Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

12 Ekim '09

 
Kategori
Siyaset
 

Geçmişi ile yüzleşen ülke Türkiye!

Türkiye içte ve dışta yaşamış olduğu son gelişmelerle geçmişi ile adeta tezat oluşturuyor. Siyasi konjüktürde cumhuriyetin ilk on yılı hariç, gerek komşuları ve gerekse ülke içindeki dinsel ve etnik gruplarla hep bir çarışmacı ve uzlaşıdan uzak bir politika izleyen Türkiye bu anlamda doğru yörüngeyi bulmak adına deyim yerindeyse dün ne yaptıysa bugün tam tersini yapma uğraşı içinde; zira geçmişteki politikaların globalleşen dünyada ülkeye fayda yerine zarar getireceğini kestirmek zor olmasa gerek.

Evet düşünün lütfen ve bundan sadece 10 yıl öncesine gidin Türkiyenin sınır komşuları ile hep bir gerginlik ve gerilim politikası içinde olduğunu, ülke içinde lafı bile edilmekten korkulan "Kürt ve alevi kültürlerine hoşgörü yaklaşımı" bugün dünün ütopik yaklaşımları olsa dahi reeelde yaşanılan olaylardır kuşkusuz!

Elbetteki özellikle komşu ülkelerle iletişimsizlik ve gerilim politikası içinde olmak ve bu durumun oluşmasında sadece türkiyenin kusuru yok; kuşkusuz muhattap ülkelerde aynı eksende politikalara sahip oldukları için ilşkiler hep soğuk kaldı.

Türkiye geçmişi ile yüzleşiyor ve bu bağlamda son yaşanan Kürt açılımı (önce Kürt açılımı, muhalefetin kaba muhaletinden çekinilerek demokratik açılım ve dahada esnetilerek milli birlik projesi) adı ile anılan ve özünde bu ülkede yaşayan yaklaşık 20 milyon Kürt yurttaşın yıllarca karşı karşıya kaldığı baskı, haksızlık ve asimilasyon politkalarının rafa kaldırlması amacı ile oluşturulan yol haritası doğrusu ülkenin demokratikleşmesi adına olumlu bir adım sayılmalı.

Kuşku yok ki Kürt ve Türk politikacıların yürütülen siyasi çabaların benimsenmesinde ve topluma ulaştırılmasında üzerlerine büyük sorumluluklar düşmektedir.

Toplumda siyasi kamplaşmalara, çatışma ve ayrışmalara neden olacak olası ihtimalleri bir bir bertaraf edip ellerini taşın altına koymaları en öncelikli faktördür.

Otuz yıla yakındır ülkenin güneydoğusunda süren çatışma ve savaşta (bölgede yaşayan çatışmalar için ilk "savaş" kelimesini kullanan bir eski g.kurmay başkanı olmuştur) bu ülke 40.000'den fazla evladını kaybetti, yaklaşık 3000 köy boşaltıldı, büyük göçler yaşandı, sosyolojik ve ekonomik travmalar yaşandı, ormanlar yakıldı ülke ekonomisi adeta yerle bir oldu.

Bu tarjik tablonun ortadan kalkması için hükümet cesurca bir hamle yaptı ve başbakanın bizzat kendi tabiri ile "bu uğurda herşeyi kaybetmeyi göze aldık" dendi, evet kuşku yok ki; bu ülkenin bir evladının canı herşeyden önemliydi.

Hükümetin yeri gelince kontrolden çıkan ve ülkedeki Kürt yurttaşların varlığını ve özgürlükleini hiçe sayan muhalefet ve çıkışlarına rağmen hükümet hedefinden sapmadı, öyle de olması en doğrusu idi.

Evet Türkiye geçmişi ile yüzleşiyor dedik, işte ermenistanla imzalanan protokol! Geçmişte iki ülke arasında yaşanan kan davasının artık unutulup geleceğe daha umut ve barışla bakmak adına imzalanan protokol iki ülke milliyetçileri tarafından tepkiyle karşılansa da globalleşen dünayada bu tür saçmaca kan davalarının 3. dünya ülkelerinde görüldüğünü artık kabul etmek lazım.

Evet Türkiye geçmişte izlenen politikaların aksine politikalar izliyor bugün, içerde ve dışarda daha hoşgörülü ve barışçıl.!

 
Toplam blog
: 166
: 540
Kayıt tarihi
: 02.09.09
 
 

Batmanın Beşiri ilçesinde doğdum, Mersinde yaşıyorum, edebiyata ilgi duyuyorum, yerel ve ulusal d..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara