 

.................. 

2. yarıya Manisaspor'un daha hırslı başlaması bekleniyordu. Aslında niyet olarak da öyle gözüktü. Ancak Galatasaray'ın becerikli ayakları oyunu çabuk kontrol ettiler ve maç orta saha mücadelesine dönüştü. 

51. dakikada Manisaspor ilk net gol pozisyonunu buldu. Kale sahası köşesinden Isaac kaleye çok sert vurdu ancak top yan direkten dışarı çıktı. 

57. dakikada Insua ve Arda'nın geliştirdiği tehlikeli atakta, Arda'nın şık pasında Insua'nın vuruşu defanstan dışarı çıktı. 

59. dakikada Galatasaray yine saçma sapan gollerden birini yedi ve rakibine güven kazandırdı. Sol taraftan kullanılan serbest vuruşta uzak köşede Dixon kafayla topu ağlara gönderdi. Bu golde Zapata çıkamaz mıydı diye düşünmeden edemedim. 

Ancak hemen ardından 60. dakikada Culio'nun ceza sahası dışından vuruşunda top Kalabane'nin kafasına çarpınca kaleciyi yanılttı ve ters taraftan gol oldu. Bu gol (sezon boyunca bu tip şansız goller yiyen) Galatasaray için "nihayet" iyi bir şans oldu. Bu golle beraber çabuk toparlandılar. 

Hikmet Karaman 65. dakikada bir cesur karar daha alarak son oyuncu değişikliğini yaptı ve defanstan Kalabane'yi çıkarıp yerine golcü Kahe'yi aldı. Kahe oyuna girer girmez köşe vuruşundan gelen topu kafayla Galatasaray ağlarına gönderdi: 2-3 

Manisaspor bu kadar oyuncu değişikliği yaparken aynı zenginliğin Galatasaray kulübesinde olmaması düşündürücüydü. 

75. dakikada Cana'nın Mustafa Sarp'ın yerine girmesini beklerken Aydın'ın yerine girdi. Bence bu hamle Bülent Ünder'in farkı artırmaktansa orta sahada mücadele gücünü artırarak oyunu tutmak istediğinin bir göstergesiydi. 

Bu dakikalardan itibaren Manisaspor oyunda etkinliğini artırmaya başlarken, Galatasaray'da da ilk yarıdaki yüksek temponun etkileri görülüyordu. Bu yüzden Manisaspor'u zaman zaman eksik yakalamalarına rağmen bunlardan faydalanacak güçleri yoktu. 

89. dakikada Yiğit İncedemir'in Stancu'yu kasti olarak ve çok sert bir şekilde düşürmesi bence sarı karttan daha ağır bir cezayı gerektirirdi. 

.................. 

Maçın yorumuna gelince: 

Sabri bu takımdan gönderilmeli diye yazmış birisi olarak diyorum ki; son iki sezondur psikolojik olarak büyük bir düzelme gösteren Sabri bu takımın demirbaşıdır ve Galatasaray'da kalmalıdır. 

"Arda Turan şımardı ve gitmeli" diyecek kadar "yanlış yönlendirilerek gözleri körelen şaşkın Galatasaray taraftarları" artık gerçekleri görmeliler! Dün akşam TRT'de, aylar önce sezon başında çekilen görüntülerin (Arda aleyhine müthiş taraflı bir sunumla) yayınlanması da mı gözlerini açmadı?! (Bu konuyu ayrıca yazacağım) 

Arda Turan sakatlandığından beri sürekli irtifa kaybeden ve düşme hattına kadar gelen Galatasaray'ın 2-3 haftadır iyi oyununun başrolünde Arda Turan vardı. Antalya'da demoralize olan Arda'nın, İzmir'de taraftarların bağrına basmasıyla nasıl oynadığını bir kez daha gördük. 

Aylar önce 22.9.2010 tarihinde "O'na hayat veren suyu, gıdası, Galatasaraylılıktır. Efsane olabilecek gücü, enerjiyi ve hırsı verecek olan da Galatasaraylılar olacaktır. Galatasaraylılar onu bağrına basıp destekledikçe daha iyi oynayacaktır." derken bunu kastetmiştik.* 

Bu maça parçalı formayla çıkan Galatasaray yönetimini "nihayet" Arda'ya verdikleri destekten dolayı kutluyorum. 

Arda Turan sadece Galatasaray için değil, "Galatasaray'ın ruhu" için de olmazsa olmaz büyük bir yıldızdır!  

* blog.milliyet.com.tr/Yasayan_tek_efsane_adayi__Arda_Turan/Blog/ 

................. 

Yazarın notu: İlk kez bir maçı izlerken aynı anda yorum yazdım. Hatalar affola.. 

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..