Geleceği Düşünme-k

Bilinmezlik midir gelecek?

Yoksa yapılan planların birer vizyonlaması mı? Neredeyim..  Nereye gidiyorum.. Neler yapmak istiyorum.. Bunun için elimde neler var.. Başka nelere ihtiyacım var.. Yapabilir miyim..

Belki bu ve buna benzer sorularla meşgul olmaktır gelecek..

’ Anda kal’ diyen onca öğretiye karşı koymaktır belki de.. Şimdiyi bilmezsen geleceğini nasıl bileceksin der bir cümle.. Bir kısmı da

-‘Geleceği bilmiyorsun ki  mutlak tek bir gerçeklik var o da şimdidir’ der bir öteki..

Peki kime göredir gelecek.. Bilmiyorsak , görmüyorsak, hissedemiyorsak sadece yarın ve ondan sonrakinden ibaretse yaptığın vizyonlamaya sadık kalabilmek mümkün müdür tüm bu bilinmezliğe rağmen ? Ya da safi safsata mıdır eskilerin deyimiyle ; ‘Ömür dediğin bir gündür , O da bugündür’ dediği gibi..

Günü kaçırıp, anı bırakıp , iki saat sonra hatta yarın ne yapacağınızın planlarını yaparken kaç kez yakaladınız kendinizi?

Ya da arkadaşınız hararetli şekilde bir şeyleri  anlatırken , sizin ona boş gözlerle baktığınızı hissedip konuşmayı kestiğinde girdiğiniz mahcubiyeti hatırladığınız oldu mu?  Peki durumu toparlamak için özür  dileyerek  onun söylediklerini  tekrar etmesini  rica ettiğiniz an ne hissettiniz?

‘Şimdi’ de kalabilmek kolay bir eylem değildir. En azından günümüz insanının hayatı yaşayış biçimi hep sonrayı düşünmek üzere kurulu. Özellikle çalışma hayatıyla beraber ‘Zaman’ kavramının hayatın tam da ortasında olması trajikomik şekilde zamanın ne kadar önemli olduğunu aynı zamanda bu önemi atfedecek kadar onu yaşayamamanın ,hatta  ’Anda kalamayarak ‘ ona hak ettiği değeri verememenin tam da zıddını yaşatır insana..

Hangisi doğrudur ya da yanlıştır demek ne kadar göreceli olsa da; Gelecek diye bir şey yok.. Gelecek bir kelimeden ötesi değil aslına bakarsanız.. Şu anki yaşadığınız andan bir saat sonrası da ‘gelecek’.. Duruma böyle yaklaştığımızda peki ya beklentilerimiz, hayallerimiz , planlarımız ne olacak derseniz eğer onlarla ilgili düşünmek de o an gelene kadar mutlak bir gerçeklik vermediği için onlar da geleceğe dair cümleler aslında.  Zihin üretiyor, düşündürüyor, planla diyor..  Adı da dünyada sanatın her dalına ironik şekilde konu olmuş bugünü zerre ilgilendirmeyen ama hem bizi içinde tutan aynı zamanda da düşüncelerimizle de ‘geleceği  planlıyormuş’ hissiyle biz kafası karışık insanoğlunu oyalayan da bir olgu..

Bir şekilde bu sarmalın içindeyiz. Gelen bir gelecek yok aslında.. Her gün yaşadığın günler de aylar da birbirini kovalarken , o çok beklediğin harika gün diye aylarca sayıkladığın o güne  bir gün kala içindeki hevesin kırıntısı dahi kalmadığını anladığında gelecek kelimesinin süsüne püsüne aldanmaman gerektiğini anlamış oluyorsun. Çocukluk yaşlarından çoktan ayrıldıysan bir de .. Geleceğin geleceği falan yok. Gün bugün. An da bugün .. Hatta an tam da bu an .. Okumaya başlarken gelecek sandığın yerdesin ,satırları okudun ve bitti bile..

Hani gelecekti  gelecek?  :)