- Kategori
- Psikoloji
Geçmiş, bitmiştir. Gelecek var mı yok mu belli değildir.

Hayatımız da önemli olan “bu an”dır, yani “yaşadığımız an”dır.
Teorik de, çoğunlukla günümüzü iyi yaşadığımız söyleriz, oysa pratikte bunu yapmayız. Kimimiz geçmişe, kimimiz geleceğe saplanır kalırız.
Bazı insanlar geçmiş hayatından utanır, bundan dolayı o andaki hayatlarını iyi yaşayamazlar.
Bazı insanlar da, devamlı geleceği düşünür. Bunlar hep bir şeyleri beklerler. Beklentileri olur, beklenti olur, olmaz neyse, daha sonra başka şeyleri beklerler. Bu şekilde günlerini dolu dolu yaşayamadan, hayatlarını idame ettirirler.
Unutmayalım, hayatımızda hep bir şeyler vardır.
Geçmişimizde yaşadığımız olaylar, gelecekteki hedefler ve idealler her zaman olur. Bu nedenle hem geçmiş, hem gelecek önemsenir. Fakat, bazen geçmişimize o kadar bağlanırız ki, nostalji adı ile yaşadığımız duygularımız yad etmek isteriz. Eski plaklar, eski resimler, eski pullar, eski anılar, eski sanatçıları unutamayız.
Geçmiş, yaşanmış ve bitip gitmiştir.
Gelecek ise belirsizdir. Belki vardır, belki yoktur. Yarın olup olmayacağımız belli değildir. Yarın yaşayacağımız kimseye garanti edilmemiştir.
Şimdiki zaman ise, bir gerçektir.
Bir sinemaya, tiyatroya ya da televizyonda, neden bizi güldüren filmleri daha çok severiz? Hiç düşündünüz mü? Çünkü komik bir film ya da tiyatro bize o anı yaşatır. Geçmişi, geleceği unutturur. Unutursak da, o anı iyi yaşarız, mutlu oluruz.
Evleneceksek, mutlu olamayacağımızı düşünürsek, aklımızda hep bir gün öleceğimiz varsa hiçbir şey yapamayız.
Özetle, hatırlatmak da, fayda vardır. “Geçmiş, bitmiştir. Gelecek var mı yok mu belli değildir.” O nedenle şimdiki zaman önemlidir.
Şimdiki zaman, birebir yaşanıyordur. Ayrıca, şimdiki zamana müdahele edebiliriz, ama geçmişe müdahele edemeyiz.