- Kategori
- Deneme
Gerçeğin beş kaynağı

Bir varmış bir yokmuş, gerçeğe ulaşmanın beş yolu varmış ama bunların hiç biri de mükemel değilmiş.
Birinci yol, vahiy yolu veya seziler, sezgiler. Siz bir medyum olabilirsiniz, size birileri görünebilir, bişeyler söyleyebilir, üstelik söyledikleri şimdiye kadar hep doğru çıkmış olabilir. Veya gördüğünüz rüyalarda size bazı şeyler malüm olabilir, bunlar sürekli doğru çıkıyor olabilir vs. Veya sezgileriniz çok kuvvetlidir diyelim ki altıncı hissiniz, ve bu sezileriniz hepdoğru çıkıyor olabilir. Bu yolun zayıf tarafı, bu gerçeklerin sadece size malüm olması, bunların ileride de doğru çıkmaya devam edip etmeyeceğinin bir garantisi olmaması ve bu gibi eksikliklerdir.
İkinci yol, otoriteye atıfta bulunmak. Burada bir şeyin gerçek olması için sizin otorite olarak kabul ettiğiniz bir kişinin veya varlığın veya merciin onu söylemiş vey yazmış veya bildirmiş olması yeterlidir. Buna en kolay örnek kutsal kitaplardaki ayetler, ve peygamberler tarafından söylenen veya nakledilen hadislerdir. Mesela insanın Allah tarafından yaratıldığı bir gerçektir çünkü Kuran’da öyle yazmaktadır. Bu metodun zayıf veya eksik tarafı bu gerçeklerin çoğu zaman pozitif ilimlerce veya pozitif ilimlerin kullandığı metodlarla yeterli derecede teyit edilememesidir.
Üçüncü yol, mantık yolu. Burada mantıken doğru akıl yürüterek vardığınız sonuçların gerçek olduğunu kabul edersiniz. Mesela bütün insanlar iki bacaklıdır, Ahmet de bir insandır, öyle ise Ahmet de iki bacaklıdır. Ahmetin iki bacaklı olduğu gerçeğine varmak için bu mantık yürütme (logical inference veya logical argument) yeterlidir. Bu yolun zayıf veya eksik tarafı şudur. Mantık ilmi sizi sonuca götüren herbir önermenin (proposition) gerçek olup olmadığı ile ilgilenmez, sadece akıl yürütenin mantıklı olup olmadığı ile ilgilenir. Mesela bütün canlıların kalbi vardır, amiplerde canlıdır, dolayısıyla amiplerin de kalbi vardır, deseniz bu yüzde yüz mantıki bir akıl yürütmedir ama varılan sonuç gerçek değildir.
Dördüncü yol, ampirik yol. Yani ben gördüğüme inanırım, görmediğime inanmam tarzı bir yol. Mesela ben bu kitabı görüyorum, hatta onu elimle tutabiliyorum, dolayısıyla bu gerçektir. Bu metodun zayıf yanı ise mesela, havayı tutamıyorsunuz, göremiyorsunuz, veya radyo dalgalarını, veya elektronu veya onun daha küçük parçalarını (belkide henüz böyle birşey olduğunu bile bilmiyorsunuz) gözünüzle görüp elinizle tutamıyorsunuz ama pozitif ilimler onların var olduğunu söylüyor.
Pozitif ilimlerin yolu. Bu yol genel itibariyle labarotuarda tekrarlanabilen deneylere dayanır. Yani bir şeyin gerçek olduğuna inanılabilmesi için, aynı şartlar labarotuar ortamında tekrarlandığında aynı sonuçların alınabilmesi gerekir. Mesela suyu elektrik kullanarak ayrıştırdığınızda her defasında iki birim hidrojen bir birim oksijen elde ediyorsanız bu bir gerçektir. Bu metodun zayıf yönü ise her gerçeğin labarotuar ortamında tekrarlanamayacağıdır. Mesela binlerce yıl evvel gökyüzünden yeryüzüne büyük bir meteor düşmüştür, o meteor büyük bir oyuk oluşturmuştur ve başka etkiler bırakmıştır hatta belki dinazorların yeryüzünden silinmesi gibi, ama bu olayı bir daha tekrarlayalım bakalım aynı etkiler oluşacakmı deme şansınız yoktur; o meteorun düştüğü yine de gerçektir.
Peki bütün bunları niye mi yazdım. Bu gerçektir, bu gerçek değildir; bu doğrudur, bu yanlıştır derken çok aceleci davranmamak ve çok kesin hükümlü olmamak gerektiğini düşündüğüm ve buna inandığım için.