- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Geleceğin medyası!..

www.karadenizvirahaber.com
Dün Trabzon’da BİK düzenlediği seminere katıldım.
“Türk Basını Reklamcısıyla Buluşuyor” projesi BİK Genel Müdürü Saygıdeğer Mehmet Atalay beyin gittiği her kuruluşta çözüme yönelik çabalarının bir adımı idi.
Çok güzel buldum ve beğendim. Ama huyum kurusun ben her faaliyet ve olayın görünmeyen yüzüne bakarım. Orada insan çok daha farklı çok daha güzellikler yakalayabiliyor insan.
Semineri Günseli Özen OCAKOGLU sundu, yönetti.
Kişisel gelişim, girişimcilik, nitelikli yönetim ve kariyer üzerine odaklanan kitaplar basan Rota Yayıncılıklın yönetim kurulu başkanı Sayın Günseli Özen Ocakoğlu. Ayrıca Türkiye'deki en yetkin reklâm ve pazarlama dergisi olan Marketing Türkiye'nin genel yayın yönetmeni. Günseli Özen Ocakoğlu, Zaman Gazetesinde bu alan üzerine yazılar yazan bir isim.
BİK düzenlediği “Türk Basını Reklamcısıyla Buluşuyor “ seminerini sundu Günseli Hanım.
Bilgili deneyimli ve konusuna hakim görüntüsü, basın mensuplarına yaklaşımı ve ilgisi mükemmeldi. O kadar ki, sunumda “Rize’den gelenlerden neden bahsetmediniz” diye küçük bir sitemde bulundum, hiç tereddütsüz “haklısınız” dedi ve ikinci oturumda Rizeli basın mensuplarının gönlünü aldı. Bizde alkışladık kendisini.
Konu yazılı ve görsel basının gelirlerini artırmanın yollarını araştırmak bu konuda deneyimleri paylaşmaktı.
Elbette bazı sponsorlar iştigal alanlarını empoze edeceklerdi, doğaldı. İnsan davranışlarını katalize etmede kendi çıkarlarını gözetme uğraşında olmaları doğaldı. Bizde oradan kendimize pay çıkarma becerisini gösterecektik. Ama araya kaynayıp gitmesini istemediğim bir felsefi bakış, görüş ve düşüncem vardı. Yani benimde bu manada söyleyecek bir sözüm vardı.
An’ı yaşamayı hedeflemiş günümüz insanı batından pompalanan tüketim toplumu projelerinin
yarattığı bir şeydi. Yani benim düşlediğim insan modeline uymuyordu.
Bu insan hedef kitlelerine pazarladıkları ürünü batıdan gelen post modern saldırıya çanak tutan bir insan.
O nedenle “yazılı basın 5 sene içinde yok olacak” diyenlere tepkimi dile getirdim. Sanal dünya insanı ne hale getirdiğini bire bir yaşıyor ve görüyoruz.
İlerlemedir şüphesiz, hızdır çoğalmadır. Yerelin evrenselleşmesidir. Bunlar doğru ama arka planın da görmeme engel değildir.
Bu seminerin konusu değildi. Seminer çok yaralı geçti. Düzenleyenlere teşekkür ediyorum.
Ama yukarıda belirttiğim gibi arka planında benim felsefeme uymayan ve bir dayatma hissettiğimden fikrimi söyleme ihtiyacını duydum. Bu manada iki şey diyebilirim. Birincisi benim insanım ahlak insanı, benim devletim ahlak devleti ve benim dünyam ahlak dünyası olmalı idi.
İkincisi insanın mücadelesinin baş köşesinde hatırlanma isteğinin olduğunu belirtmem gerektiği idi. O nedenle Sayın Günseli Hanıma “İlk İnsanlar fikrini taşlara neden yazdı, çizdi diye bir soru sordum ve şunu ilave ettim. “Belki zamanla ilk insan gibi düşüncelerimizi taşlara kazıyacağız. İnsan hatırlanma arzusundan asla vaz geçmez. Bunu da yazılı basın sağlar” dedim.
En son konuşmacı olarak kürsüye davet edilen Rize Valisi Sayın Seyfullah HACIMÜFTÜOĞLU bu fikrimi destekleyen çok güzel bir cümle ile bitirdi konuşmasını ve büyük alkış aldı. Gazeteden aldığı keyfi hiçbir şeyden alamadığını belirtti. Ama bir uyarı yapmayı da ihmal etmedi. Kaliteli ve tarafsız bağımsız yayıncılık. dedi sayın valimiz.
Bu sözlerinden çok mutlu oldum.
Sayın BİK Genel Müdürü Mehmet ATALAY bey ve Sayın Valimiz Seyfullah HACIMÜFTÜOĞLU’nun elinden aldığım katılım belgesi benim için unutulmaz bir hatıra olarak kalacaktır.
Programı sunan Günseli hanıma inceliği, samimiyeti, zerafeti ve semineri bilgisi ile çok güzel yönettiği için çok teşekkür ediyorum.
Bir çok yeni arkadaş edinmemize sebep olan seminerin yazılı ve görsel basın için çok yararlı olduğunu söyleyebilirim. Açıkçası diğer seminerlere de zamanım olursa katılacağım.
Sevgi ve saygılarımla…