- Kategori
- İlişkiler
Geçinmeye gönlün varsa

“Geçinmeye gönlün varsa” diye bir tabi var. Yani; geçinmeyi gerçekten istiyorsan… Yok, istemiyorsan o başka.
O vakit; en olmayacak konulardan, en olmayacak laflar edip, en olmayacak kavgalar çıkarıp, kendimizi de karşımızdakini de huzursuz edip ayrılığa davetiye çıkarabiliriz.
Geçinmeye gönlümüz varsa ah işte o zaman ağzımızdan çıkacak her harfe nasıl da dikkat ederiz, kelimeler konusunda nasıl da cimrileşiriz. Onu kırmamak için incitmemek kaybetmemek için nasıl da özen gösteririz
Ortada tamiri imkansız sorunlar yoksa, sevgiyle yaklaşıldığında aşılamayacak engel yok.
İnsanların birbirinin hayatını cehenneme çevirmesinden daha büyük bir aptallık ve şımarıklık olamaz. Kapris yaparak geçen her saniyeye yazık ki ne yazık..
Hayatı alışveriş poşetine benzetiyorum. Alışveriş esnasında çok şey aldığınızı sanıp bi dolu bedel ödedikten sonra eve geldiğinizde poşetin içinden çıkanların hiç öyle zannedildiği kadar çok olmadığını görürsünüz ya hani…
Hayat keşke nar gibi olsaydı. Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane…Bir tane aldığımızda eve gelince bin tane olsaydı. Yaşa yaşa bitmeseydi. Her bir nar tanesi, sevdiğimizden ayrılmamak üzere biriktirdiğimiz güzellikler olabilseydi.
Onu yerken gösterdiğimiz özeni sevdiğimizle konuşurken de gösterseydik de kelimeler dökülüp saçılmasaydı keşke...
Keşke hiç “keşke” demeden yaşayabilseydik…
Ağzımızdan çıkacak her harf bizi rezil de eder vezir de. Bir kelimeyle sevdiğimizle aramızda olan tüm güzellikleri o saniyede yerle bir edebiliriz.
Veya bir kelimeyle karşımızdakini bağlayabilir ve bağlanabiliriz.
Bütün mesele; onu gözden çıkardık mı çıkar(A)madık mı?
Geçinmeye gönlümüz var mı yok mu?
:) İyi bayramlar…