- Kategori
- Etkinlikler / Festivaller
Gecede sahne, sahnede ateş, inanç, yürek vardı. Muğla'da Kuvayı Milliye Destanı sahnelendi...

Muğla Kuvayı Milliye Destanı sahnesinden
Nabide Kılınç. İzlenimler, Gizemli Bir Söyleşi köşesinden.
Gecede ürperti vardı, sessiz bekleyiş, titreyiş… Gecede ışıltı vardı, yıldızlar yanıyordu ateşler gibi düşüyordu sahnenin eteklerine, dağların tepelerine tek tek. ..
Heyecanlı bekleyişin, kükreyişin ardından geldi , cepheler tek tek düşman elinden kurtarılıyordu.
Ateş ve ihaneti gördük, diyordu Nazım şiirinde ateş ve ihaneti gördük.
Kocatepe’den masmavi gözlerini ufuklara dikti, atlayacaktı Afyon ovasından cephelerin ilerisine İzmir’e. Atlayacaktı. Bir düşünceli adam gördüler, onlar. Toprak delindi, taşlar, cepheler, yıldızlar, ateşler yandı, askerler, düşman askerleri . Geri çekildi, düşman yenildi.
Bir destanı yazdı Nazım çakmak çakmak, alev alev heyecanlı. Gözleri ile destanı gördü, elleri ile ateşi tuttu.
Sahnede emek vardı , sahnede o titreyiş , sahnede gösteri vardı. Sanatseverler Derneği Başkanı Sadettin Özbek büyük bir özveriyle hazırlandı, sahneye.
Kolay değildi, öylesine cesaret de değildi o Kuvayı Milliye destanını ortaya koymak . Gecede tüm sahnelere taş çıkartıyordu sanki. O öylesine büyük bir destan ki, özümseyip, anlamak, yaşamak gerekiyordu, sahnelemek.
Ezbere ezbere okudular Kuvayı Milliye destanını, tüm oyuncular. Her biri farkındaydı o kurtuluşun destanının, ne büyüktü. Ne büyük cephelerde savaş, kan, ateş, ihanet, ölüm , bağımsızlık istiklal vardı.
Cephelerde bir büyük adam vardı düşünceli, ufku engin , gözleri mavi, saçları altın sarısı , parmakları ince, bakışları keskin ve kararlı. Alev alev heyecanlı…
İşte bu büyük destanı, kurtuluşu sahneleyecek, Nazım’ın Kuvayı Milliye Destanını sergileyeceklerdi sahnede.
Bu büyük bir iştir, bu büyük bir emektir. Kolay değildir Kuvayı Milliye Destanını sahneye koyabilmek İzleyiciye yüreklerde ateşler yakabilmek, kıvılcımlar saçabilmektir, Kuvayı Milliye Destanı.
. Muğla Sanatseverler Derneği yılmadan, durmadan Sadettin Özbek, işte o yürek, yüreklerde yaktı kurtuluş destanını…
Kutlamak, çok alkışlamak, teşekkür etmek, özveriye - emeğe, inanca sarılmak gerek. Sadettin Özbek ve arkadaşları güzel bir işi başardılar Muğla’da.
Bu oyun, bu sahne , bu gerçek destan nerelerde gösterilmeli tüm ilçelerde, Muğla’da bir kez daha, illerde yine . Bu sahne diğer kentlerde gösterime girmeli , girmeli, gecede ateş yakmalı ... Davet almalı .
Ne diyordu Nazım, bir kez onun dilinden yazalım:
ateşi ve ihaneti gördük
ve yanan gözlerimizle durduk
bu dünyanın üzerinde.
istanbul 918 teşrinlerinde,
izmir 919 mayısında
ve manisa, menemen, aydın, akhisar :
mayıs ortalarından
haziran ortalarına kadar
yani tütün kırma mevsimi,
yani, arpalar biçilip
buğdaya başlanırken
yuvarlandılar...
adana,
antep,
urfa,
maraş :
düşmüş
dövüşüyordu... ateşi ve ihaneti gördük.
düşman ordusu yine başladı yürümeğe.
akhisar, karacabey,
bursa ve bursa'nın doğusunda aksu,
çarpışarak çekildik...
920'nin
29 ağustos'u
kardeşim, sana bu mektubu ankara'da kuyulu kahvede yazıyorum.
hep aynı anadolu havalarını çalıyor gramofon
kocaman bir boru çiçeğine benzeyen ağzıyla,
dışarda yağmur...
mektepten istifa ettim.
cepheye gidiyorum ihtiyat zabitliğiyle.
çocuklarımıza türkçe okutmak,
öğretmek, sevdirmek onlara
dünyanın en diri, en taze dillerinden birini,
kendi dillerini,
güzel şey,
büyük şey.
fakat bu dilin insanları için çakmak çalmak cephede
daha büyük
daha güzel.
…
bak, tam sana bunları yazarken
asker geçiyor sokaktan ;
yağmurda harap postallarının meşinini ıslatarak
meclis'in önüne doğru iniyorlar,
istasyona gidecekler.
ve türkü söylerken, her nedense her zaman yaptığı gibi,
sesini incelterek marş okuyor genç türk köylüsü :
«ankara'nın taşına bak,
gözlerimin yaşına bak.
kocatepe yanık ve ihtiyar bir bayırdır,
ne ağaç, ne kuş sesi,
ne toprak kokusu vardır.
gündüz güneşin,
gece yıldızların altında kayalardır.
...
ve dağlarda tek tek ateşler yanıyor.
ovada akarçay bir pırıltı halinde
ve şayak kalpaklı nöbetçinin hayalinde
şimdi yalnız suların yaptığı bir yolculuk var :
akarçay belki bir akar su,
...
Kuvayı Milliye Destanı’nı canlandıran Sadettin Özbek ve arkadaşları, işte onları tek tek kutluyor, alkışlıyoruz , emeğe, inanca, işte ona büyük saygılıyız.
Sahne gösterimi Kuvayı Milliye destanı kadar büyük inançla hazırlanmış, bir sahnesel ortaya çıkıştır.
Teşekkürler Muğla Sanatseverler Derneği Başkanı Sadettin Özbek’e. Düşünüyorum, özeldir bu oyuncu, sanatın cam göbeği. Sanata inanmış, etkilenmiştir, her şiirden, her parçadan yola çıkıştır , sahnelemek.
Muğla Sanatseverler ışığı yayılmaktadır, her bir köşeye. Kalplere, gönüllere, yüreklere…