Geceyarisi notlari II

Birisine onun sizin icin ne kadar onemli ve degerli oldugunu anlatmak ne kadar zor. Kirilan bir kalbi onarmak, yanlis anlasilmalari duzeltmek, hissettiklerini bir kristal berrakliginda kelimelere dokmek ne kadar zor. Butun bunlarin zor olmasindan dolayi icine dusulen caresizlik ne kadar yipratici.

Ask nedir? Sevgi nedir? Aralarindaki farklar benzerlikler nelerdir? Hangisi daha soyludur veya soylu olma durumu herhangi birisi icin gecerli midir? Butun bu sorularin cevabini aramak icin altin kuru keyfin yerinde mi olmasi gerekir yoksa ekmek pesinde kosan bi insan da bunlari dusunup kendine dert edebilir mi? Insan neden birisine simsiki sarilmak, kokusunu icine cekmek, yuzudeki gulumsemesini taa icinde hissetmek ister?

Bu evrimin olmazsa olmaz bi sonucu mudur ve bunu evrimin sonucuna baglamak icindeki duygusallagi yok eder mi? Saat gecenin biri ve benim karnim zil caliyor. Kirmizi simsegime binip 24 saat acik bi hizli-yemekci bulma zamani gelmisse bana artik susmak duser.