Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '08

 
Kategori
Özel Lezzet Durakları
 

Gastrosexuel sevgilim benim...

Gastrosexuel sevgilim benim...
 

'' Sana; artık pul kolleksiyonumu göstermeyeceğim haberin olsun, hadi benim eve gidelim sana spagetti yapacağım...''

Evet sevgili dostlar; spot'tan da okuduğunuz üzere, çapkın erkek milleti artık, sevgilisini eve atmak için '' sana pul kolleksiyonumu göstereceğim...'' tarzı masumane sözlerle, kız arkadaşlarını eve atamayacağa benziyor...

Çünkü; şimdilerde '' Gastroseksüel '' erkeklik revaçtaymış..! Bu; '' Seksüel '' kavramı, ne zaman ki güncel hayatımıza girmeye başladı, topluma değişik tercihleri de, beraberinde taşımaya başladı... '' Homoseksüel '' kavramının gelmesiyle; Toplum içerisinde, üçüncü cinsiyetten bahsedilmeye başlandı. Onların da yaşam hakkı olduğu ve hatta kendi aralarında evlilik müessesinin de kurulması, uzun tartışmalara rağmen ilk zamanlar hoş görülmese de, artık normal karşılanmaya başladı... Hatta; bazı kimseler olayın görüntü değişikliği eşliğinde, olması gerektiğinin '' Böyle '' olduğunu, legalleştirmeyi dahi başardı...!
Fransız yazar; Jean-Baptiste Alphonse Karr'ın şu sözleri, bu durumu en iyi şekilde anlatıyor bana göre...
'' Herkesin üç kişiliği vardır; ortaya çıkardığı, sahip olduğu ve sahip olduğunu sandığı...''

Bu durumun bir devamı olarak; toplumlar bu sefer de, '' Metroseksüel '' kavramını çıkardı... Efendim neymiş ? Erkek milleti bakımlı olmalıymış..! saç ve sakal traşı yapan mahalle berberlerinin yerine; Kuaförler, SPA merkezleri ve buna benzer mekanlarda, manikürler, pedikürler, saç-sakal boyatmalar, saç ektirmeler, masajlar vs. vs.'ler almış oldu...
Tamam; Erkek milleti bakımlı olmalı, sözümüz yok da, kendi ayak ve el tırnaklarını kesemeyen erkeğin eline, her kendini bilen kadın '' Su döker'' o zaman...! Burada şunu demek istemiyorum; Anadolu'muzda bir deyimdir, '' Eline kimse su dökemez...'' Bunun anlamı gayetten açıktır; kendi işini kendisi yapar ve hiç kimseye muhtaç olmaz... manasındadır... Ama; sen kalk, bir SPA merkezine git, ( Tıpkı Otomobillerimizin motorunu yenilemek anlamına gelen ) kendini '' Rektifiye '' ettir. Saçlarını, sakalını, bıyıklarını boyattır ( Hatta kalın kaşlarını dahi incelttir...) bunun yanında el ve ayak tırnaklarını kestirip törpülettir, biraz da masaj... Tamam sen oldun artık..! Blue jean üzerine ipekli bir gömlek giyiyorsun, yakandan üç düğmeyi açıyorsun ( göğüs kıllarını aldırmışsındır...), boynuna kalın bakla zincir takıyorsun, saçların boyalı ve lepiska, ayağına parmak arası birde terlik taktın mı ? Adamım sen artık '' Metroseksüel'sin... şimdi piyasaya çıkıyorsun ve alemin bütün kızları, senin peşinden dünya 100 metre rekorunu egale ede ede, çılgınlar gibi koşuşturarak geliyor..! Bu bir rüya mı ? yoksa kabus mu !?
Buna da bir sözümüz olsun... Yine Fransız yazar, Jean-Paul Sartre'dan;
'' İnsanın nefsi; her zaman kendisine galip gelmeye çalışır, ancak ruhu onu engeller...''

En son akım'a geldik... '' Gastroseksüel '' lik... Bu da; Erkek milleti olarak bizler, yemek yapmayı öğrenerek, hatta yemek sanatını öğrenerek, kız arkadaşlarımızı, sevgililerimizi ve hayat arkadaşlarımızı etkilemeye başlıyormuşuz... Haydi hayırlı olsun diyelim... Sevgili dostlar; burada olay, sadece yemek yaparak onları etkilemek olmamalı... Bu yeni keşfedilmiş bir şey değil. Hayatın müşterek olduğunu evlendikten sonra unutan Hemcinslerimin hatırlaması gereken bir şey aslında... Hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde ile başlayan evlilikler, bir yastıkta kocamaya varan evlilik olarak hatırlanmalı... Bugün kü Milliyet'in pazar sayfalarında yer alan bir haber;

'' Kelebek kolleksiyonunun yerini, ''sana makarna pişireyim'' aldı... başlıklı bir haberin içeriğinde; Kendilerine '' Gastroseksüel'' denmesinden hoşlanmasalarda, erkekler artık salata soslarından, organik gıdalardan ve yemek kitaplarından bahsediyorlarmış...Bu durumdan hoşlanan ve memnun olan bayanları, etkilemenin güzel bir yolu olduğu savunuluyormuş... Ama; olaya daha ziyade, Fransız mutfağı ile girmeye çalışan erkekler, daha mı çekici oluyorlarmış..? orasını bilemiyorum. Çünkü ben olaya '' Fransız'ım...'' olaya son noktayı; yine Fransız bir yazarın sözü ile koymak istiyorum...

'' Ah şu insanlar; daha bir solucan bile yaratamazken, nice nice ilahlar icad ettiler...'' ( Montaigne )

Evet sevgili dostlar; herkese sonsuz saygı ve sevgilerimle...

 
Toplam blog
: 122
: 2970
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Ankara Doğumluyum... Yazı yazmayı, çizmeyi, okumayı, izlemeyi, dinlemeyi, vb...vb... seviyorum. Bodr..