- Kategori
- Futbol
Galatasaraylı yöneticiler, Kadıköy yenilgilerini niye unutmazlar ki?

Bizde “derbi”ler biter, ama “o derbi” ısıtılır ısıtılır, futbol kamuoyunun önüne konur. Bu “ısıtma” işini de, daha çok, geri plandaki yönetici konumundaki kişiler üstlenir. Böylece, yenilgi, bahanelerin üretilmesi için bir fırsat sayılır; “olumsuzluk”lar göz ardı edilir.
Sözün nereye gideceği hesaplanmadan nutuklar atılır.
“Derbi”ler nedense, yitiren için bir türlü unutulmaz, içlerde bir “yara” olarak kalır.
Taraftara “gaz” verilir!
*****
Galatasaraylı yöneticiler, 25 Ekim’de Saracoğlu’nda oynanan Fenerbahçe’nin 3-1‘lik galibiyetle biten maçı daha unutmalıdır.
Galatasaray “üç puan”dan oldu, ama “saha olayları”nın faturası Fenerbahçe’ye ağır biçimde kesildi.
Galatasaraylı yönetici Işın Çelebi, son “derbi”yle ilgili bir soruyu şöyle yanıtlıyor:
“Kadıköy’deki her “derbi”de çıkan olayları Türkiye kendi içerisinde çözmeli. Böyle zorbalıkla maç kazanmanın sonu yok. Bu yaklaşım Türk futbolunu geriye düşürüyor. Milli takımın Dünya Kupası’na gidememesinin nedenlerinden bir tanesi de sahalardaki şiddet ve terördür. Türkiye, Dünya ve Avrupa kupalarında başarılı olacaksa, saha içerisindeki başarılarla olmalı, saha dışındaki olaylar sizi bir yere götürmez.”
Çelebi’nin, üstünden günler geçen bir maçla ilgili, “siyasetçi mantığı”yla genelleme yaparak Fenerbahçe’ye yüklenmesi, iyi bir Galatasaraylı olmanın ölçütü olabilir mi?
Çelebi’nin sözlerine egemen olan mantık, Türkiye’de “en güvenilmez”lerin başında, niye “siyasetçiler”in yer aldığını kanıtlamıyor mu?
*****
Anlaşılan o ki, ikinci yarıda Ali Sami Yen’de oynanacak Galatasaray- Fenerbahçe maçı, şimdiden ısıtılıyor. Sanki, Galatasaray taraftarı, o maça “psikolojik” yönden hazırlanıyor!
Böyle bir ortam, aylar sonraki bir maçın nasıl olacağı konusunda ipuçlarını şimdiden veriyor.
Yeni bir kavgaya şimdiden yatırım yapılıyor gibi.
O zaman, bu “yatırım”a bir ad mı bulacağız?
Kavgaya Merhaba!