- Kategori
- Mizah
Komik davranışlarımız vardır

Biz Türkler oldukça farklı milletizdir. Mesela küçük çocuklara önce küfür etmeyi öğretiriz.
Bunun dışında, kedi, köpek gibi bilumum evcil hayvanlara, sanki hayvan bir tat alacakmış gibi, alkol içirmeye çalışırız. Hayvan içse bile sarhoş olmaz ki. Sanki sarhoş olsa ne işimize yarayacak, onu hiç düşünmeyiz.
Paspasların tozu gitsin diye, ana yola atarız. “Üzerinden arabalar geçtikçe tozu çıkar.”diye düşünürüz
Canı bir şey isteyen her insana cinsiyeti erkek ya da bayan olsun “aş mı eriyorsun, miden de bulanıyor mu, hamile olabilir misin?” espirisini yaparız.
Caddeler, anayollar, sokaklar elektrik, telekom, doğal gaz ya da su borusu geçirmek için defalarca, bıkmadan tükenmeden defalarca açılır. Yollara yapılacak tüm mütehatlik işlerini bir firmaya, bir defada yaptıramayız. Sordukları zaman, “hepsinin ödeneği ayrı” deriz. Sonuçta bir şey olmaz, sadece yollarımız köstebek yuvasına döner.
Yolda park etmek yasak ise, arabaları kaldırıma ya da garaj kapısına ya da “buraya araba park eden bilmem nedir” yazısı yazılan yerlere araba parkederiz.
Arabayla giderken, cöp bidonu görürsek, elimizdeki poşeti çöpe basket topu gibi atarız.
Otobüslerde, minibüslerde nedense para toplayan muavinler kapı basamağında durup şürücüyle konuşur. Arabada sigara yasak olmasına rağmen, sürücünün ağzından sigara eksik olmaz
Deniz kenarında, su kenarındaki piknik yerlerinde, mevsim yaz ise alınan karpuzun, kavunun suyun içinde soğutulması Türklere özgüdür.
İşçilerimiz, memurlarımız hükümete olan tepkilerini gösterirken, meydanlarda davul, zurna ile halay çekerler.
Düğünlerde oyun havası çalarken, çember olusturulup, oynamayan kisilerin kollarına asılıp, zorla çember içine alınıp oynatılmaya çalışılır.