- Kategori
- Güncel
Gazeteci Gençağa 9 aydır yargılanmayı bekliyor!

Rize’nin cesur yüreği, gazeteci arkadaşımız Gençağa Karafazlı 9 aydır mahkemeye çıkarılmayı bekliyor.
Gazeteci Gençağa Karafazlı üstelikhangi suçtan dolayı yargılanacağını bilmeden hapishanede çile dolduruyor.
Avukatı Haşmet Özken, Gençağa’nın gözaltına alınması, tutuklanması ve bugüne kadar yargı önüne çıkarılmamasıyla ilgili olarak pek çok yasanın çiğnendiğini dile getiriyor.
Avukat Özken’in basına yaptığı açıklamada vurguladığı hukuksuzluk örnekleri, geciken adaletle birlikte, bizlerin de benzer tehlikelere maruz kalabileceğimize işaret ediyor.
Hiç kuşkusuz mesleğine âşık, yoksuldan ve mazlumdan yana tutum takınan demokrat- muhalif bir gazetecinin düşmanı çoktur.
Rize ve çevresindeki resmi şahsiyetlerin yediği naneleri, siyasetçilerin yolsuzluklarını, topluma ahlak nutukları çeken bazı sofuların kadınlara yönelik tecavüz ve tacizlerini, mafya örgütlenmelerinin nasıl kollandığını haber yapan biri olarak elbette Gençağa Karafazlı’nın da düşmanı çoktu.
Teşekkür mesajı kadar tehdit mesajları da alıyordu.
Ama Gençağa kimseye “eyvallah” demedi.
Ortada mağdur varsa, zalimin kimliği onun için önemsizdi.
Yolsuzluğa, usulsüzlüğe, tacize, baskıya, kadrolaşmaya karşı habercilik söz konusu olunca, siyasetçilerin de Gençağa’dan haz etmemesini anlamak zor olmasa gerek.
AKP Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu, aday olduğu günden itibaren Gençağa’nın haberlerinin konusu olmuştu.
Gümrük müfettişlerinin Ali Bayramoğlu hakkında, “Sahtecilik Yaparak Kaçakçılık Suçu İşlemek ve Haksız Kazanç Sağlamaktan” soruşturma başlatılmasını gündeme taşıyan Gençağa, Rize’de deprem yaratmıştı.
İddialar göre, Eski MÜSİAD Genel Başkanı yeni AKP Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu, Karafazlı’ya “haddini bildirmek” için imkânlarını seferber etmiş, gıyabında “hem hukuken hem de özel olarak uğraşacağım” açıklamasında bulunmuş.
Ancak milletvekili Ali Bayramoğlu’nun Karafazlı aleyhine yaptığı suç duyuruları takipsizlik kararlarıyla sonuçlanır.
Açtığı tazminat davasını da kaybeder sayın milletvekili. Bu arada ne tesadüftür, Rize Emniyet Müdürlüğü bir operasyon başlatır.
Operasyonda Gençağa’nın bazı aile üyeleri gözaltına alınır.
Gençağa, gün boyunca gözaltında bulunan akrabalarının kişisel ihtiyaçlarını görür, gözaltına alındıklarına ilişkin kendisine bilgi verilir, gözaltına alınırken geçici olarak el konulan diğer şüphelilerin eşyaları kendisine iade edilir.
Fakat ne olduysa 2. gün, Gençağa Karafazlı da “‘suç örgütü kurmak ve üye olmak” hatta “suç örgütü yönetmek” suçundan gözaltına alınır ve tutuklanır.
Avukatı Haşmet Özken, Karafazlı’nın biri eşi diğeri kardeşiyle yaptığı iki telefon görüşmesi sonucunda, bir “suç örgütü lideri” olarak suçlandığını dile getiriyor.
Avukat Özken, etkili bazı kişilerin bu operasyona “müdahil” olduğunu, ondan sonra Gençağa’nın üstelik “örgüt lideri” sıfatıyla gözaltına alındığını ima ediyor.
Bu “etkili kişi ya da kişilerin” kimler olduğunu tahmin etmek zor değil.
Elbette yargı sonucunda adalet yerini bulacaktır. Ama 9 aydır mahkemeye çıkarılmayan Gençağa Karafazlı için, adalet ve hukuk şimdiden yara almış konumdadır.
Çok merak ederim, 9 ayda hangi bilgiler ve belgeler toplanmıştır?
9 ay bilgi belge toplanması için geçtiyse, arkadaşımızın tutuklanmasını gerektiren suç delilleri neydi acaba diye düşünüyor insan.
Avukat Haşmet Özken’in, “Verilen tutuklama kararı tedbir olmaktan çıkmış, bir infaz aracı haline gelmiştir.” saptamasına yürekten katılıyorum.
Gazeteci kimliğini taşıyan herkes hatta her yurttaş, bir gün kendi başına da gelebileceğini düşünüp, 9 aydır yargılanmamak gibi bir haksızlığa isyan etmeli, alabildiğine tepki göstermeli, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye sahip çıkmalıdır.