Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '10

 
Kategori
Güncel
 

İşçinin iyisi, geçici ve kiralık olanıdır!

İşçinin iyisi, geçici ve kiralık olanıdır!
 

GIRGIR'DAN..HEPİMİZ TEKEL İŞÇİSİYİZ::


“Yaratılanların en şereflisi insandır”, “çalışanın parası teri kurumadan ödenir”, “komşusu açken tok yatan bizden değildir” gibi geleneksel din edebiyatıyla iktidara gelmişti AKP.

2003 yılında başlayan “fakir-fukara” sevicilerin iktidar serüveni, bugün 7. yılına girmiş durumda.

Türkiye bu süre içinde tamamen IMF, Dünya Bankası ve büyük yabancı şirketlerin etki alanına girdi ve tahmin edildiği gibi de pek çok alanda kaybetti.

Denilebilir ki en ağır kayıplar çalışma alanında yaşandı.

Bugün emeği ile geçinen insanlarımız, işsizlerimiz küresel ekonomiyle bütünleşme adına, bir tür cehennem hayatı yaşıyorlar.

İşçinin, çalışanın, sendikaların, demokratik hak arama örgütlerinin önüne her yıl yeni engeller inşa ediliyor.

AKP hükümeti, bütün amacı kar etmek olan yerli-yabancı patronların çalışma ve istihdama yönelik taleplerini karşılamak adına 7 yıl boyunca TBMM’den yasalar çıkardı.

Patronlar, karlarının azalmasından sorumlu tuttukları “kadrolu, sendikalı, iş güvenceli” işçinin yerini alacak; insanları az paraya çalıştırıp, istediklerinde şutlayabilecekleri “serbest” bir istihdam modeline kavuştular.

Bu yetmedi, ellerindeki işçileri başka patronlara da geçici bir süre için “kiralama” yetkisine sahip oldular.

Ama yine de maliyetleri “yeterince” düşüremediler.

Başka formüller gerekiyordu.

Önce İş-Kur’un yetkisini paylaşan Özel İstihdam Büroları’nı kurdurdular.

Bu bürolar aracılığı ile ekonomik ve sosyal yük getirisi daha az olan “amele” bulabilecektiler.

Buna rağmen tam olarak tatmin olamadı patronlar.

Öyle bir işçi olsun ki, onu uzun süre istihdam etmek zorunda kalmasınlar.

İşçi tamamen çıplak olsun; sosyal hakları, sendikası, işgüvencesi gibi “fazlalıkları” olmasın.

Bu tip bir işçi kadrolu ve sendikalı işçileri de hizaya getirecekti kuşkusuz.

İşçileri kapı önüne koyduklarında, yargıya da hesap vermeyecekleri bir düzenlemeye ihtiyaçları vardı.

Patronların yüksek ücretli akademik danışmanları, bir süre AB’de denenen ancak hem verimlilik hem de insan ve çalışma haklarına aykırı olduğu için vazgeçilen bir modeli hükümete önermek üzere hazırladılar.

Böylece patronlar Özel İstihdam Büroları'ndan işçi almak yerine, artık işçi kiralayacaklardı.

Mevcut işçi sayısının dörtte biri kadar çalıştıracakları yeni “amelelerle” para-pul, sigorta-sendika gibi sorunlar yaşamayacaklardı.

Bütün sorumluluk işçiyi kiralayan Özel İstihdam Büroları'nda olacaktı.

Devlet eliyle kurulacak bu “modern amele pazarı”, patronların arzuladığı maliyet azaltmasına yani yüksek karlara oldukça iyi fırsat yaratacaktı.

AKP nasıl olsa sermaye ve rant çevrelerinden gelen teklifleri büyük bir sevda ile yasalaştırıyordu.

Öyle de oldu; AKP hükümeti, güya “işsizliğe karşı bir önlem” paketi diye, Özel İstihdam Büroları’nın işçilerle geçici iş sözleşmesi yapıp, işçileri rızası olmadan istediği şirkete kiralayabilmesine olanak tanıyan bir yasa değişikliğini TBMM’nden geçirdi.

“Pes artık, bu kadarı da olmaz” diyerek ayağa kalkan 3 işçi konfederasyonu başkanı, Cumhurbaşkanı Gül’ü ziyaret edip, yasadaki değişikliğin veto edilmesini talep ettiler.

Cumhurbaşkanı Gül, zaten alakasız bir yasaya eklenen bu değişikliği veto ederek geri gönderdi.

Ancak AKP hükümeti patronların bu vahşi istihdam taleplerini yasalaştırmak için ısrarını sürdürüyor.

Küçük düzeltmeler yaparak, işçileri modern köle haline getirecek bu değişikliği bir başka yasanın içinde de olsa gerçekleştirmeye gayret ediyor.

AKP’ye oy veren işsizler, garipler de -darbe tartışmalarından fırsat bulurlarsa- herhalde kiralanacakları günü iple çekiyorlardır.

 
Toplam blog
: 152
: 700
Kayıt tarihi
: 17.07.08
 
 

Trabzonluyum ve bu kentte yaşıyorum. Kamuda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. Resmi görevimin..