Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

28 Mayıs '07

 
Kategori
Fotoğraf
 

Gençlere nasihatlar

Gençlere nasihatlar
 

Yeğenlerimden sevgili Emine, üniversitenin son döneminde Fotoğrafçılık üzerine fazladan ders aldığını söylediğinde, bir anda kulak kesildim. Fotoğraf çekmeye biraz olsun merakım hep olmuştur. Kendisini soluksuz dinledim. Aldığı kamerayı, kamera sehpasını, filmlerin marka modellerini, çektiği fotoğrafları, mankenleri bir çırpıda anlattı. Sonrasında ben de sorular sormaya başladım.

Konuşmamızın sonunda da fotoğrafçılıkla ilgili hiçbir şey bilmediğime kanaat getirdim. Şimdiye kadar çektiğim fotoğrafların çoğunun, anı fotoğrafından öteye gidemediğini anladım. Sonra meşhur internette, fotoğrafçılık üzerine biraz araştırma yaptım. Bu konuda bir hiç olduğumu bir kez daha anladım. Ancak yılmadım, www.fotokritik.com adlı fotoğrafçılıkla ilgili bir siteye üye oldum. Biraz yorumları ve fotoğrafları inceledikten sonra bir fotoğrafta ben yayınladım. Birkaç eleştiri aldım. Ne kadar beceriksiz olduğumu, yapıcı olarak ifade ettiler. Şu an büyük bir heyecan duyarak fotoğrafçılık üzerine amatör ruhumla araştırmalara devam ediyorum. Deklanşöre korkmadan basamıyorum ama günün fotoğrafını yakalayacağıma inancım sonsuz. Hatta kadraj, fotoğrafın konusu, odak uzaklığı, fotoğraf makineleri marka model, diyafram, dijital düzenleme var yok, asa, yaratıcılık, kompozisyon, teknik, estetik gibi birçok fotoğrafçılık kelimesini doğru kullanmaya başladığımı düşünüyorum.

Bu anıdan gerçekte anlatmak istediğim noktaya gelmek istiyorum. Taşrada yetişen çoğu genç gibi bende büyük parayı bulma hayalleri ile zamanımı hayli boşa harcadım. Her yeni bir şeyi öğrenmeyi, hemen maddi getirisiyle kıyaslayıp bir kenara iteledim. Oysaki asıl olan, teorik olarak öğrenebildiğini öğrenmekti. Dünyadaki asıl büyük para bilgi ve akıldı, kullanabilene.

Gençlere, şunları iletmek isterim. Hayat, yirmisine otuzuna kırkına vs.ye kadar bir zamandan ibaret değildir, ömür boyudur. Ömrün her anı, aşırı derece tatlıdır. Deli Dumrul’un ana babasının yaptığı gibi kolay vazgeçilir bir şey değildir. Hayatın her anını, tadında yaşamak için ona diyetini de vermek gerekir. Gençliğin hoyrat duygularının esiri olmamalı, gelecekteki güzel günler için birikim, yatırım yapılmalıdır. Bu yatırımda, araştırmacı olmaktan, heyecan duymaktan, istek ve arzulu olmaktan geçmektedir. Yukarıda sizlere, fotoğrafçılığı örnek bir yaşam biçimi olarak vermeye çalıştım. Fotoğrafçılığın haricinde olan hayata dair yaşam biçimleri, Milliyet Blog’taki, yeni blog girişindeki “BÖLÜM-KATEGORİ” ve “SİZE ÖZEL GRUP” kısımlarında gayet net özetlenmiştir. Bu kategoriler, yaşamın ta kendisini ya da beğenmediyseniz kendinizin oluşturabileceği bir hayat görüşünü ifade etmektedir. Sizler belki bahsettiğim hususlarda isteksiz olabilirsiniz ma ben, sizlerin yaşam biçiminizi olumlu yönde değiştirmeniz hususunda istekliyim.

Bana göre hayat, güzel ızgara edilmiş bir kiloluk çipuradır. Yaşam sanatı ise balığı, başından kuyruğuna kadar hiç ziyan etmeden yiyebilmek, boğazına kılçık kaçırmamak ve sofrada uzun süre kalabilmektir.

 
Toplam blog
: 23
: 910
Kayıt tarihi
: 27.10.06
 
 

Ordu-Perşembe'nin Çerli Köyü'nün sahilinde doğdum. 23 yaşına kadar balıkçılık yapıp liseyi bitirdim...

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara