- Kategori
- Mizah
Gelin

Gelin Allanmış pullanmış süslü gelin
Nereye , kime ve niye gidersin
Haberin yok mu yoksa, kırıldı inanç duvarım
Sevgim tükendi, senin duağın başkasına
Sevgili,
Duaların yırtıyor yüreğimi,
Duaların azgın iki rekat
Duaların Kabeye dönerken.
sen gittin ben geldim, ben geldim başkası sana...
Ve gelinim...
Sana ve senin al dudağına konan öpücüğe inat öpmeyeceğim başka güzelleri
Çıkarmadan insanlar maskelerini giymeyeceğim çorapları ve papuçlarımı...
Çıplak ayaklarla sana geleceğim cam kırıkları arasından.
Kırmızı camlar, suratından izler taşıyan buğulu cam kırıkları.
Avuçlarımdan da düşeceksin, kanayacak dudaklarım öperken alnını,
camlara nakşedilmiş duağının altındaki gözlerine bakarken seni anacağım,
Sana bakacağım senle dans edeceğim... ‘ne senden öncesi ne senden sonrası’
Beni siyaha boğan arsız sevgili, sana inat yaratacağım yeni gökkuşakları.
Yeni renklerde yaşayacağım, kimsenin bilmediği tüberküloz Van gecelerinde sevişeceğim yeni bakirelerle farklı renklerde,
Ve özür dilemeyeceğim onlardan parçalanırken zarlar.
Sana inat renklerime Kırmızıyı da katacağım, siyahımdan doğacak beyazlardan cam taktıracağım pencereme.
Yeniden buğulanacak, yeniden çizeceğim suratları oraya ve yeni bir acı için sevileceğim başka bakireler tarafından.
Ben onları da sevmeyeceğim, her gece şarap yoldaşımla (düşünle) sevişeceğim.
İnançsız helal, haram şaraba benzer, ikisinde de farklı tat ve farklı renkler.
Ve ikisinde biz vardık tüm köşe başlarında...
Köşe başları haram şaraplarda satmıyor artık, küfretmiyor sarhoşlar sevdiklerinin ihanetine.
Ve sana edeceğim dualarda tanrı yok sevgili renksiz tanrıçalar olacak.
Sen gelin giderken başkasına ben, siyahlarımı giyeceğim ve sana dua edeceğim tanrısız...
KENDAL