- Kategori
- Futbol
Galatasaray yönetiminin gücü Hakan Şükür’ü kadro dışı bırakmaya yetmeli

Hakan Şükür dinine çok bağlıdır, buna saygı duyarız. Hatta Hakan Şükür bir tarikat üyesiymiş, “bize ne” deriz. Ancak...
Ancak Hakan Şükür Galatasaray Futbol Takımı kimliğiyle açıklama yapıp dini mesajlar verirse o zaman “çizmeyi aştın” deriz. Galatasaray yönetimi de bunu demek zorundadır.
Sporla siyaset birbirine karıştırılmamalı... Karıştırılıyor. Siyaset sporun gücünden yararlanmaya çalışıyor. Kendilerini spor yöneticisi sanan birileri de siyasetin gücüyle biryerlere gelmeye çalışıyorlar. Bunu da başarıyorlar.
Sporla din birbirine karıştırılmamalı... Karıştırılıyor. Bir tarikatın Galatasaray’da, Beşiktaş’ta ne kadar aktif olduğunu kim inkar edebilir. Şimdiye kadar üstü kapalı bir şekilde yürütülen bu çalışmalar Hakan Şükür’ün söyledikleriyle açıkça görünmüştür.
Hakan Şükür bu cesaretini hem siyasi iktidardan hem de tarikatından alıyor. Bir aktif futbolcunun böyle açıklamalar yapmaya hakkı olamaz. Galatasaray yönetiminin gücü Hakan Şükür’ü kadro dışı bırakmaya yetmelidir.
Ve Sıvasspor... Teknik Direktör Bülent Uygun, Hakan Şükür’e destek çıkmakla kalmamış, Hakan Şükür’ü eleştirenlerin ibadetlerini sorgulamış. Böyle bir sorgulama yapmaya kalkmak suçtur. Şimdi Sıvasspor yönetimi Teknik Direktörlerine gerekli yaptırımı uygulamalıdır.
Futbol Federasyonu’nun bu konuda suskun kalmak gibi bir lüksü yoktur. Galatasaray ve Sıvasspor kulüplerinin tavrını beklemeli, eğer kulüpler bir yaptırım uygulamazsa, Federasyon kulüplere gerekli yaptırımları uygulamalıdır.
Futbol Federasyonu, futbol dünyasındaki herkesi kendilerine çeki düzen vermeye davet etmelidir. Futbol “din”, “siyaset”, “ırk” farklılıklarının konuşulacağı yer değildir. Futbol spordur.
Ne demiş Atatürk: “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim”
Ankara, 25 Nisan 2008